GERÇEKÇİ OLMAK GEREKMEZ Mİ?

   GERÇEKÇİ OLMAK GEREKMEZ Mİ.?
    Hayatın gerçekleri ile yaşamayı beceremeyenler gerçek hayatın sahte oyuncularıdır.
    Aşağıdaki verilere göz atarken bu oranlar bizim için ne kadar gerçekçidir.
    Bu veriler müsrif olmamız için yeterli sebeplerdir.
   Son model bir cep telefonunun fonksiyonlarının % 70’i kullanılmaz!
Lüks bir arabanın aksesuarlarının % 70’i gereksizdir.
Lüks bir villanız ya da malikaneniz olsa alanın % 70’ini kullanmazsınız.!
Gardırobunuz için durum farklı mı? Giysilerinizin % 70’i yepyeni durur.!
   Yaşam boyunca çabaların ve kazançların % 70’i başkalarının harcaması içindir.!
Zamanın kaçta kaçı bizimdir.?
    Hafızamızın kaçta kaçını Bize bir ömür boyu lazım olacak şeylere ayırıyoruz.?
     Kainatı, hayatın ötesi var mı? varsa bunu kimden nasıl, niçin nerde, öğrenmeliyim bunu düşünmeye vaktimiz var mı? Vs.vs.gibi binlerce soru uzar gider.!
Demek ki hayatın %30 u nu gerçekte yaşıyoruz.
Esas olan imkanlara hükmeden aklın Şuur ‘un ve idrakin oranıdır.
    Çünkü insan bir işe karar vermeden bunu idrak süzgecinden geçirmek zorundadır. Aksi halde aklın ve idrakin süzgecinden geçmeyen kararlar beraberinde getireceği nedametler ve keşke’lerle dolu bir beyhudelik hayatı zehir eder.ve insanı vaktinden önce yıpratır.

   Bunun için Şems-i Tebrizi(ra) herkese küpe olsun diye şu meşhur sözü söylemiş. ”Geçti ömrüm bir ah ile içi dolu eyvah ile”
   Önemli olan şuur ve idrakin ne kadarını kullanıyoruz.?

    Sokrates evde bir köşede oturmuş düşünürken ev işlerinde boğulan eşi Sokrates’e sorar.? Orda ne yapıyorsun.?
Sokrates cevaben düşünüyorum. Demiş
    Eşi, Düşünmek de iş mi ? Diye bir soru sorar.ve Sokrates’in suskunluğu devam Eder. Çünkü eşine göre düşünmek iş değil.!
    Akıllı ve şuurlu bir insanın en güzel tarafı cahil ve Ahmak’a karşı susmasıdır. Sokrates gibi. Susmak yetmez; Sokrates gibi düşünmek de gerekmez mi.?

   “Ahmak ve cahilden kaçabildiğiniz kadar kaçın.”(Hz.Ali as)

   Hayat arsasının büyük bölümünü ölümsüzlükle yaşayanlar tapulamış, kalan kısmını da cahiller parsellemiş.
   İslam peygamberi (sav) “Bir saat tefekkür bin yıl ibadete denktir.” Demiş.

    Literatürde geçen “Zaman keskin bir kılıç gibidir sen O’nu kesmezsen o seni keser”

  Bunun için Hz. Ali(as) “Akıllı adam zamandan nasıl tasarruf edeceğini düşünür ahmak adam ise zamanı nasıl harcayacağını düşünür.”
    Kur’an da en çok geçen kavram “Düşünmüyor musunuz,? Akıl etmiyor musunuz.? “Kavramlarıdır.
    Endüstri medeniyeti ve kapitalist lortlar, bize tefekkür zamanı bırakmadığı da bir gerçektir. Maçlardan arta kalan zamanı da aşk filmleri veya evlenme programları çaldı.!
    İşte bunun için çağdaş insanı siyasetin akıllı artistleri tarafından koyunlar gibi güdülmeye, Kalanları da Bilişim’in vakti olmayan köleleri olmayı müsait hale getirildiler. 
    Ülkemizden kitap okuma oranı %0,01(Bir)imiş, Japonya’da %25,Almanya %23,İran %15 olduğu için bizlere kalan tartışmasız Japon harikası teknolojik ürünleri güle güle şükür eşliğinde afiyetle Oynamak/ kullanmak kaldı.!

   “Bir iple intihar da edebilirsin, salıncak da kurabilirsin, Hayatın ipleri senin elinde”(Dostoyevski)

   vesselam.