ZAHMET VE REHAVET ARASINDA KADIN OLMAK..!
Kadın İnsanlığın anasıdır diyoruz ya, Çocuğu yetmezmiş gibi,O’nun da anasından emdiği sütü burnundan getirdik.
3.Dünyada kadın olmak kimi için rehavet mekanları iken kimileri için zahmetten rahmete uzanan kara kader çizgisinde seyreder.
Yaşadıkları ülkenin ve sınıfın sözde sanatçıları annelikten mahrum edilen sahnelerin assolist unvanı ile taltif edilen, Aristokrasinin duygularını okşayarak sahnenin erotik hareketleri ile kenzolara belden aşağı hareketli dakikalar yaşatan Feminizmin etkisini çağdaşlık ve medeni olmakla eşleştiren pembe ceketli madrabazlar utanmadan kahkahalarla 1 den fazla çocuk yapan kahraman anneleri de gericilik ile suçlayarak medeni olmanın zevklerini kaporasız peşin yaşayadursunlar..!;
Aşağıdaki 3.Dünyanın kahramanı insanlık camiasının başpehlivanlarını eziyet ve zahmetin emektarları yaşamakla ölüm arasındaki ince çizgide devam eden savaşların muzafferi olanlar mı sanatçıdır yoksa sizin aristokratların içini gıdıklayan ve büyük halk kitlesinin derdine bigane sesiniz ve sözleriniz mi sanatçı olmaya müstehaktır.?
Size göre en iyi sanat ve sanatçı sizi dinleyen akıldan yoksun duyguların esiri masada daha fazla içkiye köle üretme makinası olmak mı? iyi sanatçı olmayı gerektirir.?
En büyük sanatçı pavyon ve meyhanelerde sesi ve endamı ile insanları manipüle edip pisliklerini içirerek ve kazıklayarak unutturan, Gaflet ve delaletin dip kuyularında yaşayan sülükler değildir.
Aşağıdaki fotoğrafta üç kahramanı önce karnında sonra kucağında daha sonra sırtında ön ve arkasında sürükleyebilen kafasında ise dünya kadar dert taşıyan, Kuyruk kısmında ise madrabazları yakacak kadar odun taşıyabilen emekle direnenler İnsanlığın en büyük usta ve sanatçıları olup, hayata renk ve koku katanlardır.
Karşılıklı Fabrika ayarları ile oynanmazsa dengesiz erkek ve dengesiz kadın da olmayacaktır. Hayatın bütün fırsatları canlının tabiatına uygun en iyi ve adil şekilde ihsan edilmiştir.
27 Yıl kadılık yapana sormuşlar? Boşanmanın asıl sebebi sizce nedir?, “Öfkesinden kör olan erkek ve ona cevap veren ahmak kadın.” Dedi.
Batı dünyası yakın azmana kadar kadının İnsan olup olmadığını hatta damarlarında dolaşan sıvının kan olup olmadığını tartışırken, Doğu cariye almanın ve satmanın hukukunu tartışıyordu, Geldiğimiz noktada çağdaş dünyada değişen bir şey yok, Tarih tekerrür ediyor,
• Gelenek adına dayatılan, eskilerden tevarüs eden kültürün İslam ile bir ilgisi yoktur, bunlar ataerkil toplum yapısının kalıntılarıdır. Hatta kölelik döneminden kalma geleneklerdir. Bugün Batı’dan gelenler de ne bilimdir ne insaniyettir ne özgürlüktür ne de kadına saygı temeli üzerine kurulmuştur. Aksine bunlar, burjuvazinin uyuşturucu ve yozlaştırıcı aşağılık güçlerinin rezil hileleridir.
• Kadın, din adına, gelenek adına ve Fatıma’ya benzemek adına perdenin arkasına itilerek hayattan soyutlanmıştır. Bu bahanelerin hepsine de kılıf uydurulmuştur. İffet adına, namus adına ve Kadın çocuklarının eğitiminden sorumludur. Bahanelerine sığınılarak yapılmıştır bütün bunlar. Anlamakta güçlük çekiyorum doğrusu. Geri kalmış, yeteneksiz, bir tahtası eksik olan; okuma, eğitim, öğretim, tefekkür, kültür, medeniyet ve toplumsal terbiyeden yoksun olan bir kişi; nasıl olur da yarının nesillerini eğitmeye layık olabilir?
Oysa Peygamber Muhammed(sav) “İki kişini elini öpmüştü, Biri kadın diğeri elleri nasırlı emekçi.”
Bazen 10-15 çocuk üreten biyolojik kuluçka makinası, bazen de cildin bozulur deyip doğal seleksiyondan mahrum edilerek kandırılan zahmetten rahmete, rahmetten zahmete güzergahı değiştirilen ve aslı sıfatları kandırılarak, kazıklanarak asıl Rolü elinden alınan insanlığın anasının rolünü çalanlar ve unutanlar utansın.
Beşeriyetin haline bakın Filozof hakim ve Tüm ahlak bilimcilerin telkinatı “Eline, Beline, Diline hakim ol” ifadesini elimizle hemcinslerimizi katl ettik,ve belimizi kırdık, Dilimizle olmadık kalpleri tahrip ettik. vesselam
İlk Yorumu Siz Yapın