İçeriğe geç

DÜNYAYI SARSAN ŞOK DALGASI..!

    DÜNYAYI SARSAN ŞOK DALGASI

         (Bölüm /2)

      Daha önce ABD ve piyonu Siyonist İsrail’in tam versiyon Kukla ve sömürgesi olan bir coğrafyanın teoloğarının büyük çoğunluğunu devrime kurban veren Ali(as) hayat standardı ve hikayesine idealinin başköşesine bırakan bir siyaset elbette ki dünyanın geleneksel aristokrasisinive sınıf ayrıcalığını tehdit ve tedirgin ettiği için tüm dünyanın işbirliği ile Saddam maşası kullanılarak en direk  8 yıllık savaş ilan etmek yetmezmiş gibi 40 yıllık bir ekonomik ambargoyla cezalandırılmasına rağmen dünyanın ekonomik dengelerinin üzerine kurulduğu faiz denen sömürü aracını bir ilke olarak yasaklayan bu şokların yüzlerce dalgasının da bir etkeniydi.

    Savaş karşılıklı mütekabiliyet esasına göre işlemiyordu; Çünkü savaş’ın da bir hukuk ve ahlaki ilkeleri olmalıydı, Muhatap pervazsızsa gerisi teferruat.

   İran-Irak savaşının en çetin günleridir. Saddam Fav adasına kimyasal saldırı yapmış tek seferde ciddi bir asker şehid olmuştur. O dönemin ABD/AB Ülkeleri, bu günden daha zalim yaklaştıkları için ilaç ambargosu altındaki ülkede kimyasaldan yaralanan askerlerin durumu ve halkın moral değeri çok kötüdür.

   Haşimi Rafsancani’ye acil toplantı teklif eden Ordu Komuta Kademesi, İmam Humeyni’ye iletilmek üzere bir karar alır: Uğradığımız saldırının kısasını uygulayalım.

   Rafsancani, teklifi İmam’a götürür ve İmam tek kelimelik bir cevap verir: Haram’dır!

   Cevabı getiren Rafsancani’ye bu sefer Komutanlar şu teklifi yapar: Bu silahın bizde de olduğunu düşmana tecrübe ettirmezsek, tekrar kullanırsa durumumuz çok kötü olur. Siz İmam’dan ricada bulunun; şöyle yapalım: Biz sanki hedefi şaşırmış gibi bu silahı kullanalım, düşman öyle zannetsin  ama boş alana atalım.

   İmam teklife hiddetlenir ve şöyle der Haşimi Rafsancani’ye:

   “Orda da canlılar var. Kullanılacak olan silahın kimyasal olduğunu söylüyorsun. Hayvanlar ve doğanın da canı var.”

   Sömürgeci ve Aristokratların her türlü Ekonomik, Teknolojik ambargo ve ablukasına rağmen bugün bu kırk yılda Askeri alanda %98 oranında kendi kendine yeterli hale gelen, İlaç sektöründe %95 yeterlilik, teknolojik olarak Dünyada uzaya kendi uydusunu başarılı bir şekilde uzaya fırlatan 5.Ülke konumunda , Kendi gemi ve denizaltılarını %100 oranında üreten, Kendi savaş uçağını ve İha’sını yapan, %100 yerli imalatı Füze teknolojisinde Dünyanın İlk dört sırasına yerleşmesi, Ortadoğu’da belirleyici bir aktör ve güç olması ekonomik sebeplerle izah edilemez ,

   Siyasetin onurlu izzetli ve kaynakların doğru zeminlerde harcanmasıyla dinamik bir yapı ortaya çıkarmıştır. Genel anlamda Uluslararası arenada Ekonomik açıdan zayıf kalsa da her vatandaşına petrol gelirlerinden aylık 60 $ maaş vermesi, bir siyasetçinin maaşını bir trafik polisi ile eşitleyen hakkaniyetli bir sistem ile temel gıdalarda devlet süspansiyonunu öngören her şeye rağmen dünyada aristokratik geleneği en çok tehdit eden bir sistem olduğu gerçeğidir.

   Bu ülkede petrol zengini hiçbir siyasetçi bulamazsınız, Rüşvet alan Belediye başkanını bile ipte sallandıran, Tecavüze idam, Uyuşturucuya İdam, Siyonist işbirlikçilerine İdam, ve Katillere İdam, böyle bir adalet sistemi kısasta hayat olduğunu gösterir.

   Dünya burayı idamlar ülkesi tanımaya devam etsin çünkü dünya siyaseti Algı operasyonları ile yalan ve manipülasyonlarla ayaktadır.

   Bu manipülasyonların en etkili olanı Ulus/ ırk ve mezhep kartını son kertesine kadar kullandılar ve İflas eden bakkal eski defterleri karıştırır misali bu devrimi halen tarihin çöplükleriyle yorumlamaya devam ediyorlar.

   Siyasi alanda uluslararası aktörlere ve bu aktörlerin kurum ve kuruluşlarına rüşvet vermeyen izzetli duruşları siyasetine itibar kazandırmıştır. En iyi örneği ise ABD başkanı trampetin beş ülkeyi devreye koyarak sadece bir telefon görüşmesine razı etmedi edemeyecektir.

   Tüm dünyanın 40 yıllık endişelerini Müslümanlar anladı ama Müslüman olduklarını zannedenler hala anlayabilmiş değil, Çünkü Devrimin Efsanevi Lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni Büyük bir cesaret ve samimiyetle Devrimin temel hedefi “Muhammed(sav) ve Ali(as) dönemindeki İslam’ı icra edeceğiz” sözü müstekbirleri paniklettiği kadar, Müslümanları heyecanlandırmadığı gibi onların idraklerine yetmedi.

    Mesele çok basit Küresel istikbara karşı tüm alanlarda ve tüm satıhlarda mücadele eden bir sistem ancak Allah’ın yardımıyla ayakta kalabileceği gerçeğidir.

   “İslam en mükemmel sistem, ama bizler değiliz..” (Aliya İzzetbegoviç ra) Sonuçta En iyisini yöneten ve yönetilen İnsandır, Gel gör ki halkın sisteme bunca destek ve güvenini göremeyen demokrat dünya utansın.

   Sıkıntıyı kendimizde aramamız gerekirken, Bahaneler dahilinde Tarih, Irk, Mezhep ve meşreplere, Tarihin kin ve düşmanlık üreten kralların savaş ve düşmanlıklarını karıştırarak bu devrimci dalgaya bahaneler bulmaya çalıştık, kendimizdeki bu sıkıntıyı başkalarına havale edenler utansın. Maşallah Küresel medya algılarının bu meyanda aleyhteki algılarını kuzu kuzu dinleyip kanaat sahibi olduk.Bu dalganın teolojik temellerini ilmi kaynaklarda aramak yerine sokaktaki pazarcının görüşü ile iktifa ettik.

     Hesapları  tutmayan büyük şeytan Suudi Şerefsizleri aracılığıyla Dine karşı Din Silahını kullanarak Karşı devrim çabaları Ayetullah Şeriatmedari’ye Yüz milyonlarca $ Para sözü vererek uşaklık himmeti ile yine hesapları alt üst oldu, Nihayet Ruhullah Humeyni(ra)nin hükümetinde yer alan bakanlara Cemeran’daki evine Komşu olan bir ev kiralayarak Kabine Üyelerinin beline Patlayıcılar bağlayıp aylarca hamallıklarını yaptıkları Patlayıcıları eşekler gibi taşıtarak güya mahalleyi havaya uçuracak planlar da tutmayınca;

    Münafıklığın üst versiyonu Saddam Hüseyin denen caniyi kullanarak dış askeri müdahale ile emekleyen bu devrimi çökertme aşamasında Saddam’a tüm Avrupa demokratlarının verdiği Kimyasal Silahları ile Devrime destek veren gariban Kürt ve sunni olan Halepçe halkı üzerine kara bir kabus gibi çöken bu zalim Saddam Defalarca bu Kimyasalları İran’ın genç askerlerine karşı kullanmasına rağmen demokrasi cenneti Avrupa’dan hiçbir ses çıkmamakla beraber, Amerika’nın çekim merkezinde olmayan Suriye hariç, tüm Araplar bu zalime dolar yağdırdılar,

   O Dönemde Ruhullah Humeyni(ra) bu uşak Arapları şöyle uyarmak zorunda kalmıştı ki “ Bu zalimden elinizi çekin Bizim İşimizi bitirirse size dönecektir” Uyarısı Dikkate alınmadı ve nihayet İran’ın tüm dünya karşısında kerhen imzaladığı barış anlaşması imzalandı ve Rahmetli İmam’ın dediği gibi Saddam Kuveyt’ten başlayarak Suudi ve BAE ’ile devam edecek işgal ve istila macerası ile devam eden mahkemede elindeki Kur’an’ın  Münafıklarla ilgili ayetlerine bakmadan bu kitaptaki şeytanların rezalet ve hezimetinden bi haber olarak bu kadar küçük düşürülmesinin de sebeplerini fırsat verilmeden ve  zaman bulamadan Yüce Allah’ın Müntakim mekanlarına gitti.

    Evladının asiliğini hazmedemeyen ABD ve Avrupa Irak’ı İşgal ederek yeni bir senaryo yazmaya başladı; Evladını Kuveyti işgale teşvik edip O’!nu asmak için bahane ürettiler.

   Bu işgalden kaynaklanan masraflarını tahsil etmeye geldi ki; Irak Bankalarında ve Asi çocuk Saddam’ın Kuveyt’ten gasp ettiği tüm altınları da Kendi şeytani midesine indirerek ırak petrolü üzerinde 40 yıllık bir rant anlaşması imzaladı ama yine hesapları tutmayacaktı Çünkü İmam Humeyni’nin Salih Kaplan’ı Kürt asıllı Tarihteki Malik Eşteri aratmayan Kasım Süleyman,’nin onlarca yıl komuta ettiği İran Kudüs gücü hayalet komutanı Irak’a inince hesaplar alt üst oldu ve Haşdi Şabi denen Fedakar birliklerle Amerika’nın Iraktaki kara kaderi olmaya devam ediyor. Bir kültür manzumesinin başında Hüseyin(as) ve sonunda Mehdi(af) varsa aradakileri dünyanın imkanları ile korkutmak imkansızdır.

  Kasım Süleymani’yi şehit ettiler ama ruhu orta doğuda müstekbirleri rahatsız etmeye devam edecektir.

     Humeyni’ye destek veren Ortadoğu’nun aykırı İnsanı Beşar Esat  ve babasının başına gelecekleri tahmin eden Ruhullah Humeyni Suriye ile Stratejik işbirliği anlaşması imzalamayı sağladı ve Ortadoğu’nun BOB projesini yıllar önce ferasetiyle doğru okuyan İmam Ruhullah Humeyni’(ra)nin Ruh’u Suriye semalarına sıçramıştı. Basiret ve Ferasetiyle Lübnan ve Filistin’deki Müslümanlar için Habeşistan misyonu olan ve İnkılapta İran’ın yanında duran Suriye’yi gelecekte bekleyen işgal ve yok etme senaryolarını doğru okuyarak bu ülke ile Stratejik işbirliği anlaşmaları imzalayarak an itibarıyla Bop ortaklarının işgal planlarını alt üst ederek Suriye’de  İranlı Haydarilerin varlığına uluslararası hukuki zemin hazırladı.

   Ruhullah Humeyni(ra) “Siz Allah için konuşun ve Allah için yaşayın Bu tarzınızın etkilerini Allah yayar” İlahi beyanını fiilen tüm dünyada sahada yankılandı.

    Daha önce İsrail’e karşı Filistin direnişine destek veren, ABD nin çekim alanında olmayan  ve IMF ye borcu olmayan Suriye BOP projesi dahilinde tüm Ortadoğu’daki uşak rejimlerin desteğiyle cezalandırma zamanı gelmişti. Yine Saddam için uydurdukları Kimyasal ve demokrasi yalanını burada da devreye aldılar ve süreç başladı.

    Suriye’de yaşanan felaketi çok Net İfade eden Siyonizm’in Başbakanı Şimon Perez “Bugün Suriye’de yaşananlar İsrail İle barışmamanın niteliğindedir.” İtirafı Müslümanlar tarafından ciddiye alınmadı.

    Kesinlikle Ortadoğu için şunu söylemek mümkündür ki; Dökülen her damla kanda Büyük şeytan Amerika, Nato ve Siyonist İsrail! İn parmağı ve İşbirlikçi Suudi ve Fasit  Uşak Arap Krallarının Parası vardır.

     Sonuçta Uşakları ile beraber Suriye Coğrafyası Başında Büyük şeytan Amerika ve 52 Devletin katılımı ile İlan edilmemiş bir Dünya savaşının arenası oldu, Şeytan Amerika  Bizim de iştahımızı kabartarak öğle namazını Emevi camisinde Kılacak, Emevice bir hayalin  mecrasına  çekti. Oysa tarih bize Amerika ile kumar oynayanların kesinlikle kaybedeceğini kaydetmiştir. Hala da şansımızı zorlamanın inadını yaşıyoruz.!

     Yüce Allah tuzakları başlarına geçirecek ABD’li senatör ‘ün İfadesi ile “Tam kazanmak üzereydik 5 Bin Hizbullah Militanı aşağıdan çıkageldi ve tüm planlarımızı alt üst etti” itirafı rezalet ve hezimetin itirafıdır. 

    Diğer tarafta Lübnan’da yıllar önce İmam Musa Sadr(ra) ve Akabinde Allame Muhammed Hüseyin Fadlullah (ra)ın küçük bir Gurup olan Ali(as) muhipleri ile gelişen direniş cephesine Sirayet eden Ruhullah Humeyni mesajları Araplar nezdinde 6 gün savaşları ile Yenilmezliği tescil olan Siyonist İsrail’in Rüyalarının alt üst etmesine yetti ki; Ruhullah Humeyni (ra) öğrencileri Hizbullah 2006 da o Haydar’i Vuruşları ile Siyonistlere unutulmayacak  bir yenilgi tattırdı  ve Siyonistlerin hezimetleri ile  sonuçlandı.

   Evet Ruhullah Humeyni’nin Devrimci ve anti Sömürgeci Muhammedi sedası Allah’ın Düşmanları için en iyi tuzak hazırlayan yüce Allah’ın Kuvvet ve İradesi ile Yemen’de de zulüm gören mazlumlar için Umut olmaya devam ediyor.

    Evet Ruhullah Humeyni’nin ve mazlum Filistin halkının kurtuluşu için her Ramazan’ın son Cumasını “Dünya Kudüs günü” İlan etmesi Sünni camia ’da kimi çevrelerde Olumlu Şok etkisi yaratırken, Kimilerinde ise Amerika’nın sedası ile dillendirilen takkiye diye algılandı. Kimi Fars Milliyetçileri arasında da macera olarak algılandı.

   Tüm dünyanın bir avuç Boşnak Müslümana çullandığı bir dönemde Dünya Müslümanları duaya sarılırken; İmam Humeyni’nin çocukları Bosna’da bütün şartları zorlayarak, Küfür cephesini yardılar Bosna’ya ulaştılar ve bu Müslümanların izzetini kazanmalarını sağladılar.

    Evet BOP projesi (Amerika İsrail ve Bölgedeki tüm uşakların Çıkarı için tasarlandı) ve daha sonra tasarlanan Ne Müslüman NATO’su, Ne Arap İttifakı Bu Devrimci ve anti emperyalist dalgayı kesmeye yetmedi, Yetmeyecek.! Ortadoğu Coğrafyasında dökülen her kanda Amerika ve İsrail’in parmağı olmakla beraber tabii ki; Sıkılan her Kurşunun parasını bire on nispetinde Suud, BAE, Kuveyt ve diğer körfez Ülkelerindeki Araplardan tahsil etmek de şeytani bir akıl ister.

    Yenilmez dedikleri 4.000 Nükleer bomba,On uçak gemisi, Binlerce savaş uçağı, Yüzlerce donanma,İha,Siha ve  üstün askeri güce Sahip, ABD ve Piyonları Avrupa demokratlarının Siyonist hayalleri arasında yer alan Nil’den Fırat’a Siyonistlerin Ahdi atik hülyalarını tuzla buz eden ve Binlerce ileri düzey beyin ile oluşturduğumuz planları bir konuşması ile yerle bir ediyor dediği İmam(ra) hakkındaki itirafları dilendirmeye mecbur eden Allah’a şükürler olsun.

    Bu Şok dalgasını on binlerce Km. Öteden gören ve Yıllarca Büyük şeytan ABD nin kovboy ve Şeriflerinden Zulüm gören Kızılderililer için Bu devrim ve Liderinin mesajlarını duyarak selamlayan Lakota Kabilesinin  Önde Gelen reislerinden  bu gariplerin asil duruşunu şu mektuptan okuyalım;

 ”Saygıdeğer Önder Ayetullah Humeyni”,

   Asil ve onurlu tüm Kızılderili halkları adına sizi ve şerefli halkınızı en derin sevgi ve bağlılıkla selamlıyor, sizi yalnızca İran halkının değil, yeryüzünün zulme ve soykırıma uğramış tüm mazlum milletlerinin, hülasa bu zulüm ve soykırımlardan en derin olarak nasibini almış biz Kızılderili milletinin de önderi olarak kabul ettiğimizi bildirmek istiyoruz… Halkımız, bütün kalbiyle halkınızın yanındadır. Size, Müslümanların hitap ettiği gibi ”EY ‘İMAM” diyerek hitap etmek istiyoruz…

   Evet Maalesef Bu Kızılderili Gayri Müslüm Kabile şefi On binlerce Km den Bu arifin Mesaj ve Misyonunu okuyabildi ama Komşuları ve Aynı Allah, Aynı Kitap ve Aynı Peygamber’e İnanan Kendilerini Sünni diye tanımlayan bir Milyar İslam aleminin Hakikatte İman edenleri değil sadece Müslüman diye kendini İfade eden mensupları Bu Arif, Müceddit, Mücahit, Muvahhit ve Devrimci İnsanın selamını bile almadılar alanlar da almakta güçlük çektiler, Sebep CIA  denen Şeytani Oluşumun ellerine tutuşturdukları Kimi İçin Ulus, Irk, Mektupları, Kimi için de Mezhebi, Meşrebi Mekteplerin 4 Zindanlarına hapsetmiş ve  Kimilerini  de; Çile odalarında tezkiye-i Nefs ile uğraşıyorlardı. Sonuçta Dindar olarak bilinseler de “Dini Dar” olanlardı.

       Siyonist General’in Raporunda panik var, 2021 de Suriye üzerinden İran’la savaş çıkacak, Hizbullah ve Filistin direniş guruplarının dahili ile büyük savaşta çok güçlü bir yıkım ve felaket olacak, Yahudiler için Hizbullah’ın uzun menzilli füzeleri uykularımızı kaçırarak cinstendir, Siyonistler askerleri için yüklü miktarda alt bezi siparişi verilmiş, generalin raporuna verilecek cevap korkunun ecele faydası yok.

   Eski ulusal güvenlik danışmanı General Giorora Elan’ın ifadesi İsrail’in üçüncü bir savaşta telafisi mümkün olmayan tahribatla karşılaşır.

   Siyonist Eski  başbakan Ben Gruion’un “Bizim  Gücümüz ne askeri ne de Nükleer silahlarımızdan gelir, Arap Komşularımızın APTALLIĞI ve cehaletidir bizi güçlü kılan” Nitekim Siyonist cumhurbaşkanı Peres’e gazeteciler “ Hz. Muhammed bir gün İsrail’in yok olacağını söylemiş, ne dersiniz sorusuna muhatap olunca; “Muhammed  gibi  biri Onların başına biri geçsin o zaman düşünürüz” itiraflarına cevabı dönemin Ali(as) mın Aslanlarından Hizbullah Lideri Şehit Seyit Abbas Musavi(ra) dan geldi ve “Gidin İsraillilere söyleyin Biz Muhammed ordusuyuz geri döndük  ve Kudüs Yolunda İlerliyoruz”  Şehadet yolundaki beyanıydı..

   Çünkü Müslüman halklar Kutsal kitaplarından okuduklarını anlıyor ve uyanıyor.! Siyonistlerin beyanatları artık karşılık bulmuyor, Çünkü Ruhullah’ın Ruhu Coğrafyalarına Musallat olmuş.

    Zulüm hile ve şeytani oyunlarla temelleri atılan bir devlet düşman kabul ettiği sınıf Müslümanlar olmuştur ve Müslümanı yutulur bir lokma haline getirmek için kavramları şeytani mantıkla efsunlayarak Millet, Irk, Mezhep, meşrep, grup ve hizip parçalarına ayırarak yutulabilecek şekle getirdiler. Ama Ruhullah Humeyni’nin Irkçılık, Mezhepçilik, Asabiyeti hastalık olarak tanımlayarak Bunları saflarınızdan çıkarın sedası Müslümanın diyenler için 1400 Yıllık bir özlemin Umudu ve sesi oluverdi. Mütekebbirler içinse büyük hezimetin Miladı oluverdi biiznillah.!

    Çağdaş dünyanın neredeyse Yüce yaratıcının kudretini izafe ettiği büyük şeytan Amerika’ya meydan okumak içinde zerre kadar şüphe olmayacak bir imanla mümkündür ki, Rahmetli İmam “Amerika hiçbir halt edemez” söylemi  Çin’den, Küba’ya, Oradan Kızılderililere, Bolivya, Nijerya ,Yemen, Suriye, Lübnan, Filistin Venezuella’ya kadar mazlumların, Yalın ayaklıların ümit ve umudu olurken, Bu tevekkül ve cesaretin öğrencileri an itibarıyla Hiçbir gücün cesaret edemediği ırakta en büyük şeytan ABD üssünü füzelerle vurma faziletine sahip oldular.

   Ey dünyanın Seküler(Laik) Beyinleri Paniklerinizi anlıyoruz, Siz beğenseniz de beğenmeseniz de Nasıl ki, Hristiyanlık ve Yahudilik devletlerinizin siyasetine hükmediyorsa İmam Humeyni(ra) devrimci sedasıyla Muhammed(sav) ve Ali(as) İslam’ı da İran coğrafyasında devlet siyaseti olmuştur.

   Bu Şehadeteyn Bayrağını Tarih, Coğrafya, Irk, Mezhep, Meşrep; Parti, Hizip ve Kutuplarını aşma cesaretine sahip tüm dünya Müslümanlarına kendi coğrafyalarına korkmadan dikmelerini tavsiye ederek “Suni olmak peygamberin sünnetiyle amel etmekse Hz. Ali (as) en büyük sunidir, Ali’yi sevmek Şia ise Muhammed (sav) en büyük Şiidir.” beyanıyla alemi bekaya göçmüştür.

    Sonuç: Yıllarca Ezilenler, Firavunlara şunu dediler “Ya Bir Yol açın ,Yada Bir Yol Bulun” çağrılarına  Sömürgeci Emperyalistlere, Köleliğe, Ezilen horlanan  ve aşağılanan serveti yağmalanan, İtilen Kakılan, Dünya halklarının artık Ne Avrupa’nın Akademilerindeki Hümanist dersleri, Ne Komünist, Marks’ın Kapital ve Manifestosu ve sınıf mücadelesine yaptığı yorumlar , Ne Vladimir Lenin’in Siyasi ve sınıfsal  İlkeleri, Ne de, Mao Zedung’un Seçme eserlerin anti sömürgeci önermeleri, Ne William Durant’ın medeniyet araştırmaları, Ne de Satre’nin Üniversite anfilerinde yankılanan Filozofik naraları,  Ütopyacısı  veya revizyonist ve Oryantalist olmaları gerekmiyor,.

    Bu inkılabın dünyada en fazla etkisi Siyaset,Sosyoloji,Kelam ve fıkha kattığı boyut ve mevcut Siyasi paradigmaya bir meydan okuyuştu.

   Neticede; Ruhullah Humeyni’nin(ra) Peygamber Sedasını dillendirircesine  Hannibal’ın Alplerde söylediği , “Ya bir yol bulun,Ya Yol açın değil,“ Yoldan Çekilin” Sedası ile Ehliyet Liyakat ve feraseti üzerinden 21.YY İdrakine sunduğu ve Devrimden sonra Efendim size Şah’ın saraylarından birini tahsis edelim Ülkeyi oradan yönetin teklifine “Ben sarayda oturacaksam biz bu Devrimi niye yaptık” mesajında düğümlenen  Devrimci İslam’ın izahı Kimileri için Umut, Ümit ve Teselli kaynağı iken; Kimileri için de paniğin son işaretleri olmaya devam ediyor. Vesselam

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir