İP’İN UCUNU ÇOKTAN KAÇIRMIŞIZ..!

   İP’İN UCUNU ÇOKTAN KAÇIRMIŞIZ..!

   “Fırsatlar karınca hızı ile gelir, şimşek hızıyla gider.”(Hz.Ali as)

    Nasrettin hoca Cami’de vaaz verirken ipin bir ucunu koluna bağlamış, Bir ucunu da halının altından çekerek Alim bildiği birinin eline vermiş ve sözde Alim bildiği adama bak ben hata yaparsam ipi çek ben hata yaptığımı anlarım demiş, Hoca vaaza başlamış, her sözünde ip gerilmiş; Hoca konuyu tersten ve  yanlış yorum ve çelişkiler yapınca cemaat mırıldanmaya başlamış, Hoca cemaate benim suçum yok İp namısızın eline geçmiş dese de hakikatte, Meğer ipin diğer ucundaki vatandaş öksürüğe tutulmuş, her öksürüğünde ip gayri ihtiyari gerilmiş.

   Siz siz olun ipinizin ucunu kimseye vermeyin böyle bir tercihiniz olursa da iki kez düşünün.

    Çağdaş dünyada savaşların cephesi genişleyerek bir kısmı sosyal medya üzerinden devam ediyor. Feyzbook 30 Gündür Nice arkadaşımızı engellemiş, Kiminin suçu Ka..ım Süleymani İsmi ve  fotoğrafı, Kiminin suçu S.H.Nasrullahın fotoğrafı, Kiminin Afrika’da aç, çıplak çocukların hayvanlarla aynı kaptan bulanık su içmelerini yayımlamak. Kiminin suçu da Irak, Afganistan, Yemen, ve Filistin’de işlenen cinayetlerin ve vahşetin fotoğrafları Temennimiz de Feyzbook’un da öksürüğe yakalanması yönünde,

   Bugünlerde de Filistin, İran, Yemen, Irak’taki direniş grup komutan ve sembollerini yayımlayanlar için cadı avı başlatmış ve bol bol yasaklar ve engellemeler işletiyor.

   Müslümanlar kendi iletişim kanallarını geliştirmedikleri müddetçe düşünceleri hep başkalarının parmakları arasında esarette olacaktır. Twiter,Feyzbook, Scorpy ,Wathssap, Mesencer üreten kafaların ürünlerini de para bastırarak satın alıyorlar.

   Bazı fotoğrafın yanında da kuş sütünün eksik olmadığı Arap Firavunlarının resmini bırakıyorlar ki, uçurum daha iyi anlaşılsın, Bu baldırı çıplak bırakılmış çocukların, temiz suya hasret, Kolera ve Tifo ile yakın Akraba olan bu garibanların sefaleti üzerine madrabazlar çok ileri düzeyde mühendislik teknikleri ile 310 kat göğe yükselen içi ve dışındakiler tamamen ithal gurubu olan 828 Metre içindeki ithal Sarı Ğilman ve Şeffaf hurilerle beraber süslenmiş mekanlarda ve sofralarda cennetin tadını peşinen burada yaşıyorlar, bu paylaşımla meğer Feyzbookun yayın ilkelerini ihlal etmek de engellenmek için bir bahane.

   Almanların dişi kurdu Angelia Merkel’in “Biz batılılar 1900 lü yıllarda Afrika’da çok günah işledik” itirafları yavuz hırsız misali; Eskiden halk arasında kullanılan bazı sözler derin anlamlar barındırır ki; “Salatalık hırsızları kışın ortaya çıkarlar “misali.(eskiden seralar yoktu kışın salatalık bizim için hayaldi)  Salatalık hırsızları seraların himmetiyle mevsim engelini de aştıklarını göre hırsızlıkları hep saklı kalacakları iklimlerde yaşıyoruz.

    Batının rehaveti Doğu’nun ve Afrika’nın sefaleti üzerine bina edilmiştir.

   Ancak; Bizim inandığımız mantalitede bu çocukların Kolera ve Tifodan resen dışarı attıkları atıklar, ahirette bu madrabazların nasibi olacaktır.

    Bu haysiyetsizliği yaşayan, yaşatanlar hasbelkadar bu densizliğin ve dinsizliğin ortaklarıdır.

    Gariplerin de garabetini görüp imkanlar ölçüsünde bu zulüm ve madrabazlığa Has bel kadar Mücadele, itiraz ve nefret dalgaları oluşturmuyorlarsa yine bu densizliğin ve Dinsizliğin ortağıdır.

    Dünya medya kartellerinin %99’u Yahudilerin inisiyatifinde olduğu müddetçe mazlumların sesi duyulmayacak uzaklıkta kalacaktır, çünkü İslam dinine elbiselerini Akıllı Yahudiler ve Aptal Arap uşakları beraber ters giydirdiler.

     İşte hayatın ve itikadın bu tersliklerini görüp itiraz eden Muvahhitler şu an kesinlikle Terörist diye damgalanmış, Bu damganın Teolojisi batı ve İngiliz menşeli olsa da, Mürekkebi orta doğunun hırsız, arsız, yüzsüz uşaklarının maharetidir.

   “Aç insanların karnını doyurduğum zaman bana kahraman diyorlar. Bunların neden aç olduğunu sorduğum zaman ise; bana komünist diyorlar.”(Che)

    Tek tesellimiz Adl-i İlahdeki intikamdır, Ancak; Allah Fakir’i doyurun, Giydirin, içirin, Zulme itiraz edin hitabına karşılık biz dualarla bu hitabı zatı Zülcelal’e iade ediyoruz.!

    Büyük usta Ali Şeriati(ra) dinleyelim;

    “İnsanları uyuşturan, aldatan, büyüleyen, iradelerini ellerinden alan, toplumu soy ve sınıf esaslarına göre yapılandıran, hatta tanrıları bile Millî ölçülere göre belirleyen dinin karşısındaki her şey, Hak dindir. !”

    Ey üstadım Ali; İp’ın ucunu çoktan kaçırmış olsak da; Soy ve sınıf uçurumlarını henüz Fark ettik, zaten Bu farkındalıktır ki soyluları panikletiyor

    Kredi çekerek Avrupa’nın üç katına aracı alıyoruz, dört katı benzin parası veriyoruz, üç katı artmış sigorta ve kasko ödüyoruz, bir araba da haybeden devlete, ama yaşam tarzımızdan hiç ödün vermiyoruz. Borcu ödenmediği için el konulan araçlara artık garaj bulamıyoruz. Reklamlarla tüketim ekonomisi çığırından çıktı. Daha garantisi bitmeden satıp lüks sınıf araçlara sınıf atlıyoruz. Evin ikinci ve üçüncü arabaları var artık.

   Sitende mesaiden biraz geç gelirsen araç koyacak yer bulamıyorsun. Şehir trafiği konfor düşkünleri sayesinde kepazelik oldu. Biz bunu toplum olarak hak ediyoruz. Çünkü ipin ucunu çoktan kaçırdık,

   Çünkü taksitli hayat yaşamayı ve borçlu ölmeyi bize zımmen telkin eden kapitalizm olsa da algılarımızla oynayarak nefsimizi aklımıza hakim kılan onlar kadar bizde suçluyuz. Çünkü tüketim kölesi olmayı biz seçtik. Çünkü Allah çabamızı kaderimize bağlamış.

  Ömer Hayyam’ı dinleyelim;

Celladına aşık olmuşsa bir millet,

İster ezan, İster Çan dinlet,

İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet,

Müstahaktır O’na her türlü Zillet.”

    Ey Hayyam;

  Biz Doğuluları batıya aşık yapanlar utansın,

  Çan yerine şirk ezanlarını dinletenler utansın,

   İtiraz eden mücahitleri müteahhit yapanlar utansın,

   Zillet bizden uzaktır bizi Hüseyni olmaktan mahrum eden yezitler utansın.

   Rehberi karga olanın burnu b.ktan kurtulmayanlar utansın.

   Şükredenler aç ve yoksullar ise,Şükrü hatırlamayan toklar utansın.!

   Bizim için gerekli olan;

  Şems-i Tebrizi r.a dan dinleyelim;

 “Kalk; Silkin ve kendine gel;

Umutsuzluğa sarılma, Umutsuzluk şeytandan;

Umut etmekse Allah’tandır.!”

  Şunlar İnsan ırkını yok edecek, 1-İlkesiz siyaset,2Merhametsiz ilerleme,3-Emeksiz servet,4-Korkusuz din ve bilinçsiz ibadet.

   Ahlaki hastalıklar organik hastalıklar kadar tedavi edilmezse toplu ölümler gerçekleşecek. Topluluk standartlarından dem vuralar aslında kendi standartlarını topluluğa dayatıyorlar. Meğer Bize ahlak dersi verenler maalesef ahlaksızlarmış.

    Sonuç; Tarihin Realite ve felsefesinden okuduğumuz kadarıyla, Mazlumun ayağa kalktığı Gün, kendi umutları yeşerecek ve Zalimin umutları solmaya yüz tutacaktır.

    Zalimler baharın çiçeklerini koparsalar da; Mazlumların baharını engelleyemezler çünkü Mazlumlara bu baharın müjdesini veren eşyanın gerçek hakimi Kadir-i Mutlaktır.!

   “Ancak iman edip, dürüst ve faydalı davranışlar ortaya koyan, Allah’ı çokça anan, haksızlığa uğratıldıktan sonra, kendilerini savunanlar böyle değildir. Yaratılış gayesi dışında hareket edenler, yakında nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini bileceklerdir.”(Şu’ara/227)

   Allah’a inanıp dayanan ve zalimlere karşı Allah’ın ipine sarılarak mücadele meydanlarında feryatları yükselenler bundan sonra ümit var olun.

    Hakkı hak bilenlere, Bilinen Hakla yön ve yol ve istikamet alanlara selam olsun.