İçeriğe geç

ÇOCUKLUK GÜZELDİR AMMA..!

   ÇOCUKLUK GÜZELDİR AMMA.!?

   (Aman dikkat edin bunlar çocuktur diyebilenlere..)
    Yüce Peygamberimiz (sav) şöyle buyurur:
    Çocukları beş sebepten dolayı seviyorum:
1- Çok ağlarlar. (Ağlayan göz cennetin anahtarıdır.)
2- Toprakla oynarlar. (Kibir diye bir şeyleri yoktur.)
3- Birbirleriyle kavga edip küserler, kalplerinde kin tutmadıkları için de hemen barışırlar.
4- Yarına bir şey biriktirmezler. (Ellerine geçeni harcarlar; çünkü uzun arzular peşinde değiller.)
5- (Ev) yaparlar, ardından da hemen bozarlar. (Çünkü dünyaya bağımlılıkları yoktur.)
Çocuk kalmak güzeldir; Amma !
-Yeterki doymak bilmeyen çakallar, olmazsa.!
-Haysiyetsiz uyuşturucu baronları olmazsa,
-Paylaşmayı bilmeyen yaban köpekleri olmazsa,!
-Çıkarı için Canlara kıyan caniler ve coniler, olmazsa,!
-Ucuz işgücü arayan ucuz yaratıklar olmazsa, !
-Çocuklar ticareti üzerine kurulu ticaret saltanatının hevesleri olmazsa,!
-Serseri savaş iştahlı Menfaat sarhoşları olmazsa,!
-Sorumsuzca düğmelere veya tetiğe basan pilotlar ve askerler olmazsa,!
-Yeter ki Bizi Eğitimden mahrum bırakan Eğitimsiz öğreticiler olmazsa,!
-Yeter ki bizi savaşa götürüp Aslan yavrusu diyenler olmazsa,!

-Yeter ki vahşi büyükler bizi her yönüyle istismar etmezse;
-Yeter ki bunca zulüm, tehcir ve mahrumiyetimiz üzerine büyükler bizi büyülemek için çocuk bayramı diye bir tiyatroya bizi alet etmezlerse.!
-Yeter ki bizi istikbali ve geleceği sayan ama kendi elleriyle istikbaline sıçan beyinsiz Ahmak büyükler olmazsa,
Dünyamız daha güzel olmaz mıydı ?
    -Ey Babalar, Amcalar, Dedeler, Dayılar şunları bilmiyorduk; Son 10 yıldaki savaşlarda 2 Milyon çocuk ölmüş,6 Milyon çocuk sakat kalmış,     12 Milyon evsiz Kalmış,1 Milyon öksüz ve yetim kalmış,10 Milyon çocuk psikolojik sarsıntı geçirmiş, On binlercesi de tecavüz ve işkence gördüğünü okumuyor muydunuz ?,Veya görüp duymadınız mı ?

   Yoksa Bunları bizler beşikteyken ninni olarak okudunuz da biz mi anlamadık.;?
    Geçtiğimiz yılın Kasım ayında BM’nin dünya çocuklarının durumunu anlatan bir raporu yayınlandı. Kötü beslenme, salgın hastalık, açlık, savaş ve temiz su bulamama yüzünden her bir dakikada 5 yaşın altındaki 12 çocuk hayatını kaybediyor. Raporu hazırlayanların vicdanı o kadar sızlamış ki bu sorunun çözümü için söyledikleri şu: “Bu utançla yaşamaya nasıl devam ederiz?
    Zengini daha zenginleştiren, yoksulu daha da yoksullaştıran politikaların değiştirilmesi için bir siyasi iradeye ihtiyaç var.”
Birçok Asya ülkesinde McDonald’s oyuncakları yapılıyor. Ama nasıl?     

    Evsiz çocuklar bu fabrikalarda gece gündüz demeden çalıştırılıyorlar. Ve bu tempoda dinlenmeden ağır ve uzun süreli çalışmanın sonucunda birçok çocuk için daldıkları uykudan uyanmak mümkün olmuyor. Zengin şımarık çocukların neşe kaynağı olan oyuncaklar Asyalı ve Afrikalı yoksul işçi çocukların canlarından olmasına neden oluyor.

    Yemende An itibariyle 400 bin çocuk koleraya yakalanmış ve sözde demokratik dünya seyirci kalmakla kalmıyor, ABD ve Uşakları Suudi ve Siyonist İsrail’e verdikleri Silahlardan çıkan son teknolojik Uçak bombalarından hiçbir şeyden haberi olmadan ölen çocuklara dünyanın söyleyecek bir lafı kalmamıştır. Tek suçları Kara kadere mahkûm edilmiş bir coğrafyanın çocukları olmasıdır.
    Savaş bir travmadır. Bu nedenle her yaştan insan travma sonrası stres bozukluğu belirtileri gösterir. Belirtiler yaşa göre değişmekle birlikte, ortak tepki yas, özlem ve öfkedir.
   İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan beri yaşanan 181 savaşın 170’i (yüzde 94) üçüncü dünya ülkelerinde olmuştur.
    Savaşta ölümler ve çekilen sıkıntılar, en çok, en duyarlı grup olan beş yaşından küçük çocukları etkilemektedir. 1996 yılında, çatışma yaşanan 31 ülkenin 24’ünde beş yaş altı mortalite (ölüm) hızı yüzde 5 ve daha fazlaydı. Çatışmalar sırasında, çocuk ölümlerinin yüzde beşi doğrudan travma nedeniyle, yüzde 95’i ise açlık ve hastalık nedeniyle olmuştur.

     Son on yılda, dört milyondan fazla çocuk kalıcı olarak sakatlanmıştır. Savaş sırasında ve sonrasında görülen yaralanmaların ve sakatlıkların en önemli nedeni mayınlardır. Dünyada 70’ten fazla ülkede 60 milyondan fazla mayın vardır. Afganistan’da her iki saatte bir kişi, mayın nedeniyle yaralanmakta ya da ölmektedir.
    Savaş nedeniyle, çocukların çoğu, tıbbi bakım olmadan ve çoğu zaman da yalnız yaşamaktadır. Savaşlar nedeniyle bir milyon çocuk yetim kalmıştır.

    18 milyon çocuk güvenlik nedeniyle evlerinden ayrılmış; bunların üçte biri ise mülteci kamplarında yaşamaktadır.
10 yılda iki milyondan fazla çocuk savaş bölgelerinde ölmüştür.
    ABD. İsrail ve Ortadoğu ülkelerindeki uşak Arap rejimlerinin dayattığı BOP Projesi dahilinde Lanet demokrasi adına Başlatılan son savaşta şu on yılda  Suriye, Filistin,Yemen, Irak ve Libya’da 1,Milyon 200 binden fazla çocuk öldü,6 Milyon yaralı 12 milyonu da evsiz ve ailesini kaybetmiştir.
    Çocuklar, uğradıkları fiziksel şiddet, aile üyelerinin yitimi, ev ve diğer toplumsal desteklerin yitimi nedeniyle etkilenmektedirler.   

    Travma sonrası stres bozukluğu yaygın olup, tekrarlayıcı bulgulara sık sık rastlanmaktadır. Ayrıca anksiyete (kaygı) ve depresyon çocuklar arasında yaygın olarak görülmektedir.
    Dünyada en azından 300 bin çocuk asker vardır. Bunların On binlercesi 15 yaşın altındadır. Çocuklar, küçük olmaları, göze çarpmamaları, feda edilebilir olmaları ve kolaylıkla ikna edilebilir olmaları nedeniyle savaştırılmaktadırlar.

     Bazı çocuklar, aileleri tarafından silahlı gruplara satılırken bazıları da kaçırılmaktadır.
    Küreselleşmenin bilançosuna bakıldığında yüzde 20 kazanan, yüzde 20 kazanmaya çalışan ve yüzde 60 umutsuzca kaybedenler olduğu görülür. 1960’ta dünya nüfusunun en zengin yüzde 20’sini kapsayan ülkelerle en yoksul yüzde 20’sini barındıranlar arasındaki kişi başı gelir farkı 30 kat iken, bu fark 1990’da 60 kata, 1995’te ise 74 kata çıkmıştır.
    . BM tahminlerine göre, 1960’larda 14 milyar dolar olan yıllık silah ticareti 1994’te 35 milyar dolara çıkmıştır. Üçüncü dünya ülkelerine olan silah satışının yaklaşık yüzde 73’ünü ABD kontrol etmektedir.
    Ey Zalim kapitalizm bir masuma yaptığınız zulmün bedelini de iyi hesaplayın; Ama şundan emin olun ki bizim üzerimizden yaptığınız matematiksel sefaletin ve zulmün bize yapılan ve reva gördüğünüzden daha çetin olacağını ve Allah’ın  Müntakim mekanlarında  seyircisi olacağımızı yüce Allah’ın kadim vaadinden şüphelenseniz bile bizim zerre kadar şüphemiz yoktur.
    Ey Dedeler; 1943-1992 Yılları arasında 149 Savaşta 23 Milyon insan ölmüş bunun sadece üç milyonu askermiş, bunu da bize masal olarak anlatın bari.!
    Ey büyüklerimiz; İnanın bizim dünyamız Peygamberin masumiyetine daha yakın ve sizinkinden daha güzel ve daha mutlu; ne olur bizi çocuk olarak bırakın..!
    Bu haliyle bizi bırakın ki “Yüce Allah’ın ebedi diyarında hesapsız olarak girin cennetime dediği” zaman bizler de Ey rabbimiz anne ve babalarımızı da yanımıza verin diye niyazda bulunacak, Fıtratımızı kirletmeyin ki yüce Allah’ın kadim vaadi “Gidin onları da sizin masumiyet ve hatırınıza verdim” Hitabı hepimize, hepinize yetmez mi..?

    Beşer hayatının ilk meyvesi, İstikbalin büyükleri, Temiz kalmanın numuneleri, Gezegenimizin ilk varisleri, Gülmeyi öğrendiğimiz kaynak KODLARI, Yalanı, Dövmeyi, Sövmeyi, Yıkmayı, Öldürmeyi, İhaneti bilmeyen, kırmayı bilmeyen sevginin tükenmeyen hazineleri işte bunlardır.
     Ne yazık ki büyükler ihtiraslarına hepsini kurban etmiştir.

     Ne yazık ki boyları bizim dışımızda büyürken vicdanlarını kendi elimizle küçültüyoruz. Heyhat ki büyükleri bazılarının boylarının uzamasına bile tahammül etmeyip öldürüyorlar.
    Yemen’de her 15 dakikada bir çocuk ölüyor, öldürülüyor.! Heyhat ki büyükler masumları öldürmenin vebalini idrak etmediler edemiyorlarsa, batsın büyüklüğünüz demesini öğrendikleri gün büyükler için çok geç olacak.
    Sonuç; Ey Büyükler, Bize ne zaman iyi örnekler olacaksınız; ?
Okuyun bakın Peygamber(sav) kızı Fatma’ya hep hitap ederken, ellerini öperek “Annem” derdi.
    Yüce Allah’ın kullarına hitabında özel olarak zikredilen ve ayrıcalıklı olması gereken kullarının YETİMLER olduğunu da okumayı ihmal etmeyin.!

   Ülkemizde Her gün bu hitabı okunan sözde 90 bin Allah Evinin altında yüzbinlerce dukan ve marketin yanına bir de bizim için aşevi veya yetimhane yapılması hiç mi aklınıza gelmedi.?
    Bizler ve gelecek tüm kuşaklar için sömürüsüz bir dünya mümkün, ancak onun için Tevhidi inançla ve kararlı bir mücadeleye adım atmak gerek.

    Bugün 4 Kasım Küresel Emperyalizmle ve sömürü ile Mücadele günüdür, “Allah’ın zalime mühlet vermesi O’nu hesaba çekmeyeceği anlamına gelmez.” diyen Hz. Ali'(as)min tüm zamanların devrimci ve yüce Ruh’lu insanının rehberiyetine bugün daha fazla muhtacız.
    Her şeye rağmen sevmek ve sevilmek ümidiyle dünyamıza merhaba deyip bugün gelenlere ve bugün eyvallah deyip giden herkese selam olsun.!…

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir