İçeriğe geç

ÇAĞDAŞ KÖLELİĞİN GİZLİ KODLARI..!

ÇAĞDAŞ KÖLELİĞİN GİZLİ KODLARI..
Ortaçağda ki klasik kölelikten zincir bir adetle sınırlıydı ve boyna takılırdı, pazarda mal gibi satılırdı, Köle de köleliğin kabullenmişti, Kara kaderini görebiliyordu,
Kadın kölelere cariye denir. … Mezopotamya’da, eski Mısır’da Yunan’da, Roma’da, İslam öncesi İran, Orta Asya ve Anadolu’da yaşayan kavimlerde kölelik son derece doğal sosyal bir olgu olarak kabul edilir, bunun meşruiyeti bile tartışılmazdı.
Geçmişte kölelik bilinçli bir kölelikti ; hem köle, köle olduğunu duyumsuyor , hem kimden ve nasıl köle yapıldığını biliyor, hem kendisini köleliğe götürmüş efendiyi tanıyor hem de kölelik düzeninin baskıcı kalıplarının esaretine sürüklenen yazgısını biliyordu.
Çağdaş kölelikte ise zincir sayısı çeşitlendi olabildiğince çoğaldı, ve işin kötü tarafı kapitalizm çağdaş kölelere sık sık kendini özgür hissedecek algılar enjekte ediyor, yani anatomisi ile beraber aklı ve idraki de satın almış, köleliğini his edecek fırsat ve zaman da bırakmamış eksiksiz tam sürüm kölelikten şikayet eden de yok.
Çünkü kölelik zincirleri olan elektromanyetik ciperin anatomisini kuşattığını da Fark edemiyor. Akıllı kapitalistlerin sessizce gürültüsüz şeytanlığı köleleri köleliğe ve sıkıntısız gelecek taksitlerini kazasız ödemeye aklen ve hukuken razı etmiş. Çağdaş ve medeni aristokrasi işi kitabına uydurmuş.
Kimi makamı ile özdeşleşmiş, kimi menfaati, kimi bağırsak belasına yakalanmış, Kimi arabasına, Dairesinin katına,Kimisi denizdeki yatına, Kimisi bindiği Atına, kısaca hayatını çok ucuza cebindeki bir plastik kartla takas ederek Bankalara pazarlamış.
Günümüzde neredeyse her ülkede kölelik yasaklanmış olsa da “modern kölelik” hukuki bir terim olarak ülkelerin mevzuatına henüz girmiş değil. Bu nedenle yeni formlarıyla kölelik, insanlığın en önemli sorunlarından biri olmaya devam ediyor.
Modern kölelik genellikle düşük gelirli ve çatışmaların yoğun olduğu bölgelerde sık olarak görülse de, ekonomik açıdan gelişmiş ülkelerdeki modern köle sayıları da endişe veriyor.
Modern kölelik tabiri, tehdit, şiddet, zorlama, hile, gücün suistimal edilmesi, Kısaca sınıfsal çağdaş aristokrasi gibi nedenlerle kişilerin istismar edildikleri duruma karşı koyamaması ve mevcut durumlarını terk edemediği koşulları tanımlamak için kullanılıyor.
Günümüzde konfeksiyon, madencilik, tarım ve balıkçılık gibi sektörler başta olmak üzere modern kölelik birçok alanda oldukça yaygın.
Tayland’da balıkçılık sektörü, Kuzey Kore’de kömür madenciliği, Fildişi Sahili’nde kakao üretimi, Brezilya’da sığır otlaklarının yanı sıra modern kölelik örneklerine Avustralya’da bazı diplomatların evlerinde ve İngiltere’de araba yıkama ve kanalizasyon ve çöp sektöründe Arabistan’da delil ve kefil versiyonlarına rastlamak mümkün.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Özgür Yürü Vakfının (Walk Free Foundation) Uluslararası Göç Örgütü ile ortak hazırladığı Küresel Kölelik Endeksi 2018 raporuna göre, dünya genelinde 40 milyondan fazla “modern köle” bulunuyor. Modern kölelik kurbanlarının yüzde 71’ini kadınlar ve kız çocukları, yüzde 29’unu ise erkekler oluşturuyor. Modern kölelerin 15,4 milyonunu zorla evlendirilenler, 24,9 milyonunu ise zorla çalıştırılanlar oluşturuyor.
Dünyada her bin kişiden 5’i modern köleliğin klasik versiyonu, Modern köleliğin yoğun olduğu bölgeler “zorla çalıştırılma” ve “zorla evlendirilme” gibi farklı kategorilerde farklılık gösteriyor.
Köleliğe dair elde edilmiş verilerin bütünü dikkate alındığında Afrika’da her bin kişiden 7,6’sı, Asya Pasifik’te 6,1’i, Avrupa ve Orta Asya’da 3,9’u modern köle. Bu bölgeleri her bin kişiden 3,3’ünün modern köle olduğu Arap ülkeleri ve her bin kişiden 1,9’unun modern köle olduğu Kuzey ve Güney Amerika, İngiltere, ve Almanya izliyor.
Dünyadaki modern kölelerin 529 bin ile yüzde 1’i Arap Yarımadası’nda bulunuyor.
Afrika’da hala 9 milyon 240 bin modern/klasik köle bulunduğu tahmin ediliyor. Bu rakam dünya genelinde toplam modern köle sayısının yüzde 23’üne tekabül ediyor. Burada modern kölelerin yüzde 37’si zorla çalıştırılıyor, yüzde 67’si ise zorla evlendiriliyor.
Çağdaşlar köleliklerini kabullenmediği gibi kara kaderine de razı edilmiş. Kalan ömrünü de satan mantıksız bir köleyi ikna etmek kolay olmayacak çünkü sahipleri sürekli tüketecek bahaneler üretirler,
“Özgürlük için Gök yüzünü satın almanıza gerek yok, Ruhunuzu satmayın yeter. “(Nelson Mandela)
Özgürlük, Özgürlük diye bağıran kölelerin, Bir gün tiranların da bu sözü söylediklerini görürlerse, Konuşmayı kesip yalancıların kendilerine dayattıkları kadere itiraz ederek Allah’a havale etmeleri daha gerçekçi olacaktır.
Bir köle için en büyük felaket kulağına özgürlük şarkılarını söylemek ve cehennemlik birine cenneti telkin etmektir.
Pazarlarda artık yalnız et satılmıyor, Ruhlar da satılıyor, ve bu tür alışverişte en çok da din ve iman aktif rol alıyor, Çünkü inandırarak yapılan trampa herkes için tatminkarlık sebebidir.
Kölelere asla özgür olacakları kadar ödeme yapmazlar, Hayatta kalmalarına yetecek kadarını Asgari ücret verirler ki çalışmaya devam etsinler…
“Köle pazarında satılan insanları değil, inançları gördüm.” (Dr. Ali Şeriati)
Uyuyanı uyandırmak kolay, Uyur gibi uyuyanları asla uyandıramazsınız.
“Köle huylu biri köpeklerden alçaktır. Köpeğin köpeğe eğildiğini görmedim.”(Dr. Ali Şeriati)
Toplumsal ilişkiler Empati esasına dayanmıyorsa Egoist, Bencil, Narsist bir ilişki biçimi egolarını ilah edinen her Sokak, cadde ev veya ortamda büyük bir putperstler kitlesi hayatı kaos ve kargaşaya dönüştürür, Bu ilahların kavgası büyük felaketleri beraberinde getirir, ve insanlar bu nereden başımıza geldi? Sorusunun papağanı oluverir, Çünkü akıl katledilmiştir, Oysa düşünen kavimler için İlahi hitaplar ibret ve hikmet yüklüdür ki, “Deki bu kendi elinizle yaptığınızın karşılığıdır.”
Orta çağda Peygamber “Her doğan çocuk İslam fıtratı üzere doğar.” Deyip çağına devrimci bir darbe vurarak,1400 Yıl önce İmam Ali(as) “Allah sizi özgür yaratmış köle olmayın.” sedası köleliğin kronikleşmiş geleneği tüm efendilerini panikletmiştir.
Çağdaş dünyada Hürriyet özgürlük bağımsızlık ve ahlaktan bahseden beşeriyet yukarıdaki Rabbani söyleme bir şey ekleyemeden bilakis Pedagoji, İjyen ve psikolojinin kurumsal gücünü de kullanarak olumlu bir özgürlük senaryosu üretemediler.
Eşekleşme bir tür yanlış bilinç, Ya da bilinç KAYBIDIR. Eşekleşme bir tür Psikolojik ya da sosyal uyumsuzluk sendromudur.
Tüketim kültürü işlenen her beyin felç edilmiştir, Bu kültürün esas sahipleri ihtiyaçları kendileri belirler ve Din, Sinema, Film, Reklam, edebiyat, folklor, Şiir, Sanat ve tüm görsel ve işitsel araçları kullanarak tüketiciye kabul ettirir çünkü tüketim kölelerinden oluşan bir potansiyel bunların velinimetidir, Bunun İçin Londra borsasında iflas edene Kafir diyorlar. Yani köleleri köle yapan mantık dindarları ise bol parası Olana DİNDARDIR, diyorlar, Çünkü dinlerini dirhem koruyor. Bugün Arap dünyası ve diğer İslam ülkelerinde durum farklı değildir.
İslam dünyasındaki Kapitalizmin özel evlatları Burjuvazi, Yüksek maneviyatıyla Nurjuvaziye terfi etmiş. Para babaları Rahat ölmek için Bir hac seyahati ile aristokratları Cürüm, Zulüm ve kirlerini Mekke’de keseletiyorlar.
“Peygamberler dönemi hariç eşekleştirmenin en önemli araçlarından biri din olmuştur. İnsanlığı özgürleştirici mesajı taşıyan peygamberlerin ardından azizler, şeyhler, sufiler, keşişler dini asimie ederek inananları din ile eşekleştirdiler. Din egemen sınıfların elinde artık özgürlüğe götüren bir araç değil tam tersine köleleştiren bir araç oldu.
“Eşekleştirici din ile sapık dini, para ve güç ile işbirliği yapan dini, resmi bir sınıf ve mütevellileri olan dini kastediyorum.
Mütevellilerin kartları, kazanma cevazları ve bu dinin, tekellerinde olduğuna dair özel alametleri bulunan bir din. Yani onlar tebliğ ederler ve başka iki ortakla işbirliği yaparlar.” (Dr.Ali Şeriati ra)
Eftalun-u Hünneci’ye göre insanların çoğu sürüler halinde yaşarlar.
Eşek yedi çeşit yüzme biliyormuş suyun önüne gidince hepsini unutuyormuş, Bu ülkede siyaseti bilen de konuşuyor bilmeyen de, Çünkü bu mesleği o kadar itibarsızlaştırdılar ki, eşeğin de önüne birkaç sıfır atıp olur olmaz zırlayan sıpalar türedi. Bu yaratıklar zorlamanın en iyi senfonilerini Yem’in en çok olduğu döneme saklarlar.
Eşek kadar beyinsiz olursan Yüklerini taşıtırlar, At kadar hızlı olursan binerler, İnek olsan sağlarlar, Kapitalist kenzolar gölgesinden faydalanmadıkları ağaçları da keserler.
Eşekleştirme senaryosunda bir sürü kafa karıştırıcı kara kelle bulunur,
Siyasetçi,Medya,Sendika,Dernek,vakıf,Şeyh,Pir,Bapir,Gavs,Kurbanlık dervişler, Molla, ve zurnanın son deliği sofi..
Hinliğe bakın ki 80 Milyonluk bir ülkede 21 milyon insan bankalara borçlandırılarak esarete ve köleliğe mahkûm edilerek idrak düşünce tefekkür, His ve düşünsel hayalleri bankalarda zincire vurulmuş, adamın tek derdi banka taksitlerinden kurtulmak iken yeni eşekleştirme opsiyonları ile yeni versiyon kölelik sözleşmelerine itiraz etmeden imzalıyor. Bankalar Kölelerini Nazikçe cari müşterisi yaparken, Yeni efektif tekliflerle ruhunu gıdıklıyor.
Köleliğin doğuşu tüketim kültürü ile eş zamanlıdır, Daha iyi Marka bir elbise, Ayakkabı Ev, araba, Televizyon, telefon bilgisayar, tablet, Klima, Buzdolabının yanında derin dondurucu, Bağırsaklarını şişirip havasını da alan ilaçları ve mübarekçe asitlerle yellendiren endüstri ile tatil hayali binlerce ıvır zıvır.
Kapitalist sistemin çarklarına ilk inandırılanlar Siyaset mesleğine talip olanlardır, bunlar mukallid bir Toplumda olursa tavandan tabanı hızlı bir eşekleştirme sendromu yaşanır. Müzik bellidir, sadece resimler karışık olur.
Mevlana(ra) dinleyelim ” Makam ve mevkiler elbise gibidir, Kimine bol gelir güldürür, Kimine dar gelir öldürür. *
Makama talip olan Eşekler Zırlayınca köpekler de can havliyle havlamaya başlar ve at izi it izine karışır, gürültü kirliliğinı duyan yok, böcekleri de rahatsız edecek çıtaya kadar yükselir.
Bu sendromun yaşandığı ülkede en akıllı olan Arılar o coğrafyayı terk eder ve giderken size iyi zırlamalar deyip uçar giderler. Bu kadar kirli bir coğrafyada temiz kalmak aptal olmaya razı olmayı gerektirir. Bu tiyatroya Gülermisin/Ağlarmısın….?
Yaşlı ve kötürümler ile evde canı sıkılan Ev hanımlarını boş bırakmamak lazım, oluşturdukları yalan makinası EVLİLİK Programının başına saatlerce kilitlemek, çalışan kocayı da akşam canından bezgin evde bekleyen eşini şüphe ve fitne ile manipüle ederek evin dışındaki köleliğe razı etmenin kodları marketteki ürünlerin kampanyalarına kurban eden farkında olmadan kendi huzuruna ölümcül darbeler indiren ve eşinin boynundaki kölelik zincirine bir halka daha takıp pasifize eden evin huzurunu bu zincirlere bağlayan bir aile doğan çocuklarını da evdeki huzursuzluğa kurban veren ebeveynler dışarıdaki köle pazarını nerden sorgulasın?, çünkü algıları idraki satılmış haberi bile yok. Sağlıklı Psikolojiye muhtaç çağdaş İnsan Yaşadığı cinnet halini cinlere mal edip Olağanüstü varlıklarla iletişim kurduğuna inanılan cinci hocaları cin himmetiyle besleyen köleler…
Çünkü kompleks ve bireysel egoları kontrol edebilen bir irfan üretmekten çok uzaktadırlar, Oysa toplum için en büyük felaket Nefsani arzularını kontrol edemeden toplumu yönetmeye kalkışanlar sadece rezalete imza atıyorlar.
Çünkü Hakikatte bu madrabazların özgürlük ve hürriyetin kendilerine ilahi bir hediye ve ikram olduğuna inandırılmış, parametrik kellelerdir.
Savaşlar, Açlık, Doğal felaketlere bir de endüstri medeniyetinde yaşayanların hayat standartlarının reklamı Göçleri tetiklemiştir,
BM Raporlarına göre gelişmiş ülkelerde her 5 kişiden biri göçmen, yani çağdaş köle.2020 de sadece Suriye’den 6.700.000 kişi Filistin’den toplam 5 milyon göçmen tehcire mahkum edilmiş, Dünya istikbar Şebekesi ABD. İsrail, NATO ve Avrupa bu göçlerin aristokratları çünkü karın tokluğuna seçme ve sağlıklı kölelere sahip oldular.
İngiltere’de 9 milyon, ABD de 51 milyon, Almanya 16 Milyon, Fransa 7 Milyon yerli olmayan yabancı köle sahibi birer medeniyetsizler ülkesi ama biz hala medeni ülkeler diye sayıklıyoruz. Çünkü bize kazıkladıkları kültür Bizim onlara onların gözüyle bakmamıza sebep olmuş.
Geçen ay ABD sadece Afganistan’dan 450 Sahipsiz veya satılmış çocuğu Ülkesine taşıdı, Demokrasi pintilerinin Suriye, Irak, Libya’dan kaçırdıkları Çocuk ve kadınların akıbeti kapkara bir kaderle devam ediyor, Çocukluklarını bile yaşamasına müsaade edilmeden anadan doğma boyunlarına kölelik zinciri taktılar.
Laboratuvarlarda acımasızca ve İlaç sanayinde kobay köleler olarak kullanıyorlar veya bacaklarına tükürüp organlarını ticaret malzemesi yapıyorlar.
Tüm dünyada ülkesini terk edenlerin sayısı 2020 de 181 milyon toplamda kendi ülkesinin dışında yaşayanların toplamı 281 milyon sakın bunlara vatan millet şarkıları söylemeyin yaralarını kaşımayın bu kölelerin.
Ne kadar kötüdür cehennemlik birine cenneti fısıldamak,
“Zenginlik gurbeti Vatan, Vatanı da gurbet haline getirir.”(Hz. Ali as)
Mesele derin ve uzun olsa da Çözüm; Modern hayatın şartları ve bu şarlatanların oluşturduğu Fikri, Ahlaki ve ekonomik şartlarından ferdi çıkarıp özgürlüğün köküne devrimci bir Adalet damgası vurup Eşraf-ı Mahlukatı Hazreti İnsan ismi ile şereflendirerek Bu Onurunu iade ve tescil ettirmektir. Vesselam.

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir