İNSAN TANIMAK İSTEYENLER OKUSUN!
Gözleri görmeyen yaşlı bir a’ma iki yol ayrımında bir ağacın altında oturmuştu. Bir âlim onun yanına geldi, atından yere indi, ona hürmet etti ve ona, efendim medreseye bu iki yoldan hangisinden gidilir diye sordu.
Alim’den sonra şehrin güvenliğini sağlayan güvenlik sorumlusu yaşlı adamın yanına geldi, atından yere inmeden, yaşlı adama hürmet etmeden, medresenin yolu bu iki yoldan hangisidir diye sordu.
Sonra sıradan birisi yaşlı adamın yanına geldi ve gözleri görmeyen yaşlı adamın başına bir tokat vurarak kabaca, ahmak adam hangi yoldan medreseye gidilir diye sordu.
Onların hepsi yaşlı adamın yanından ayrılıp gittikten sonra yaşlı adam kendi kendisine gülmeye başladı. Gözleri a’ma olan yaşlı adamın yanında oturan bir başka adam ona; niçin gülüyorsun diye sordu.
Gözleri görmeyen ihtiyar şöyle dedi; Benden soru soran birinci adam Alimdi. İkinci soru soran şehrin güvenlik sorumlusuydu. Üçüncüsü ise boş boğaz, asalak, geveze, lafazan biriydi.
Adam gözleri görmeyen ihtiyara, gözlerin görmediği halde bunları nasıl anladın dedi.
A’ma ihtiyar şöyle cevap verdi; Onların arasında fark vardır… Alim kendi makam, konum ve kişiliğinden emin birisidir. Bunun için bana hürmet etti, saygı gösterdi, sonra sorusunu sordu.
Güvenlik görevlisi de, kendisine verilen makamdan dolayı kendisini dev aynasında gören birisiydi. Onun için kibirli bir eda ile sorusunu sordu.
Üçüncüsüne gelince davranış şekli ve konuşma tarzı lafazan, asalak, boş boğaz ve geveze birisi olduğunu ortaya koyuyordu zaten. Onun için bana vurarak ve hakaret ederek sorusunu sordu.
“HER İNSANIN DAVRANIŞ ŞEKLİ, KONUŞTUKLARI VE KONUŞMA TARZI O İNSANIN KİŞİLİĞİNİN NİŞANESİ VE GÖSTERGESİDİR. İNSANIN ŞERAFETİ VE ADAMLIĞI AHLAKLI OLUŞUYLADIR.”
İlk Yorumu Siz Yapın