İçeriğe geç

ÇOK GERİDE KALDIK AZİZİM ÇOK..!

ÇOK GERİDE KALDIK AZİZİM ÇOK..!
Bu adamın kim olduğunu biliyor musunuz?
Bu adamın zihninizde oluşturduğu ilk izlenim nedir?
Terörist mi, yoksa sefil zavallı bir adam mı? Yahut cahil bir müslüman mı..?
Fotoğraftaki mütavazi adam, Prof. Hüseyin Abdulsattar. Chicago Üniversitesi’nde patoloji bölümü baş profösörü ve dünyanın dört bir yanında patoloji hastalıkları araştırması en ünlü kaynaklarından biri olan “patoloji video serisinin” mucidi. Abdulsattar, aynı zamanda dünyanın dört bir yanından 10 binlerce tıp öğrencisini eğitmekte.
Ülkemizden Dünyaca Ünlü beyin cerrahı Prof.Gazi Yaşargil,Nobel ödüllü Kimyacı Prof. Aziz Sancar ve daha niceleri,3.Dünya ülkeleri hadi beyin göçünü engelleyin görelim siz Vatan,Millet Bayrak edebiyatı yapmayı bırakın bu adamların ülkelerini bırakıp ABD’ye gidip hizmet etmelerinin nedenlerini düşünün ve çareler üretin.
İşin en acısı ise ümmeti Muhammedin beyin gücünün Amerika ya hizmet ediyor olması.Çünkü İslam alemi yüzyıllarca bilim adamlarına zındık diyerek bilimsel hiçbir imkan sunamadı muskacı üfürükçü cincilere, cübeliler, Sakalın bağından bıyığın yağından geçilmeyen bir medeniyet için hayat sadece psikolojik ilimin rüyalarıyla tarif edilirse olacağı budur.
Şüphesiz İslam aleminin bilimde çok geride kalmasının Siyasi,Ekınomik ve tarihi sebepleri vardır bunlar başlı başına bir akademik çalışmanın konusudur.
Sadece Bu beyaz sarıklı kellelere verilen paraları toplasaydık bugün batılıların ruhun ve ahlakın hazinesini barındıran doğu medeniyetinden,Bilimi de almak durumunda kalabilirdi.
Kısaca Biz amaçlara yoğunlaşırken araçları ihmal ettik.! oysa bizler için amaca ulaşmak için araçlar en iyi delildir fikrini zikirle tehir ettik.
İslam dünyasına yüzyıllaca hakim olan züht onları eşeğe batılıları mekaniğe razı etmeye yetti.Dörtyüz yılllık bir tefsir açığını dolduramadık gelen müfrssirler de Kadı Beydavi’ye şerh üstüne şerh yazdı.Biz Kur’anda “Besili atlar yetiştirin”ayetini yorumlamaktan aciz kalınca Bizim ikiyüz beygirin gücünü onlar bir gaz pedalına sıkıştırmayı becerdiler.
Batılılar kendi çabasıyla bilime katkıları olan müslüman bilim adamlarının birikimlerini alıp götürerek devlet eliyle gelştirildi ve endüstri medeniyetini yakalamayı başardı.
Bizler Hz.Ali(as) mın ” Hikmeti Nifak ehlinin elinde de olsa alınız, İlmi Müşrikin elinde de olsa alınız.!” Taviseyesini duymadık,okuyamadık,ama Muaviyenin ilmini dünyasına satan sözde ilim adamlarını meşgül ettiği Dairesel tahareti yorumlamalarına en iyi zamanlarını ayırdılar.
Ustat Mutaharti(ra) “Bir sahhafa uğradım, 400 yıl önce yazılmış bir matematik kitabı gördüm,fiyatını sordum,20 tümen dediler,baktım param yetmiyor,gittim parayı buldum gelinceye kadar kitap vitrinde yok,sordum kitapçıya o kitap nerde dedi ki,Bir batılı turist geldi aldı ve gitti.
Şeyh saidi Şirazinin dediği gibi;
“Gülistan şehrine geldik ne renk kalmış ne koku,ahmak dostlar ve akıllı düşmanlar hepsini almış götürmüşler.”
Müslümanın sarığı takkesi başörtüsü ilme ve bilime engel değildir.!
Ama İslam coğrafyasında hakim olan siyaset coğrafyamızda başörtüsüile bilimi ters istikamette okutunca okumak isteyen bayanlarımızı evde bulaşık yıkamaya mahkum ettiler. Erkekleri de önce kültürüne düşman ve inkara inandırdılar sonra bilim şehrine kabul ettiler.!
Biz hala oturmuş yıllarca laik gayri laiki konuşurken Hacı amcaya sordular, Laiklik nedir?,Cevap laikliği bilirim,Hacıyı camiye,içkiciyi meyhaneye ibneyi de kerhaneye inandırmaktır.(En kısa cevap)
Yüz yıl bu coğrafyanın gündemi bu oldu,Bilimden bize ne?Kur’anda en çok geçen kelimeyi de yanlış yorumladık,Biz başındaki ak’ı bırakarak kılla uğraşırken onlar akkılla uğraştılar sonuç malum…!

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir