İçeriğe geç

MUZDARİP İNSANLIĞIN HALİ…!

   MUZDARİP İNSANLIĞIN HALİ…

   İlimin ilim olabilmesi için varlık alemindeki dengelerini bozmuyorsa, Reel ve gerçekçi ise ilimdir. Şimdi bir tekrar düşünün İslami Ahlak değerleri açısından batının ürettiği ilimler varlık alemini hangi konuma getirdiğini. Oysa batı sadece kapitalizmin ilmini bulmuş ve bununla beraber üretim araçlarına bela kazandırarak, emeği ekmekle takas etmiş ve emeği ekmeğe mutça etmiş, bu vesileyle  ürettiklerine yığınla Modern köleciliğin kodlarını doğurmuştur.

   Buyurun size kapitalizmin küçük bir lütuf ve himmeti, Hayatımız büyük ölçüde gazete ve medyanın algı operasyonları ile devam ediyor, Reklamla sadece üreticinin  menfaatti için yapılır olmuş, asla tüketicinin menfaati için değil, Mesela halk beyaz ekmeğin kara ekmekten daha iyi olduğuna inandırıldı, oysa un iyice elekten elenmiş ve böylece en faydalı unsurlardan ayrılmıştır. Oysa bütün mesele kapitalizmin becerikli sahtekarlığıdır.

   İnsanların ruhlarına hiçbir katkıda bulunmadığı gibi vicdansız nesiller üretmiştir. Maymunun selfiesi için telif hakları gerekçesi ile mahkeme kararı üreten mantık ne kadar insanidir. Anne ve babasına mahkemede dava açıp beni neden dünyaya getirdiler? diyen embesil evlatlar ne kadar insanidir?.

    Merkel  Hanfendi “Biz batılılar Afrika’da çok günah işledik. “itirafı  Batının Kendi insanına yaşattığı refah; Doğunun ve Afrika’nın mazlumlarının cefası ile doğru orantılıdır. Afrika ve doğunun aydınları ve bilim adamlarının ilk okuması gereken kitaplar sömürge tarihi olmalıdır. İşte o zaman belki halklarının Kültür, Sanat edebiyat ve kaderi ile barışık yaşamaları mümkün olacaktır.

   Bu adımı atmayı idrak etmeyi beceremeyenler ‘in taktıkları kravatlar sadece onlara batının tasmalı,özel ilgiye mazhar beyni felç edilmiş kumandalı bir alet, cansız, ruhsuz taşlaşmış tasmalı cesetler  yapar.

     Aydın;  Din Silahını kendi gücünü Korumak için kullanan Mütreflerden alıp bu gücü ve silahları Müstezaflara vermekle yükümlüdür.

   Gerçekte teknoloji nimetleri akıllıca kullanacak kadar kendini bilmeyen bir toplum üzerine sağanak gibi yağmıştır, Bu kendini bilmeyen insan için bu nimetler yıkıcı faktörler halini almıştır.

    Peygamberce ve aydınca bir bilinç;  Eşekleştirmenin önünde en büyük engeldir.

    Elli milyon Fransa’da beş milyon ‘İT’ evlerde besleniyormuş. Bu itlerin aylık masrafı bizde Asgari ücretlinin maaşına denk geliyor.

    Hayvanları koruma derneği başkanına niye evlerde bu kadar it besliyorsunuz.? Cevap: İnsan sosyal bir varlıktır. Bu sosyalistesini  de tatmin etmek zorundadır. Bizim insanımızın insana güveni kalmamıştır. Bu ihtiyacını köpeklerde tatmin etmeyi deniyor”  olay bu İT’iyle beraber lokantada yemek, yemek ve sohbet etmek aynı yatağı paylaşmak, aynı tuvaleti ve evi paylaşmak artık hayatın rutin şekli olmuş. Sonuç hayvanların refahı insanların cefası ile yer değiştirilmiş.

   Batı geri kalmış ülkeleri kapitalizm maharetiyle kazıklayarak insanına dünyada bir cennet oluşturmayı denerken sömürdükleri mazlumların ahına yakalanmış olacak ki;, insanını bir türlü yalnızlıktan kurtaramıyor. Arzularını tatmin edeyim derken ruhlarını kaybettirdi. Çünkü İnsanları tümel boyutuyla yorumlamak ve konumlandırmak insanca bir bakış açısı ve Vicdani kodlar gerektiren bir fenomendir.

   Bir örnekle biraz açalım, Bütün Amerika’da akıl zayıflığından ve delilikten dolayı hapsedilenlerin sayısı Hastanelerde tedavi gören veremlilerin sayısından sekiz kat daha fazladır,

   Delilerin tedavi edildikleri müesselere her yıl,68 bin yeni vaka geliyor eğer kabuller bu hızla devam edecek olursa bugün kolej ve okullarda bulunan bir milyon kadar genç muayyen bir zaman içinde akıl hastanesine yerleştirilmiş olacaktır,1932 de eyaletlerdeki 340 bin deli vardı, ayrıca 81,289 aptal ve saralı hastanelerde tedavi altında idi ve 10.956 tanesi de serbest dolaşıyordu, bu istatistik özel hastanelerde tedavi edilenleri ihtiva etmiyor, bütün  memlekette 500 bin zayıf akıllı var.

   Bundan başka Akıl ijyeni milli komitesi tarafından teftişler göstermiştir ki, devlet okullarında okuyan çocukların en az 400 bini dersleri faydalı bir şekilde takip edemeyecek kadar ger zekalıdır.

    Polis tarafından yakalanan ve mahkemelerce  mahkum edilenler tam kusurlu olanlardır, Akıl hastalıklarının çok oluşu çağımız medeniyetinin büyük bir kusurunu gösteriyor, Hiç şüphe yok ki çağımız medeniyetinin tüm alanlarda  yaşayış tarzı akıl bozukluklarına sebep oluyor.

    Prof.Allex Carrel  “Psikopatların çok az bir kısmı ceza evlerindedir, esas büyük çoğunluk serseri bombalar gibi aramızda dolaşmaktadır.”  Sözü mustarip bir toplumun Baş ağrısıdır.

     Uzakdoğu’dan kalkan bir yük gemisi her halükarda İngiltere Limanlarına uğrayarak gümrük adı altında rüşvetini vererek istediği ülkeye izin veren uluslararası belgeleri işte o sömürge tarihlerinde tüm dünyaya tescil ettirdiler.

   Amerika’da her 4 gençten üçü askerliğe elverişli değilmiş neden mi? gece saat üçlere kadar diskoteklerde kıvırtan ve Zil zurna olana kadar içen, bir genç gündüz üçe kadar kendine gelir mi ?

    Sonuçta yüce Allah’ı unutan bir toplumu Allah da unutturur.

   Bilgeye sorarlar, hocam hangi alanda ilerlememi kariyer yapmamı tavsiye edersiniz?

   Bilge gülümseyerek “İyi bir insan ol, bu alanda ilerle, Bu alanda büyük fırsat ve çok az rekabet vardır.”

   Hayatı canlı ve dinamik tutmanın yolu mevcudatın mutlak ilmine sahip yüce Allah’ın razı olacağı bir yaşam ancak saadet ve huzur getirir. İşte insanlığın huzursuzluğunun asıl sebebi budur.

   Gayri İslami toplumların ruh halini araştıran bilim adamlarının aldığı sonuçlar korkunçtur. Samimi Batılı tarihçi ve  bilim adamlarının sonuçlardan uykusu kaçmışken seslerini başlarındaki demokrasi canilerine duyuramıyorlar.

   İslam’ın bir bütün olarak Müslüman bilinen coğrafyalardan hayatın dışına itilmesiyle Ömer Hayam’ın tespiti reel mantıkta yerini aldı ki;

   Bir elimde Mey meyan,

   Bir elimde Kur’an,

   Şu yarım yamalak dünyada,

   Ne tam Kafiriz, Ne  tam Müslüman.

    Bizde Hayyam’a diyoruz ki senin zamanında böyleydi, Dini Diyaneti bıraktık 21 yy da bizler ne tam insanız ne de tam hayvan.

     Kısaca Müslümanın kafasını kestiler ve kalan kısmını önümüze atmayı beceren batılılar bunun ezasını bize cefasını kendilerine ayırdılar. Şeytanın ruhuna hulul ettiği medeni dünyanın demokratları bizi bize kırdırdılar sebebi de tarih ve kültürümüze hasrettiler.

     İşte bu yüzden Müslüman coğrafyada açlık, Kölelik, Cehalet ve sefalet ile garipler diyarı oldu. Statükoların figürlerinin sadece isimlerinin yerli kalması kalan tüm ünitelerinin uygulamaları da seri bir ateist neslin üremesine de yetti.

      Dua isimli kitabı ile Nobel ödülü alan Fransız bilim adamı Prof.Allex Carrel “Toplumları yıkan ahlaksızlıktır” ve Roma imparatorluğunu. Örnek veriyor.

  Paranın ürettiği çocuklar mutsuz;

  Tek sebep Allah’ın dışındaki sahte tanrılarıdır.

   Carrel’i dinlemeye devam edelim. ”Kriz bizzat medeniyetin yapısından ileri geliyor, BU bir insan krizidir, İnsan kendi beyninden ve ellerinden çıkmış olan dünyaya intibak edemiyor,

   Bu dünyayı hayat kanunlarına göre yeniden kurmaktan başa alternatif yok, Muhitini organik ve zihni faaliyetlerinin tabiatına uydurmak, Ferdi ve sosyal alışkanlıklarını değiştirip yenilemek zorundadır,

   Aksi  halde modern toplum yakın bir gelecekte eski Yunan ve Roma imparatorluğu gibi yok olup gidecektir, Bu yenileşmenin temelini ancak kendi vücut ve ruhumuzu bilmekle buluruz, Hiçbir sürekli medeniyet felsefi ve sosyal ideolojilere dayandırılamaz, Demokratik ideolojinin de ilmi bir esasa dayandırarak, yeniden kurulmadıkça Marksist ideolojiden daha fazla yaşama şansı olmayacaktır,

   Çünkü hem demokratik Hem Marksist ideoloji sistemleri insanı tam realitesi ile kavramıyor, gerçekte bugüne kadar bütün siyasi ve ekonomik doktrinler İnsan ilmini ihmal ettiler.”Prof Allex Carrel İnsan denen bu meçhul sahife/17)

   Beşeriyet için, “Allah” ile başlayan Nas(Halk)ile biten ritmiğe uyumlu bir atmosfer ile yaşamayı beceremezlerse ot ve odun gibi yeşerip, solan ve nihayette ateşe malzeme olacak akıbet kaçınılmazdır.

    Şüphesiz Allah imanı kamil, ameli Salih talep edenlerden bunu esirgemez vesselam.

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir