İçeriğe geç

FİZİK FANİ,RUH BAKİ..!

FİZİK FANİ, RUH BAKİ..

İmam Ali (a.s) Buyruğu,

“Kendisinden kaçtığı yoksulluğa doğru koşan cimriye şaşarım!

 Talep ettiği zenginlik elinden çıkıp gider; dünyada fakirler gibi yaşar; ahirette zenginler gibi hesaba çekilir.

   Dün bir meni parçasıyken yarın leş olacak kibirlenen kişiye şaşarım!

   Allah’ın yaratıklarını gördüğü halde, O’nun hakkında şüpheye düşen kişiye şaşarım! Ölüleri gördüğü halde ölümü unutan kişiye şaşarım!

   İlk yaratılışı gördüğü halde, ikinci kez yaratılmayı inkar edene şaşarım!

   Beka (ahiret) yurdunu terk edip fani dünyayı imar edene şaşarım!.”

  Öldükten yaklaşık 30 dakika içerisinde vücutta refleks diye bir şey kalmıyor.

   Gevşeyen kaslar dolayısıyla ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor, idrar akıntısı oluşuyor.

   Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor.

   Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar.

   İlk çürüyen organlar ise göz, beyin, mide ve bağırsaklar.

   Ceset şişman ise daha çabuk çürürken, tuzlu suda boğulanlar daha geç çürüyor.

En geç çürüyen kısımlar ise kalp, mesane, böbrek .

   İlk çürüyen yer olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkıyor. Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep oluyor. Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlıyor.

   Günden güne şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor. Bu olay mezar üstünden duyulabilecek kadar sesli olabiliyor.

   Ortalama 4 yıl sonra insan tamamen kemik haline dönüşüyor.

   Güzelliğin, yakışıklılığın, zenginliğin, kibrin, malın mülkün, makamın mevkiin nerede?  

   Yeryüzünde kasıntı bir şekilde gezen, küçük dağları ben yarattım egosuna sahip olan, insanları küçücük beyniyle aşağılamaya çalışan, hayatı statü ve dünyada kazanacağı geçici başarılara odaklayan her o kibirlinin sonu budur.

   Paranın satın aldığı insanların sonu budur. Mevkie gelmek için karakterini satan, çevresini ezen, zulme uğrayan insanların üzerine basarak bir şeyler elde etmeye çalışanların sonu budur.

   Güzelliğiyle, hayatı boyunca makyaj/süse adanan, cildi kurumasın diye her gün özenle kremlenip yumuşatılan bedenin sonu budur.

   Hz Ali (as) “İnsanlara faydası olmayanı ölülerden sayın gitsin.” Yaşayan ölü olmamak için Çalışın, başarılı olun, İnsanlara, insanlığa fayda verin ama hayatı büyütmeyin. Kendinizdeki Ruh’u büyütmeyin.

    Zira elimizde yaptığımız erdemlerden ve amellerden başka bir şey kalmayacak…

    Bilgeye sordular, Aklen Ruhen bedenen sağlıklı ve huzurlu olmanın yolu nedir?

   Cevap; “Ağzını ve boğazını göstererek (yediğine içtiğine) ve buradan çıkana(Konuştuğuna) dikkat ederek dedi.”

   “Algı En asli gıda gibidir, Fiziki, Sinirsel, psikolojik zihinden ihtiyacımızın bir parçasıdır.”(Prof.Allex Carrel)

    “İnsanın bedeni yok olduğunda Ruh’u tamamıyla yok olmaz.”(Spinoza)

   Zekanın derinlik e genişliği Servet ve Fizik ile orantılı değildir.

    “Moral ve mistik faaliyetlerinin önemi estetik ve dini duyguların manasını bilmekten uzağız, Saadet kabiliyetini suni olarak meydana getiremiyoruz, Fizyolojik ve Ruhi teşekkülümüzde Mücadele ve gayret ile ıstırabı yok etmemiz mümkün olmadığına göre İmana oksijen kadar Muhtacız.”(Prof.Allex Carrel-İnsan denen Bu meçhul kitabından)

   İnsanın aslı ilahi bir ruhtan ibarettir, Beden ise ruhun bir salı ve ruha tabi olan bir gerçektir. İnsanın tabii yönünü tanımak birtakım zorlukları ihtiva etmektedir, Ama tabiat ötesi yönünü tanımaksa aşama olarak çok çok zordur.

   Zira insanın tabiat ötesi varlığı ve boyutu soyut bir hakikat olup, tabii ve maddi özelliklerden münezzehtir.

   Ruh Allah”ın en büyük Ağırlığı(Sıkl-i Ekber) beden ise en küçük ağırlığı (Sıkl-ı asğar) sayılmaktadır.

   İnsanın aslı ve hakikati melekuti canlıdır, İnsanın Ruhunu tanımak çok zor olduğu için O’nun ihtiyaçlarını bilmek hastalıklarını tanımak ve tedavi yollarını öğrenmek de aynı derecede zordur.

   Bu nedenle 19.yy da kurumsallaşan psikoloji bilimi sadece  birtakım testlerle kategorize ettiği bazı davranış şekillerini kendi bünyesinde tanımlayarak ürettikleri kesin  çözümlerden ziyade anti depresan ilaçlarla hastalarını uyuşturarak teskin etmeye çalışıyor.

    “Senden Önce gelenlerden ibret al,ama senden sonra gelenlere ibret olma.”(Sokrates)

   Allah Hepimize Hayırlı Ömürler Verip Ölümümüzü de Hayırlı Eylesin.

Vesselâm.

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir