İçeriğe geç

SEFA VE CAFA..1

    SEFA VE CEFA…!?

   Dünyadaki en büyük Adaletsizlik senin çaba harcayarak istediğini, başkasının çaba harcamadan ulaşmasıdır.

     İnsan emek sarf ederken sıkıntı çeker. Harcanırken ve kazandığını tüketirken keyif ve mutluluk duyar. Bizim uzaktan gıpta ile seyrettiğimiz nice mutlulukların gerisinde ıstırap, alın yeri ve ödenmiş bir bedel vardır.

    Avrupa’nın Hans’ları ve Amerika’nın Coni’leri geçmişte ve günümüzde işledikleri sömürü ile hırsızlığını Ve bu hırsızlıktan aşırdığı yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarının hesaplarını çıkarmaktan aciz kalan sözde siyasetçi ve soytarı kılıklı Aydın bozuntuları bu cürümleri halklarına anlatmak yerine gidip oralarda sefanın alt versiyonlarını yaşayanlar geri dönünce bırakın bizi aydınlatmayı aydınlık olan kültürümüzün çıralarını da üfleyip söndürdüler ve köle olmamızın öncüleri oldular.Ciddi bir şekilde yazmak için korkunç br şekilde incinmiş olman gerekirken bizim sözde aydınlar incinmeden yazanlar oldukları için incinenler için üretken olamıyorlar.

   “Doğuda Aydın diye adlandırılanlar hakikatte batının sofrasında arta kalan kırıntıları yiyen şahsiyetsiz adamlardır.”(J.P.Satre)

   “Eğitimi asla zeka ile karıştırmayın doktora yapabilir ve ine de aptal olabilirsiniz.”(Richard Feyman)

     Fakir, güçsüz kitlelerle bir avuç güçlü insan arasındaki adaletsizlik ve eşitsizlik üzerine kurulu ilişki, her çağda toplumun temel yapısını verir, ama bu hâkimiyet ilişkisinin araçları ve ifade yolları her dönem değişir.

    Almanya Başbakanı Merkel’in geçen gün itiraf ettiği gibi “Biz batıllar Afrika’da çok günah işledik” dediğinin resmi tamda budur. Bizim sözde aydınlara yıllarca anlatamadık ki batının Sefa’sı bizim Cefamızla devam etmiş ve hala ediyor.

    Bugün Ortadoğu’da 4 ülkeyi tamamen tahrip edip milyonlarca ölü ve yaralı ve bir o kadar da göçmen ve yetim çocuk bırakan yine bu kadim günahların failleridir. Bugün itibariyle 3950 Çocuk yemende koleradan ölmüş ve 850 bin kolera vakası gerçekleşmiş. Sadece 2018 de 49 bin kişi katledilmiş.

    İşte bu gariplere reva görülen zulmün tek nedeni  uşak olmayı ret etmeleridir.

   2018 Yılında İntihar eden Büyük şeytan Amerikan askerlerinin sayısı 541 miş,Bu rakam bunların lanete uğramış ve mazlumların AH’ına tutulmuş olmaları söz konusudur.

    Tağutlar şunu anlamadılar; “Allah yarına bırakır ama yanına bırakmaz”

    Yetmezmiş gibi kilise kapılarında Aylan Kurdi gibi denizden kıyıya vuran çocukların heykelinde sembolleşen figürler dikerek utanmadan siyasi ve askeri cinayetlerin getirdiği günahlarını vaftizlerle papalarına yaptıran vahşi bir medeniyete ve seyircilerine hala ileri demokrasi payesi giydiren yüzler utansın.

   Büyük şeytan Abd.ve Ortadoğu’daki semizlik İneği Suudi ve diğer Arap uşakları ve Bu şeytanın İleri karakolu Siyonist İsrail ile BOP Projesinin diğer ortaklarının hep beraber  Afganistan, Yemen, Irak, Libya ve Suriye’de milyonlarca denizlerde balıklara yem olan ve serseri devlet terörlerine kurban ettikleri insanlar, Kendi ülkelerine kırık dökük botlarla yetişenleri de laboratuvarlarda kobay veya kanalizasyonlarda karın tokluğuna çalıştırdığı göçmenler bu Hümanistleri, Demokratları ve sözde barış havarilerini hiç mi ilgilendirmiyor.?    

    Dün Amerika ile biz dünyayı yönetiyoruz diyen Suudi’nin lanetli kralı Selman bugün ise İran ile çıkacak bir savaş küresel ekonomiyi felç eder demiş. Bazı insanlar sanki yavşak ve köle olarak yaratılmış gibi Bahreyn, Suudi, Bae ve 4 körfez ülkesi daha İsrail denen vampirle işbirliği anlaşması düzenleyerek Ortadoğu’nun makus kaderine kara imzalar attılar.

     BAE emiri bin Zayed’e yakınlığı ile bilinen aktivist Mazrui, siyonist işgal rejiminin gazetesine verdiği röportajda, Suudi Arabistan’ın, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (sav) döneminde, Peygamberimiz ile Medine Yahudileri arasındaki anlaşmaya ihanet ettikleri için Hayber’den kovulan Yahudiler için işgal rejimine tazminat ödemesi gerektiğini ve bazı siyonistelere de vatandaşlık vermesini istedi. Müslümanların tarihsel onurunu çağdaşların sözde Müslümanları pısırıklığı ve korkaklığı ihaneti maalesef bu noktalara taşıdı..

    Rüşvet almanın ve vermenin şeytanca ve  tarihsel çöplüğündeki planlarına bakın, Suudi denen Münafık ve uşakların bu tazminatı vermesi iki şekilde ihtimal dahilindedir,1-Müslümanlara şerefsizliğini peygamber üzerinden tescil ettirmek,2-Uşaklık her halükarda bahanelerle ayakta kalır.

    Yüzbinlerle ifade edilen dul kadın ve yetim çocukların AH’ı bu kan içici soytarıları boğacağından kimsenin şüphesi olmasın.

    Temeli israf ve tüketim üzerine kurulmuş Kapitalist Felsefenin hayat tarzını Hz. Ali(as) ne güzel ifade etmiş. “Nerde bir israf görürseniz hemen yanı başında bir hak yeme vardır.”

    Ortadoğu ve Afrika’dan çalınan zenginlik kaynakları üzerine müreffeh, adil bölüşüm ve sosyal adalet tesis eden zalim Amerika ve Avrupa yetmezmiş gibi bu hırsızlıklarına demokrasi elbisesi giydirerek üçüncü dünyaya bak sende aslında bu sistemi bizden alıp uygulama cihetine gidersen bizim toplumsal standartlarımızı yakalaman mümkündür, diye felç ettikleri ekonomimizin yanında felci beyinler ürettiler..

    Büyük usta Dr.Ali şeriati(ra) dinleyelim,

   “Batı sömürge elbisesi içinde en tanınmayan en gizli ve en tehlikelisi emperyalist kültür ve fikirlerdir.”

    Fransa topraklarında Altın bulunmamasına rağmen dünyanın en büyük 4.Altın rezervine sahipmiş, Kendi toprakları üzerinde yılda 500 ton Altın çıkaran Mali’nin ise altın rezervi sıfırmış.

     Medeni batı dediğimiz İngiliz sömürgesindeki Afrika ülkelerinde meyve bahçelerinde zenciler çalıştırıldı meyve yemesinler diye ağızları demir prangalarla kapatıldı,1822 de yaşanan bir hikayedir.

   Biz bir ülkeyi yok etmek istediğimiz zaman şımarık varlıklılarına emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler, böylece o ülke helake müstahak olur biz de O’nu yerle bir ederiz.(İsra/16)

   Rehber Hameney; Büyük şeytan ABD medeniyetinin çöküş müjdesini ve Mescid-ül Aksa’ da namaz kılmayı vaat etmişse gerisi teferruattır.

    Liberalizmin ele geçirdiği insanlık, özgürlüğün kapısını açacak anahtar olarak, teokrasiyi kaldırıp attı ve demokrasiyi seçti. Bu sefer de insanlık demokrasinin teokrasi kadar hayal kırıklığı yaratan bir şeye dönüştüğü kapitalizmin eline geçti. Liberalizmin, efendilerin birbirleriyle yağma konusunda yaptıkları yarışta galip gelmeye çalıştıkları bir rejim olduğu görüldü. Bu rejimde özgürlük sadece efendiler için vardı

.”Bana bir kapitalist gösterin, ben de size bir kan emici göstereyim.”(Malcolm X)

   Zenginler zevklerini fakirlerin göz yaşları ile satın alır,Devletler yaptıkları hilelerle anınır.”(Hz.Ali as)

   Büyük usta Ali Şeriati ra)dinleyelim.

     “Kapitalizm ve emperyalizm de bugün aynı şekilde hareket ederek rengarenk ideolojiler oluşturmuş; gruba, kabileye ve ırka dayalı düşmanlıkları birleştirerek fesadı yaymış, aile yaşamında ve bireysel ekonomide bin bir çeşit tutkular üreterek tüketim çılgınlığını yaymış; sportif ahmaklıkları artırmış; hastalıklı ve süfli sanatlar icat etmiş; boş ve anlamsız felsefe, sinema, tiyatro, radyo, müzik, televizyon gibi etkinlikleri sağlamış; meyhane, moda ve cinsel özgürlükle göz bağlama yoluna girmiş; her türlü hokkabazlığı ve hatta danışıklı dövüşü bile gerçekleştirmiştir. İşte bu yollarla kapitalizm ve emperyalizm, arzuladığı hedefe ulaşmıştır.”

  Emperyalizmi ve Sömürge tarihini Dünyadaki tüm mazlum ve Müstezaflar ile bağımsızlık ve özgürlük aşıkları muhakkak okumalıdır, Çünkü Bu sömürgecilerin kan emiciliği onların makus kaderleri ile doğru orantılıdır.

   Kısaca bu şeytani ve lanetli sistemi özetlemeye çalışalım. Geniş bir yoruma bakmak isteyenler üç bölüm halinde Buradan yayımladığımız “Emperyalizm Bilinmeden Dünya ve Ortadoğu konuşulamaz” makalemize baksınlar.

       EMPERYALİZM’İN ADI NEYDİ !???

       Emperyalizm, bir devletin başka bir devlet ya da devletlere, o devletin halkını sömürmek ve ekonomik politik ve Ekonomik avantajlar elde etmek amacıyla hakimiyet kurmasıdır.

     Kültür Emperyalizmi ise, bu hakimiyet kurma çabasının kültürel çalışmalar ve programlar yoluyla gerçekleştirilmeye çalışılmasıdır.

    Yabancılaşma, “insanın kendisini belirleyen özünden uzaklaşmasında olduğu gibi, birbirlerine ayrılmaz bir şekilde bağlanmış olan iki şeyin ayrılmasının yol açtığı psikolojik veya sosyal uyumsuzluk durumudur

    Hâkimiyet kurmanın çok çeşitli yollan vardır. Askerî emperyalizm, ele geçirilmek istenen ülke üzerine ciddî bir neden yokken ordu göndermek ve oraya silah zoruyla sahip olmaktır. Eski tarihlerdeki sömürü böyle bir metotla yapılıyordu.

Zaman İlerleyip insan ve toplumların Özgürlük ve bağımsızlıklarının ihlâli bir “insanlık suçu” olarak kabul edilmeye başlayınca, askeri sömürü, yerini daha değişik sömürü türlerine bırakmaya başladı. Fakat bu sefer de emperyalizmin iktisadî şekli ortaya çıktı. Güçlü olanlar, güçsüz olanları sömürmeye başladı.

   Askerî emperyalizm döneminde çalıştırılmaya başlanan iktisadî sömürü; iktisadî emperyalizm döneminde daha sistemli ve ustaca işletilmeye başlandı. Tabii ki Emperyalizm ’in  Kültürel, Askeri ve Ekonomik açılımı ve pratik örneklemeleri bu makalenin boyutunu aşar bizler sadece Özet noktalara işaret etmeye çalıştık.

      Sömürgeciler bir ülkeyi sömürme programına yıllar önce alır, Konu ile ilgili algı yönetimi için haber film ve Komedi, ve diğer materyalleri yıllar önceden hazırlarlar, ve öncelikle Bürokrat, Teknokrat ve Aristokratlara kendi kültürel programını enjekte eder, Öyle ki ülkelerine döndüklerinde hanımıyla buluşmadan yapacakları ilk iş Kendi Kültürlerini aşağılayarak salyalar eşliğinde söyleyecekleri ilk söz Bu kafa ile bu ülkeden hiçbir şey olmaz, ve Eşekleştirilmiş bireyler yaratmaya çalışan Emperyalistlerin aktörleri, kişinin bireysel özelliklerine göre, kötülük ve iyilik araçlarını kullanarak istenilen amaca ulaşmaya çalışırlar.    

     Eşekleştirme, insanı en temel ihtiyaçlarının dışındaki ihtiyaçlara yönlendirmeyi amaçlar.

     Eşekleştirmenin en yoğun yaşandığı dönem sömürge faaliyetlerinin arttığı emperyalizm dönemidir. Emperyalist güçler sömürge faaliyetlerini rahatça gerçekleştirebilmek için eşekleştirmenin her türünü kullanmışlardır

    Bilinen haliyle Emperyalizm.

    Arzu ve isteklerin bünyeye sirayeti ile başlayan ve idrakte sadece doymak bilmeyen egoların eksiksiz hakimiyeti ve bu bünyenin kendisi dışındaki tüm toplum ve coğrafyalara hukuksuzluk ve cinnet ile aç gözlülük ve zulmün sembolü haline gelen tiranlığın oluşturduğu medeniyetin adıdır emperyalizm.

    Bugün dünyada elli iki noktada devam eden savaşların adıdır emperyalizm.

    Kültürel istilaların ve askeri işgallerin ekonomik yağmaların adıdır emperyalizm,

    Bir Müslüman için Tağut’un ve şirk’ in dolayısıyla her türlü isyanın ve yağmanın adıdır emperyalizm,

    Bir sosyaliste göre sömürgeciliğin çirkin yüzüdür emperyalizm.

    Emperyalist kültürün insanına ve uşaklarına  göre ise ileri demokrasinin Cennetidir emperyalizm,

    Tüm ülkelerin Dini, Milli, Mali zafiyetlerini CIA denen lanetlilerden oluşan ve gerektiğinde halklarını ve yöneticilerini karşı karşıya getirip, gerektiğinde piyon kullanarak cunta müdahalesi yapmayı, icabında medya baronlarına yazacağı bir çekle ülkelerin kaderi ile oynamayı beceren şeytani oluşumun bütünüdür emperyalizm.

    Yemeye niyetlendiği coğrafyanın zenginliklerini önce o ülkenin beyinlerine kendi iradesini enjekte edip kültüründen ve tarihinden nefret ettirip eşekleştirdikten sonra; Kazasız ve gürültüsüz yağmayı becerebilen hırsızların adıdır, emperyalizm,

    Teknolojiyi ve bilimi en acımasız bir şekilde kullanıp talanı çabuklaştıran şeytani hilenin bindir çeşididir emperyalizm,

    Gücün ve şiddetin adıdır, Yıkımın ve harabiyet ile mahrumiyetin diğer adıdır emperyalizm.

    Sonuç: İnsana ve insanlığa ait her şeyin yok oluşu ve şeytanın bile nefret edeceği hile ve fırıldaklarla haklıyı haksız yapan sistemin şeklidir emperyalizm,

    Tüm bu özelliklerle beraber küçük şeytanların(Tüm Avrupa) heybetinden korktuğu Büyük şeytan Amerika’nın adıdır emperyalizm,

    Merkez üssü pentagon denilen ölüm makinalarını üreten ve uşaklara Sünni korkular enjekte ederek bire yüz fiyata Barut ve kan kokan oyuncakların fabrikanın Anayurdu ‘dur emperyalizm,

    Dünyanın kaderi yetmezmiş gibi mars gezegeninin ısısında yiyecek arayan aç ve sefil medeniyetin adıdır emperyalizm,

     İnsanların kültürel köklerinden kopartılmasının, Onların kimliklerini ve insanlığını inkâr etmeye nasıl hizmet ettiğini gösteren en bariz örnektir emperyalizm.

    İşte zaman, zaman bu aç ve sefillerin karşılıklı hırlamaları, Zırlamaları olmazsa istila ve yağmayı güpe, gündüz yapacak sahte, yalancı ve yüzsüz pehlivanların adıdır emperyalizm,

Ve nihayet hayvanlardan daha aşağı zalim ucubelerden oluşan Sistemin şeklidir emperyalizm.

    Kısaca ; ZULÜM ve ÖLÜM makinasıdır, Mazlumların sefil CEFA’sı üzerine yükselen Rezil SEFA’sının zarfu zamiridir Emperyalizm.

    Muhakkak ki, bu kâinatın Kadir’i Mutlak sahibi vardır ve muhakkak ki; bir de hesabı olacaktır şüphesiz. Yeter ki  Müminler, Soran sorgulayan, Hakkı inşa etmek için mobil pratiklerini hakkı hak bilip haktan yana hakkı savunsunlar ve batılı da batıl bilip batılla mücadele ederek,”Zalime meyl etmeyin yoksa size ateş dokunur”İlahi hitaba kulak vererek Zalimden  uzak dursunlar. Vesselam

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir