YAKIN DÖNEMDE ORTADOĞU’DA İSTİKBAR VE İSTİKLAL..
Siyonist İsrail ve ağababaları ABD ve NATO Ortadoğu’da bir taşla üç kuş vurma planları BOP(Büyük Ortadoğu projesi) adı altındaki kodlar, 1-İsraiilin güvenliği, 2-Ortadoğu’nun Enerji kaynaklarına sıkıntısız sahip olmak, 3-Dünya İstikbarı İran’da meydana gelen İslam devrimini Saddam’la hal edemediler, ikinci adımda bu inkılabı yalnızlaştırarak, dünya ve Komşuları ile izole ederek ambargolarla diz çöktürüp uşaklığa mecbur bırakmak.
Suudi, Ürdün mısır, BAE, Kuveyt, ve diğer körfez ülkeleri tam teslimiyet ve uşaklığın tescilini kabul ederek mevcut konumlarını bu zilletlerine borçludurlar.
Bila istisna Arap ve körfez ülkelerinin tüm yöneticileri Amerika ve Avrupa’nın sarı kızları ile nikahlı nikahsız bir evlilik hayatları vardır, doğan çocukları da bu ülkelerin eğitim sistemine tabidirler.
Dünya İstikbarının başını çeken ABD, İsrail NATO ve Avrupa hazırladıkları BOP(BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ) ile bu hayallerini teknolojinin himmeti ile hazırladıkları Enformatik yalanlarla “Pembe devrim” ARAP BAHARI yalanları ile muhalif olan ve onlarla uşaklığın her türlüsüne evet demeyen bu coğrafyanın halkı ile de barışık olmayan yöneticilerini Tiran, demokrasi düşmanı, katil, ceberruti ilan ederek Irak, Suriye, Libya, yemen, Lübnan, Filistin, Afganistan gibi İslam coğrafyasında ilan edilen 21.yy haçlı savaşını ateşlediler,
Arabistan, Kuveyt, Katar, BAE,, Umman gibi körfezdeki hangi ülkede demokrasinin izi var. Ama uşaklıkları tescillidir.
İslam, Hürriyet, Özgürlük, İnsan hakları, Adalet ve eşitliği ilke edinen İran İslam Cumhuriyeti bütün Küresel zorbalar ve Ortadoğu’daki uşakların ve imkanların himmetiyle boğulmalıydı. Kısaca plan buydu.
Tabi Allah’a ve ona hakkıyla İman edenlerin ve kınayıcıların kınama ve tehditlerinden çekinmeyen Irakta Haşdi Şabi, Lübnan’da Hizbullah, Filistinde Hammas ve İslami Cihad, Yemen’de direniş cephesi ve İslam cumhuriyetinin içinde olduğu umut ve izzet cephesi. Diğer tarafta zillet cephesi.
Saflar bu kadar NET iken hala CIA’nın oksitlenmiş, Zehirli manipülasyonlarla servis ettiği mezhepsel tefrika tohumlarını fikirsel gıdalar olarak özümseyen embesil, Silik zihniyetli ve Konjonktürü sömürge anti sömürge kodları üzerinden okumaktan aciz olanlar bu Siyonist yalanlarının kurbanı olarak farkında olmadan şirk cephesine payanda olmaya devam ediyorlar.
Özgürlük hürriyet ve mazlumların sesi olarak ortadoğu coğrafyasında siyonist oyunları fark eden İran İslam Cumhuriyeti devlet aklıyla zaman kaybetmeden 30 yıl önce KUDÜS ORDUSU SANCAĞI Altında gönüllü Muvahidlerden ordularını teşkil ederek, Bosna, Filistin, Yemen, Irak, Lübnan ve Afganistan’a birer devrimci gönüllü olarak halkların anti emperyalist mücadelesine omuz verdiler.!
Emperyalistlerin ve dünya İstikbarı nın Ortadoğu’yu Demokrasi bahaneleriyle işgal etmenin senaryosuna 52 devletin Arap uşaklarıyla yıkım ve katliamlarının önünde bölgedeki direniş cephesi dediğimiz, Haşdi şabi, Hizbullah, İslami cihat ve Yemen direnişi ile beraber sağlam bir duvar yıkılmaz bir kale oldular, Dünya istikbarına Haydari vuruşlarla dur dediler, Tüm bu organizasyonun başında Şehit Kasım Süleymanî’ nin olduğu Kudüs gücü orduları ile becerdiler.
Devam eden bu işgale ABD NATO, Avrupa kısaca İstikbar cephesi sadece modern ve sofistike silahlarla değil, Tüm dünyada hippi ve züpeleri toplayıp bir gecede İslam Devleti diye cani ve vahşi İŞİD denen mezbelekleri toplayarak, klasik köle pazarları kurdular, bilişimin ve masum bilinen yardım kuruluşlarının ismi altında bilişimin gücüyle binlerce manipüle edilmiş medya film ve animasyonlarla direniş cephesini cani ve zalim, katil göstermeye çalıştılar.
BU MEZALİMİN MÜSEBBİBİ OLARAK, Direniş cephesini izole etme senaryosunda Ortadoğu halklarını da kimine Kürt düşmanı, kimine Arap, Türk düşmanı, Hristiyan, Yahudi, nasrani, Zerdüşt düşmanı, Kısaca Suni düşmanı, Asıl müsebbibi, Şii hilali diye yutturdular.
Kısaca dünya İstikbarı zorla hile ve ihanetle bize zilleti öngören bir kader dayatsa da, Allah’ın iradesini hesaplayamadı, İman edenler ise Tağut Tiran ve zorbaların binlerce km öteden gelerek bölge halkının kaderine müdahale edenlere Haydari vuruşlarıyla çabalarını kaderlerine bağlamayı da imanın gereği saymaya devam ediyorlar.
Şehitler Heci Kasım ve Mehdi mühendis’in sancaklarını da öperek onurla taşımaya devam ettiler ve zaferin muştusunu Lübnan, Irak, Filistin, Yemen ve Suriye’den görüyoruz .Ortadoğu’da gelişen direniş cephesi her geçen gün Daha da canlanarak Küresel istikbarın umut ve ümitlerini yok edecektir biiznillah.
Çünkü İmam Ali(as) ” Zalim ısrarla zulmüne devam ediyorsa mazlum da sabırla direniyorsa mazlumun zaferi muhakkaktır.” Stratejik tavsiyesi bihakkın tahakkuk edecektir. Vesselam
İlk Yorumu Siz Yapın