ÖĞRETMEN/MAMOSTE KİMDİR?
24 Kasın Türkiye’de , ve 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, UNESCO tarafından belirlenen bu tarihte kutlanmaktadır. 1994’ten beri her yıl 5 Ekim’de UNESCO ,Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin 1966 ILO / UNESCO Tavsiyesi ve 1997 Yüksek Öğretim Personelinin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararının imzalanmasının yıldönümünü kutlamak için Dünya Öğretmenler Günü’nü kutluyor.
Öğretmenlik Mesleğinin Sorumlulukları Nelerdir?
- Öğrencilerin problemleri çözmek için bilgiye ve teknolojik kaynaklara erişmeleri için fırsatlar sağlamak,
- Belirlenen müfredatın tamamını zamanında uygulamak,
- Öğrencileri aktif, uygulamalı, yaratıcı problem temelli öğrenmeye dahil etmek,
- Öğretimi, öğrencilerin gelişimindeki farklılıklara, öğrenme stillerine, güçlü yönlerine ve ihtiyaçlarına göre ayarlamak,
- Etkili sınıf yönetimi uygulamalarını planlamak ve uygulamak,
- Dersleri uygun şekilde planlayıp hazırlamak,
- Sınıf içi ve dışındaki öğrencilerin güvenliği ve gözetimi için gereken şartlara uymak,
- Öğrencileri yaratıcı düşünce ve disiplinler arası öğrenme deneyimlerine katmak,
- Öğrencilerin öz denetimini, öz disiplini ve başkalarına karşı sorumluluğunu geliştirmek,
- Öğrencilerin ilerleme ve Fikri gelişimine katkıda bulunmak.
Öğretmen Olarak Beklenen Nitelikler Nelerdir?
Maalesef öğretmen olma vasıfları mevzuattan belirtilmiş fakat karakteristik Nitelikler ortada yok, Öğretmenlik mesleğinin temelini bireylerle birebir iletişim oluşturur. Bu sebeple, eğitimcinin mesleki yeterliliği kadar kişisel özellikleri de ön plana çıkar.Kimine göre Çağdaş, Laik ve Atatürkçü olması bu mesleğe hiçbir zaman liyakat kazandırmadı.
- Güçlü bir iletişim kabiliyetine sahip olmak,
- Temel eğitimcilik niteliklerini haiz olmak,
- İyi çalışma alışkanlıkları, güvenilirlik, dakiklik gibi vasıfları işinin bir parçası haline getirmek,
- Öğrenci davranışlarını yönetme becerisini göstermek, disiplin sorunlarına müdahale etmek ve çözmek,
- Dili, sözlü ve yazılı olarak doğru kullanmak
- Liderlik nitelikleri ve İnsani sorumluluğuna uygun bir rol model olmak
- Öğrencilere fikir vermekten ziyade onları fikir sahibi yapmak
“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum”(Hz.Ali as)
Eğitim bilimcilerin pedagojik önermesi şudur. “Eğitim evde başlar, okulda gelişir, Sokakta pekişir.”
Aslında her eğitim bilimci iyi bir ahlak ustası olmalıdır, aksi halde kuru bilgi ile şişirilen öğrenci gerektiğinde bu bilgiyi beşeriyetin salahına değil, fesadına kullanması muhtemeldir.!
Bir İnsanı ahlaken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma sadece bir potansiyel bela kazandırmak demektir.
Dünyanın en zor ve en meşakkatli mesleği İnsan denen canlı ile muhatap olmaktır, Çünkü her an değişken bir tavır ortaya koyması olasıdır, İnsanların en çok ihtiyaç duyduğu ahlaki normlardır, Bunların tümüne de Ahlak adı verilir.
Bireysel davranışlardan Hukuk ahlakına,Eğitim ahlakı, Ticaret ahlakından savaş ve barış ahlakına kadar insan hayatını idealize eden beraber barış içinde İnsanca Anonim olarak yaşanan bir hayatın dağıtım bölüşümüne kadar hepsi ahlak dairesinde cereyan eder, Ahlak düzgün olmazsa imkanlar da bazen felakete dönüşür.
Hz. Muhamned(sav) Misyonunu şöyle izah etmiş, “Ben güzel ahlakı tamamlamaya geldim.”
İşte bunun için İnsanı en güzel surette yaratan Allah O’na ve Ruhi temayüllerine ve detaylarına vakıf olmadığı fayda ve Zarar, iyi ve kötü, doğru ve yanlışların mutlak ilmine sahip yaratıcı bir rahmet eseri olarak her kavme numune öğretmenleri motive ederek insanlar için ideal ÖĞRETMENLER olarak göndermiştir.
Tarih süreci boyunca firavun ve tiranlar insanları açlığa veya cehalete mahkum ederek kulluğa mecbur bırakmış olsalar da Peygamberler ve onların varisleri Filozof ve hukemalar beşeri bu acizane kulluktan kurtarmanın bedelini kimi ölüm ve açlıkla kimi ateşe atılacak kadar zulümle ödediler.
Esas olan kalite ve keyfiyet ise Kaliteli İnsan nasıl ? nerde? ve hangi imkanlarla ve hangi? öğretilerle yetişir? sorusu yerinde bir soru olacaktır.
Şüphesiz bütün peygamberler İnsanlık camiası için numune İnsanlar olmakla beraber bütün çabaları İnsanlık camiasına hayırlı ve faydalı bir toplumun inşasına öğretmenlik yapmışlardır.
Çocukların İlk kahramanı annelerdir, Anneler çocuk büyüdükçe gelişim sürecine paralel Pedagojik olarak Rol ’ünü oynamazsa, Kahramanlık öğretmenlere Geçer, Onlar da bu Rolünü gereği gibi oynamazlarsa, Sokaktaki bir futbolcu, Terör estiren bir sinema starı, Bazen de kumarda kazanan hıyar kokulu Kenzo gençlerin hayal dünyasına oturur.
“Baban ve öğretmenine saygı göstermek için önlerinde ayağa kalk, hatta hükümdar olsan bile.” (Hz. Ali as)
“Kendisinden öğrendiğiniz ve öğrettiğiniz kimseye karşı mütevazi olunuz, Kibirli alimlerden olmayınız, aksi takdirde cehaletiniz ilminize denk olmaz.”(Hz.Ali as)
“Düşmanlık eden alim yardım eden cahilden daha hayırlıdır.”(Hz.Ali as)
“Kıyamet günü cehennemin yakıtı Malını fakirlerden esirgeyen cimri zenginler ve İlmini dünyasına satan alimlerdir.”(Hz.Ali as)
“Her şey harcandıkça eksilir ilim harcandıkça çoğalır.”(Hz.Ali as)
Aliya Izzetbegoviç’e (ra) bir gün askerlerden biri gelip kendisine “onlar bizim kadınlarımıza tecavüz ediyorlar, onlar bizim kadınlarımızı, yaşlılarımızı ve çocuklarımızı öldürüyorlar.
Buna bigane kalmamalıyız” dediğinde, Aliya Izzetbegoviç çok veciz bir şey söylüyor.
“Sırplar bizim ÖĞRETMENİMİZ değiller. Biz de zalimlerden olursak, zulme karşı savaşmamızın bir anlamı kalmaz.
Kitap’a uyacağız. Savaş Ölünce Değil, Düşmana Benzeyince Kaybedilir. Ben Avrupa’ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı’nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına.”
Ustat Mutahhari” Öğretmen sana fikir veren değildir, Seni Fikir sahibi yapandır “
Soran sorgulayan kafalar üretken olurlar, bu tekniği kullanmayanlar Monotonlukla yaşadığı çağa ve toplumda hep kambur olarak kalır ve iyi birer tüketici olurlar.
Albert Einstein “Sizin bildiğiniz gibi öyle ileri zekalı değilim ancak iyi bir meraklıyımdır, Çünkü merak başarının yarısıdır.”
Eğitim bilimciler çok detaylı çalışmalarla eğitim ve öğretim tekniklerini kategorize ederek öğretmen yetiştiren akademisyenlerin imkanlarına sunmuşlar.
Öğretmenlerin görevi bu çalışmaları ayıklayıp davranışlara dönüştürmektir. Öğretimde kazanılan bilgi eğitim ile realize EDİLMEZSE İlahi hitapla sahibini “Kitap yüklü eşek yapar.”
Aristo Mö.350 Yılında çağımızın gerçeklerini görürcesine öğretmen öğrenci misyon ve vizyonunu görmüşçesine “Bu günlerde gençler kontrolden çıkmış durumda, kaba bir şekilde yemek yeyiyorlar, yetişkinlere karşı saygısızdırlar, ebeveynlerine karşı çıkıyorlar öğretmenleri sinirlendiriyorlar.”
“Her kasabada ışık saçan bir öğretmen ve bu ışığı söndürmeye çalışan bir papaz vardır.”(Viktor Hugo)
“Öğretmen ihmal edilirse o ülke intihar ediyor demektir.”(Albert Einstein)
“Ne olursan ol, önce ama önce nefsinin öğretmeni, Vicdanının öğrencisi ol.”(Platon)
Nefis egoların şehridir, Vicdan ise bu şehirde meydana gelen olay ve olguların biçimlendirdiği rahmani ve şeytani tecessümüdür.Her türlü egoları iman ile muhafaza etmek gerekir,aksi halde egoların serseriliği aklı yutar ve aklı esaret zindanlarına tıkar.
Tüm dünyada uygulanan eğitim sistemi yeni filozoflar üretecek nitelikte değil,Resmi nitelik statikoya itaati öngördükçe zihinler hep esarete mahkumdur, Buna paralel Zihinler özgür olmadıkça bedenlerin esareti devam edecektir.
“Bu devir Cahil insanların en parlak zamanı Sevgisizliğin duygusuzluğun, Bilgisizliğin tembelliğin, Yeteneksizliğin, Nankörlüğün hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir.”(Dostoyevski)
Sorumlu kesim Siyasetçiler, Anne ve babalar ile öğretmenlerdir. Öğretmenler bu mesleği ekmek kapısı olarak öngördüğü sürece öğrencisinin zekaları üretken olmaktan çok uzakta kalacaktır.
Hz. Ali(as) ne güzel ifade etmiş. ”En iyi öğretmen eksiğini kusurunu bilen kişidir, Sözünü tutan yoz tutkularını silen, Kötülere yüz vermeyen, İyiliklerle beslenen dünya yıkılsa öz değerlerini ifade eden kişidir.”
“Eğitim kıvılcımla ateş yakmaktır, Boş Bir kabı doldurma değildir.”(Sokrates)
“Bir yerde küçük insanları gölgesi büyüyorsa orada güneş batıyor demektir.”(Konfiçyüs)
Sonuç; Şairin dediği realite hayatımıza oturmuşsa gerisi teferruat.
“Soğan soyulurken yaşarıyor da gözler,
Hazine soyulurken aldırmıyor gözler,
Hayadan eser yoktur beyhude bütün sözler,
Nafile inat etme hemen salla başını,
Uslu otur hoş geçin zıkkımlan maaşı.”
Bütün uyuyanları uyandırmak için bir tek uyanık yeter dersen bu niye siz olmayasınız öğretmenim,
Nihayetinde bilgi beş harftir, Beşte dördü İLGİ’dİr.
Sonuç: çalışan Mamostelerin kendilerini daha sıkı yorumlamaları ile emekli olanlara uzun ömürler, vefat edenlere Allahtan rahmet dileriz.
İlk Yorumu Siz Yapın