İçeriğe geç

YOKSULLUK VE YOKSUNLUK..

YOKSULLUK VE YOKSUNLUK..!
Yoksul Kimdir? Yoksulluk ayıp değildir ama yoksunluk ayıptır, mesele olan akıldan, izandan, vicdandan yoksunluk ayıptır.
“Servetini istif edip Zekatını vermeyen Kimse, Zekâtını vermediği Mal’dan dönüşen damga ile cehennemde dağlanır.(Hz.Muhammed sav)
“Yoksulluk en büyük Ölümdür, Gam ihtiyarlığın yarısıdır..!”(Hz.Ali as)
Hz. Ali (a.s)Ne güzel tabloyu özetlemiş “Nerde bir israf görürseniz hemen yanı başında bir hak yeme vardır.”
Bir tarafta Yemende, Filistin,Afganistan ve Afrika’da açlığa ve susuzluk ile hastalığa terk edilmiş çocuklar bir tarafta da patlama noktasına kadar tıka basa bağırsaklarını dolduranlar.!
Tablodaki korkunç uçurumun neyin sonucu olduğunu Hz. Ali(a.s) nin yukarıdaki izahında mevcuttur. Bu resmi ters çevirecek büyük halk kitleleri ve mazlumların uyanışına selam olsun.
“Kıyamet Günü ateşin Yakıtı, Malını yoksullardan esirgeyen Zengin ve Dinini Dünya’sına satan Alimdir.!!”(Hz. Ali a.s)
Bu tablo bihakkın ortaya çıkacaktır ve tahakkukunda şüphe yoktur.
Hz. Ali(a.s) şöyle demiş ” Bir köyde biri açlıktan ölürse köyde bu olaydan haberdar olan herkes O Ölümden sorumludur”
Peygamber(sav)”Nice insan dünyada zengindir ahirette ise fakirdir”
“Komşusu açken yatan bizden değildir”
“Suçlulara sizi bu ateşe sürükleyen nedir? Diye sorarlar, onlar derki, namaz kılanlardan değildik, Düşkün kimseyi doyurmuyorduk, Batıla dalanlarla biz de dalardık, Ceza gününü yalanlardık, Ölüm bize o haldeyken geldi, Artık onlara şefaatçinin şefaati fayda vermez.(Müdessir/41-48)
İşte din bunun için vardır. Öyle bir din ki altın ve gümüşü biriktirenleri fakirle bölüşmeyeni şöyle tehdit ediyor, Biriktirdiklerinizi ısıtıp onlarla sizi dağlayan bir akıbet sizi bekliyor. Diyen ve varlığını muhtaçlarla bölüşmeyen sermaye sahiplerini rezil ve elim bir akıbet ile tehdit eden devrimci bir hayat sistemi muhakkak rahmani bir boya taşıyacağı şüphesizdir. Her söz ve davranışta empati esastır. Tüm peygamberler Hayatın İlkelerini kendine has Komünal bir paradiğma ile inşa ettiler.
“Acı duyuyorsan canlısın başkasının acısını duyuyorsan, his ediyorsan insansın”(Tolstoy)
Ömer bin Abdülaziz(r.a) Dönemini hatırlayın sabah, akşam çarşıda, pazarda bağırıp çağıran kizirleri, Tellalları dinleyelim “Yok mu.? ihtiyaç sahibi, yok mu yolda kalmış yok mu sefaleti yaşayan gelsinler devlet babaya ” işte o günden itibaren devletin sonuna baba kavramı eklendi, Ve bugün hala devlet baba diye anılır oldu.
Heyhat ki babalık çoktan ölmüş ve öldüğünü fark Edenler için de şakada, Alay konusu olmuş ve öksüz bir kavram olarak ortada duruyor.
Hazineden Afrika’ya kölelerin özgürlüğü için pay ayıran sistemin adı sosyal devlet olmasın mı.?
Günümüzde Afrika’ da açlık ve susuzluktan ölenler ortada iken Bir trilyon $ İngiltere de Yahudi finans kuruluşlarında tutan ve bir trilyon Dolar’ını da Amerika’daki şeytanların avucuna emanet eden Vehabi Suud Facirlerini hala insan ve Müslümanlardan sayan akıldan yoksun olanlar utansın.
Ben şahsen şuna inanıyorum peygamber diyarındaki sermaye tüm dünya Müslüman ve mahrumların malıdır ve bir gün Bu hesabın gerçek sahipleri bu hesaplara sahip çıkacaktır. Gerçek sahiplerini de bulacaktır. Bundan şüphem yoktur. !
Tüm peygamberlerin misyonu hayatın tüm alanlarında sosyal Adaleti sağlama sorumluluğu ve görevi verilmiştir.!
Hatırlarsak Resullerin Risalet misyonuna ilk karşı çıkanlar aç ve gözü doymak bilmeyen paranın soytarıları kapitalist Karun’lar olmuştur.
Peygamberi ihtiyarlatan hitaba bakalım “Emr edildiğin gibi dosdoğru ol”
Dikkat, ! doğru demiyor, Dosdoğru diyor
Bu hitap ahiret yurdunda yaşayanlara değil, Bizzat dünyalılara yapılan teklif, Direktif ve hitaptır.
Sosyal, Ekonomik, Bireysel, Siyasi, içtimai Sonuçta hayatın tüm alanlarında uygulanacak ilahi emirdir.
Bugün tüm insanlığın yaşadığı açlık, sefalet, Adaletsizlik, Kan ve gözyaşının sebeplerini daha iyi anlamak için ilahi hitabı ve Resül’i Ekrem’in(sav)’in hayatımızdaki yerini sorgulamak gerekmez mi ?
Peygamber bu diyardan göçünce önce DOS doğruluk ve sonra da doğruluğu insanlık kendi elleriyle katletti ve geldiğimiz noktada milyonlarca insan için açlık, sefalet, kan ve gözyaşının olduğu bir dünya ürettik.
Çağdaş İnsan Mevla’nın dediği gibi “Definenin başında durup, yoksulluktan can veren” insan gibidir. Hakikatin özünden kopuk, zevklerin tapınağında sarhoş olan kişiliktir.
Çünkü Çağdaşlar Aklıyla beraber ruhunu da kaybetmiştir. Allah’ın imzasını taşıyan ruhu önemsizleştirdiği için nefsinin esaretine razı olmuştur.
Dosdoğru hitabının muhatabı insan olduğuna göre; Aşağıdaki fotoğrafın adli ilahide bir karşılığı vardır elbet. Beşer adaletinde karşılığının olmadığını bu kareler yeteri kadar izah ediyor.
İlahi İrade Müstezafları yeryüzünün varisi ve hakimi kılacağı bir vaat ise Allah’tan başka kim vaadine sadıktır.
Muhakkak ki müstekbirlerden, Müstezafların eliyle ilahi yasa gereği bu hesabın burada da; bir karşılığının olacağı şüphesizdir.
Dünyanın insanları mevcudatın bir bütün olarak ilmine sahip olmadığı sürece insanlık için kurtuluş reçetesi üretmesi muhaldir
Yeni bir peygamber ve yeni bir kitap da, olmayacağına göre; Yüce Allah takdirini de bu kitap ve peygamber aklı ile tahakkuk ettireceği o yüce insanın zuhuru da bu iradenin zorunlu sonucu olacaktır. Şüphesiz..!
Yiyin ey zalımlar yiyin; Ama hesap yediğinizden çok ağır olacaktır.
Ey Fakir ve yoksullar Ekmeğiniz, Paranız ve Gücünüz olmasa da güçlü umutlarınız ve ümitleriniz ile hayalleriniz olsun bari..! Çükü umutsuzluk imansızlıktır bu sermayeyi koruyun yeter.!
“Para ile alınan sadakat, daha iyi paraya da satılır.”(Seneca)
Zalımlara bir mektup yazacaktım, Baktım ki sözün bittiği noktadayım ve vazgeçtim.
Teselliyi mazlumların sesi olmakta buldum. Mazlum’un sesi de sedası da hoştur. Çünkü hüznü ve mutluluğu bir arada yaşayabilen varlıklardır.
Siz hiç kötülerin türkülerini gördünüz mü? Çünkü türküler mazlumun tek sermayesidir.
YOKSULLUK VE YOKSUNLUK ikisi de Zulmün Tartışmasız öz evlatlarıdır,
Ne demişti Peygamber (sav) “Küfür devam eder Zulüm devam etmez” İşte buna binaen diyoruz ki; Beşer emrine verilen dünyayı berbat etti ve beşeri sistemler artık miadını doldurmuştur. İnsanlık için İlahi sistem ve ilahi müdahale Bu yüzden zorunlu ve elzem olmuştur.
Tüm yoksulluk ve yoksunluğun müsebbibi kapitalizmdir. Kapitalizm Bir Kadının On Dakika Moda Dergisine Bakıp Kendini beğenmemesidir. Barbie Bebeklerle Büyütüp, Estetikten Sermaye Üretmesidir.
2 Milyar aç insanın,2 Milyar da yoksul İnsanın yaşadığı ve 2 Milyar da patlayana kadar yiyen Obezitenin, olduğu ve 20 Milyon Çocuk Açlıktan Ölürken, diğer taraftan yılda 1 Milyar 300 milyon ton gıdanın çöp’e gittiği Müsriflerin dünyasında ayrıca; Akıl almaz Paralarını Verip Yağlarını Eriten vahşi bir dünyanın sakinleri yoksunları ve yoksulları olduk.
Bir insanın sermayesini merak ediyorsanız nerde harcadığına bakınız yeter. “Her İsrafın hemen yanı başında bir hak yeme vardır.”(Hz.Ali as)
Evet Kapitalizm Necistir O’nunla tokalaşan elini yıkamadan Hiçbir ibadeti makbul olmayacaktır.
“Ey Ekmek uğruna iman cevherini Atan, ey bir arpaya bir hazineyi satan zavallı, Nemrut gönlünü İbrahim’e kaptırdı ama canını bir sivrisineğe teslim etti..!”Mevlana ra
Sonuç: Yoksul Kimdir? Yoksulluk ayıp değildir ama yoksunluk ayıptır, mesele akıldan, izandan, vicdandan yoksunluk ayıptır. Schopenbauer’in dediği gibi “Dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiçbir şeyi olmayandır.”
Yoksul; Şeriat’ın gösterdiği ‘Hak’ oranında Zengin’in Ortağıdır..! Üzerindeki giysi bu hak kapsamına giriyorsa namazı geçersizdir.
“İyi İdare edilen bir ülkede Yoksulluk utanılacak bir şeydir, Kötü yönetilen bir ülkede Zenginlik utanılacak bir şeydir.”(Konfüçyüs)
Dünyadaki Fesat ve Fitne ile açlık, Yoksulluk ve yıkımın sebebi; Halkın Kendi kaderlerinin başkaları tarafından tayin edilmesidir.! Oysa Kendi kaderlerini tayin etmeleri İlahi bir hak ve sorumluluktur.!
“Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz. Biz ise, ortadan kaldırılmış yoksulluk.”(Ali Şeriati ra)
Fakire sürekli şükr etmeyi öğretmeyin, Fakir zaten yetiniyor, Zengine az zıkkımlayıp bölüşmesini öğretin.”(Che Guavera)
Çağdaş İnsan Mevla’nın dediği gibi “Definenin başında durup, yoksulluktan can veren” insan gibidir. “
Hakikatin özünden kopuk, zevklerin tapınağında sarhoş olan kişiliktir. Çünkü Çağdaş İnsan ruhunu kaybetmiştir. Allah’ın imzasını taşıyan ruhu önemsizleştirdiği için nefsinin esaretine razı olmuştur.
Hz. Ali(a.s) Zulme karşı hiçbir şey yapamıyorsanız O’nu duyurun” ; gibi pasif bir misyonumuz olsun bari..!
Bel’amlık sadece tarihi bir hakikat değildir, tarihin tekerrür ettiğine şahit oluyoruz, Sırf zenginin düzeni bozulmasın diye Fakire şükretmeyi telkin eden Çağdaş Bel’amlar Halka bir lokma bir hırka edebiyatı ile zengine ise Verdiği sadakadan dolayı Cennetin huriler ile çiftlrştiren aşağılık rollerini eksiksiz oynuyorlar.
Yoksul görsen besle kaymak bal ile,Yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile,Yaz dostum öksüz görsen sar kanadını kolunu, Yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile,Yaz dostum Xudayı fakire,Xurmayı kendine ayıran Karun’ların oyununu bozacağız kiminle? derseniz, Ebuzer(ra) ile bozacağız.
Emeğin ucuz ekmeğin pahalı olduğu bu gezegende Yalan dünyanın yalan makinalarının çarkına devrimci darbeler indireni terörist diye tanımlayıp öldürseler de hakikat değişmeyecektir,
İslam fakirliği övmez O’na teşvik etmez, Bilakis fakirliği küfrün kapı komşusu olarak telaki eder. Tersini iddia edenleri siz hain bilin.
Yoksulluk kader değildir, Ancak onları biçareliğe mahkum edenler onların bu kara kadere inanmaya mecbur etmişse yanına da oksitlenmiş vatandaşlığı yamamışsa dumura uğramış ve felç edilmiş bir irade sahibi için fabrika ayarları hayal meyal olmaktan bile çıkmıştır. Çünkü İman vatan fırınında pişirilmiştir. Gerisi laf-u güzaf.
“Fakirlik sefahate satılmamış bir kitabın üzerindeki tozdur, Fakirlik arabanın camından dışarı atılmış muz kabuğudur.!Dr Ali şeriati ra
“Münezzeh olan Allah yoksulların rızkını zenginlerin mallarında farz kılmıştır, Zengin esirgediği için fakir aç kalmıştır, Allah onları bundan dolayı mutlaka hesaba çekecektir.”(Hz. Ali as)
Yoksulluk kader değildir, Ancak onları biçareliğe mahrum edenler onları bu kara kadere inandırmaya mecbur etmişse yanında da oksitlenmiş Ulus ve bayrak putunu vatandaşlığına da yamamışsa dumura uğramış bir irade sahibi için fabrika ayarları hayal meyal olmaktan bile çıkmıştır.
“Sen ne dersen de iki gözüm, Toplumun yoksul insana saygısı yoktur, Romancılar ve hikayeciler istedikleri kadar kahramanlarını istedikleri kadar fakirlerden seçsinler, Boşuna.”(Dıstoyewski)
“Kişi yoksul olunca, iyilikleri bile aşağılanır. oysa güçlü olan, altını olan kimselerin, kötülükler”i, “sanat” olarak görülür, saçmalıklar”ı “önemli sözler”mişçesine dinlenir, yersiz, tiksindirici geğirmeleri, felsefe, bilim, din olarak anlaşılır, “soğuk, ilgisiz şakaları” bile dinleyicileri, güle güle öldürür. uluslar da böyledir.(Dr. Ali Şeriati ra)
Evet zenginleri Doyuramadığımız için fakirlik vardır.!!!
Dünyanın en yoksul insanları, paradan başka hiçbir şeyi olmayanlardır.. En garipleri de Allah’tan başka kimsesi olmayanlardır. Vesselam

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir