ANNE BABALAR! Ve EVLATLAR ALLAH’IN ŞU KELAMINA KULAK VERİN…
Allah Teâlâ, ayeti kerimede çocukların, (Anne ve babaları üzerinde ki haklarını) şöyle bildiriyor.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
“İkisine de acıyarak tevazu kanatlarını indir. Ve şöyle dua et. Ey Rabbim! (ONLARIN BENİ KÜÇÜKKEN TERBİYE EDİP YETİŞTİRDİKLERİ GİBİ), sen de kendilerine merhamet et.” İSRA süresi/24 )
Yaşlı amcaya sorumuz. Sen onlar çocukken Allah’ı ve peygamberin emrettiği ahlakı anlatabildin mi.? Bunu yapmamışsan ektiğini biçiyorsun.
Eğer bu görevi yapmışsanız buna rağmen sormuyorlarsa bekle sabret. Allah ayeti kerimede “Biz anne babaya güzel davranmayı tavsiye ettik” ve konunun diğer ayetlerine ve muhatabı olana bak.
Peygamber(sav) şöyle buyurmuş “Baba’nın duası Cehennem azabından, Annenin duası kazadan beladan korur. “
Ayrıca şöyle buyurmuş “Cennetin güzel kokusu 500 Yıllık mesafeden alınır. Fakat anne babasına isyan edenlerle akrabalarıyla münasebeti kesenler bu kokuyu alamazlar.”
Peygamber “Allah Kul’un iki şeyinin Cezasını genelde ahirete ertelemez ve burada görür, Birincisi anne babasına asi olan, İkincisi iyiliği inkar edenin”
Başka bir hadiste “İki kişinin ömrü kısa olur birincisi asi evlat, ikincisi iyiliği inkar edenin.”
Rasulullah’a (sav) sordular;
ANNEM çok yaşlandı.
Onu yediriyor, içiriyor, temizliğini yapıyorum.
Sırtımda taşıyorum.
Acaba hakkını ödeyebildim mi?
Buyurdular ki;
Bin’de birini bile ödeyemedin.
Çünkü O, seni YAŞATMAK için baktı.
Sen ise Ona, ÖLECEK diye bakıyorsun.!!
Nankör bir tarih evresinin Nankör sakinleri olduk, yaşlanmış anne ve babasını huzur evlerinde unutan, Evde beslediği İt’in pisliğini altından almaktan, ve Aklını kullanmayanların pisliğe mahkum olmuş ilahi hitaba muhatap olan bir fert olmaktan zevk almaya çalışan, plaj ve kafelerde hayatın zevkini çıkaran rezaletin bin bir çeşidine müptela, Kalan aklını da bilişime kurban eden, Bindiği aracın hoparlöründen son ses ve gaz pedalına son süratle basan sadece bin bir zahmetle arkasına “Babam sağ olsun” yazısını yazdıran sorumsuz bir nesli miras bırakan bir medeniyet ahlaken bitmiştir. Zahmetler üzerine bina edilmeyen ve bu çabanın iz düşümleri zihinlere oturtmayan bir medeniyetin nesilleri rahmetin kıymetini anlamaz. Rahmetten yoksun zihinler ise tüketiciler kervanında arızalı olur.
Kısaca farkında olmadan asalak bir medeniyetin salak çocukları olduk.
Hiç bir zaman öz güveni aklımızdan geçirmedik, Ne demişler Anne Bağdır, Baba Dağ’dır; Bağ’dan nemalandık Dağ’dan güç alarak hayatı yaşadık, yetmezmiş gibi hayalleri miras üzerine inşa ettik.
Ne demişler; Babalar soğuktur, Sıcaklığı ölünce his edilir. Çünkü kuşak çatışmasında Baba’lar evlatlarına tecrübelerini dayatır, Çocuk ise alışkanlıklarını baba’ya dayatır.
Suç büyüklerde Arızalı nesillerin üremesi büyükleri bağlamadı, sonuçta ağlamaya gerek kalmadı.
“Çocuklarınızı eğitmekten vaz geçin ve kendinizi eğitin zira istemeseniz de onlar sizi taklit edeceklerdir.”(İbn-i Haldun)
İşin hep kolay tarafını seçtik, Arızasız büyüyenler için Kuş’un Taş’a değmesi ile izah ettik.
Ağlamaya gerek yok; Aç gözlülük çocuklarımızı Kreş’lere mahkum etmekle, Biz büyükleri de huzur evlerinin mahkumları yaptı.
Çünkü hep mideleri düşündük, Kafaları ihmal ettik.
Oysa midesi dolu olanların kafalarının boşluğunu hiç düşünmedik.
Oysa toplum bilimcilerin insanı kıtlık zamanında açlık öldürmez, Alıştığı tokluk öldürür önermesini doğru anlayamadık.
Sonuçta Şeker nesillerin Şekerci ebeveynleri olmaya devam ediyoruz.
Ne ekersen O’nu biçersin, Ektiğini biçemezsen o zaman işi kadere havale edebilirsin.
Şüphesiz Ebeveyn ve çocuklara sorulan binlerce soru ve cevaplı bir sınavın adaylarıyız.
Hayatı doğru okumayı becermeyenler, Sürpriz ve tesadüflerin kurbanlarıdır.
Hak ile meşgul olmazsan, Batıl seni meşgul eder.!
Bu kadarı yeter. Sorun merhametin yeryüzünden kalkmasıdır onu da kendi elimizle kaldırdık. Merhamet sahiplerine selam olsun.
İlk Yorumu Siz Yapın