İçeriğe geç

DÜNYADA ÇOCUK OLMAK..

DÜNYADA ÇOCUK OLMAK….!

"Allah'ı unutup da Allah'ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın onlar, yoldan çıkan kimselerdir." (Haşir, 59/19)
Ahirette selamet istersen kimseyi incitme, Bir Çocuk görünce 'Bu günah işlememiştir, Masumdur, Ben günahkarım bu benden üstündür ‘de;
 Kendinden yaşlı birini gördüğün zaman da,' Bu benden çok ibadet etmiştir, benden eftaldır' de..!!(İmam Gazali ra)

Kimse benimle oynamıyor diye ağlayan çocuk! Sen büyü hele, Bak İnsanlar ne oyunlar oynayacaklar seninle…! Meselenin bildiğin gibi olmadığını göreceksin.!!!
N’olur İp ucu niteliğinde büyüklerin birkaç oyununu özetleseniz; Hadi baba, dayı, Amca, anlatın ama neşeli olsun.
Şu oynadığın topacın sağdan sola dönüyor ya işte O’nu soldan sağa da,çevirebilirler, çevirdikleri tüm topaçların altından sadece bir dondurma külahı sürprizler olacaktır, sen külahtakini dondurma zannedersin ama işin aslı bu külahı sana nasıl ters giydirdiklerini büyüyünce anlarsın.
“Çocuklarınızı terbiye etmekten ziyade kendinizi terbiye edin, zira onlar sizi taklit edeceklerdir, onlar biyolojik olarak sizin çocuklarınız olsa da hakikatte yaşadığı çevrenin ve alışkanlıklarının çocuklarıdır.” (İbn-i Haldun)
“Tanrı hiçbir çocuğu kötü olsun diye yaratmaz, O’nu kötü yapan, Kötü eğitimdir, Kötü Anne, Baba, kötü çevre, Kötü yönetim balçık gibidir, Zavallı yavruları da çekip yutar.*(Viktor Hugo)
Vanilya ve mısır özü vardır, elimizdeki teknolojik oyuncaklarına kafan basmaz, Kolejdeki masrafların bu teknoloji harikalarıyla çıkarıyoruz.
Şeker diye yediğin jelibondan, Mevye suyu diye içtiklerin bizim için kimyasal şuruplardır.
Meyve sularının zararları saymakla bitmiyor. Özellikle de metabolizmaya olan zararları. Sağlıklı düşüncesiyle içmeye zorlandığımız meyve suları hakkındaki tüm gerçekler bu yazıda.
Sizler için araştırdığımız bu yazıya bakabilirsiniz.
Sağlıklı diye çocuğunuzun eline tutuşturduğunuz ve içmeye zorladığınız meyve suları hakkında işte gerçekler;
Bilim adamları son yaptıkları araştırmalarda hazır paket halinde satılan meyve sularında bol katkı maddesi, früktoz ve kimyasallar olduğunu açıkladı. Früktoz, kan şekerini çok hızlı yükselten ve pankreası, böbrekleri yoran bir madde. Bu madde ile çeşitli kimyasalların birleşmesi meyvemsi bir tat yaratırken, kanser başta pek çok hastalığa karşı bizi savunmasız bırakıyor.
Avustralya’da yaklaşık 2.200 kişinin yemek yeme alışkanlıkları incelediğinde ortaya daha farklı bir sonuç çıkıyor. Elma, lahana ve brokoli suyunu taze sıkıp içenlerde tümör gelişimi yavaşlarken, hazır meyve suyu içenlerde tümör oluşumu hızlanıyor. Buna göre günde 3 bardaktan fazla meyve suyu tüketenler, bağırsak, rektum ve mide kanserine yakalanmakta daha fazla risk taşıyorlar. Hazır meyve sularında bulunan yüksek früktoz ve glikoz, normal şekerden çok yüksek değerdedir. Şeker, tümörlerin oluşumunu ve büyümesini sağlamaktadır.
Ayrıca kullanılan aroma ve kimyasallar nedeni ile C vitamini, lif ve antioksidanlar tamamen kaybolmaktadır.

Mısır cipsi dediğin, henüz idrak edemediğin Kimyası ile oynanmış damak tatlarıdır.
Cipsin içerisinde ki yağlar genellikle damar sertleştiren yağlar olduğu için damarlar tıkanıyor.
Bu noktada kalbi besleyen damarların olumsuz etkilendiği için kalp çok çalışıyor ve kalp krizlerine neden oluyor.

ABD'deki California Üniversitesi'nin araştırmalarına göre doymuş yağ tüketimi 20 gramı aştığında obezite riski %80 ve kalp hastalıklarına yakalanma oranı %60 yükseliyor. Trans yağlar ise kalp damarlarında tıkanıklara neden olarak kalp krizi riskini iki katına çıkarıyor. Tuza karşı kampanya başlatan Dünya Sağlık Örgütü günlük tuz tüketiminin 3 gramı aşması durumunda felç ve kalp krizi ihtimalinin iki katına çıktığını belirtiyor. 
Daha fazla tüketmeniz için, Amerikan şurubu Bir bardağına 22 adet şeker bıraktık ve siz sitrik asit denen melanetle Cola'nın içine bıraktığımız zehiri his etmiyorsunuz, içindeki kafein ciğerinizi bağımlı şeker çocuklar yapar, ve sonuçta obezite ile sizi askerliğe elverişli olmaktan kurtarıyoruz.!

Birçok kaynaklarda geçtiği gibi daha öncesinde doğurganlığı önlemek için kısırlık ilacı olarak eczanelerde satılarak başlanan ve daha sonra içecek haline getirilen Cola’nın benzer iddialarla bir çok benzer haberler bulunmaktadır.
İçenlerin tadından hoşlandığı gazlı içecekler aslında birçok hastalığa davetiye çıkarıyor.
Ünlü yazar Karen Hill, ‘Yeteeerr! Artık Diyet Yapmak İstemiyorum’ adlı kitabında bu içeceklerin neden olduğu 12 hastalığı anlattı.
Karen Hill, insanların Cola’ya olan düşkünlüğüne değinerek,’Türkiye’de adeta bir kola bağımlılığı var’ dedi.
Bazıları Günde bir-iki litreyi geçiyor adeta su yerine kola tüketiyoruz.
Öncelikle kola korkunç bir bağımlılık oluşturan içecektir. Uyuşturucuyu bırakmak kadar zahmetlidir.
İnsanların kolayı bırakmakta çok güçlük çektiğine değinen Hill, Bırakmaya karar verdikleri ilk gün korkunç migren ağrıları, titremeler, asabilik ve uykusuzluk yaşıyorlar.
Fakat iki günü atlattıktan sonra bomba gibi oluyorlar.
İşte bırakmanız için en önemli 12 hastalığa sebep…
1- Fazla kilo ve yağlanma
2- Karaciğer hasarı
3- Diş çürümesi
4- Böbrek taşları ve Kronik böbrek hastalığı
5- Asit reflü
6- Kemik erimesi
7- Hipertansiyon
8- Kalp hastalığı
9- Sindirim bozukluğu
10- Alzheimer (hafıza kaybı)
11- Kanser
12- Şeker Hastalığı

Hastanedeki doktorlara elverişli minik nesiller bizim teminatımız olacaklar, daha neler neler, Aslında seninle oynuyoruz ama bunu ilerde anlarsın. 

Aklı başında biz büyükler keşke çocuk kalsaydık özlemini çekerken, siz küçükler ise keşke büyüsek diye hasret çekersiniz. Hayat bu Evlat; Kimi aşağı, kimi yukarı yuvarlanıyor. Ve biz bu mekaniğin bir ünitesi-Arenası olduğumuz halde, sahte temennilerle mülkün mutlak sahipliğine soyunmuş gafilleriz.
Anlatılanları büyük bir dikkatle dinleyen evlat masum, hilesiz yalansız çıkarsız doğru bir cevapla “Ama siz beni alıştırdınız” demesi haklılığının ifadesidir.
Anlattıklarınızın çok azını anladım, Sizden dileğim gelişmeme engel olun çocuk kalayım, Gülmeyi dürüstlüğü bizden öğreniyorsunuz ama bize çok kötü pazarlıyorsunuz.
Evlat size yaşattıklarımızı anlayacaksın ama büyümene fırsat verirsek, âmâ gidince, ama bitince, âmâ geçince..! anlarsın…!
Çelişki ve karamsarlık dolu sohbeti keselim ne siz üzülün ne de biz büzülelim. İyisi hatalıysak aramızda kalsın.

 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre yasak kabul edilse de, hâlâ dünya çapında birçok ülkede çocuklar asker olarak kullanılıyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF, kesin rakamlar olmamakla birlikte dünya çapında "çocuk asker" sayısının yaklaşık 250 bin olduğunu söylüyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün 2017'de yayımladığı "Çocuklara Yönelik Kötü Muamele" başlıklı raporda, dünya genelinde her dört çocuktan birinin fiziksel şiddete maruz kaldığı kaydedildi.
Rapor, dünya çapında çocukların yüzde 23'ünün sarsılma, dayak yeme ve dövülmeyi içeren fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtti. Raporda, çocukların yüzde 36'sının tehdit, azarlama, aşağılama ve baskı uygulama gibi duygusal şiddet mağduru olduğu kaydedildi.
Engelli çocukların bu tür istismar ve ihmallere uğrama oranının engelsiz çocuklara göre 4 kat fazla olduğuna dikkat çekilen raporda, bu istismarlara maruz kalan kişilerin ilerleyen yıllarda depresyon, bağımlılık, obezite ve şiddete eğilim gibi sorunlar yaşadığı bilgisi yer aldı.

Mesele kapitalizmin kimini şişirerek,kimini de pişirerek yediği acımasız bir kuşağın bahtsız nesillerine bigane kalan anne ve babalardır.
Yemen’de her 10 dk’da 1 çocuk ölüyor, 57 Ülkeden oluşan “İslam İşbirliği Teşkilatı” ne işe yarıyor..
Sol elle su içilmez hesapları yapanlar, Yemen’de çocuklara kan içiriyorlar, sol elle içmeyi bilmeyiz ama bu firavunlara Yüce Allah’ın ötede ateşten ve katrandan bir şeyler içireceği de değişmeyecek ilahi bir vaaddir.
Anlı Şanlı ALMANYA ‘da
“Altı bin” çocuk kayıp. Çoğu göçmen çocuğu. Ne arayan var ne de soran..Ne yazık ki çoğu da Müslümanların çocukları.
Meksika’da 152 Katolik din adamı çocuk istismarından görevden alınmış, sıkıntı derin olan Islah ve idrakteki beşer zaafiyetlerdir.!
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) Kasım 2017’de yayımladığı “Tanıdık Bir Yüz: Çocukların ve Gençlerin Hayatlarında Şiddet” başlıklı çalışma da milyonlarca genç ve çocuğun fiziksel şiddet ve cinsel istismara maruz kaldığını ortaya koydu.
Çocukların yaşadığı farklı türden istismar verilerinin yer aldığı rapora göre, düşük ve orta gelirli 38 ülkede 17 milyon, 28 Avrupa ülkesinde 2,5 milyon kadın, 15 yaşından önce cinsel istismar ve cinsel şiddete maruz kaldığını belirtti.
UNICEF’in çalışmasında 28 ülkeden elde edilen veriler kullanıldı. Cinsel ilişkiye zorlanan 10 kız çocuğundan 9’unun bu olaya tanıdıkları kişiler tarafından maruz kaldıkları vurgulandı.
Prof Alexsis Carrel geldiğimiz noktada dünya sosyolojisini ne güzel ifade etmiş “Psikopatların çok az bir kısmı ceza evlerindedir, Esas büyük çoğunluk aramızda serseri bombalar gibi dolaşmaktadır.”
Organ naklinden ilaç sanayii, Uyuşturucu ticaretinden diğer sektörlere uzanan binlerce Rezalet dolu istismarın kurbanlarının ıstırabı ciltler dolusu kitap çıkar ve okuyan vicdan sahiplerini bunalıma sokacak cinstendir.
Beşeriyetin ıstırabı İstikameti bozuk büyükler hem kendi yaşıtlarını berbat etmişler hem de bu masumların masumiyetini ve Allah’ı unutmanın Sınırlarını ihlal etmenin cezasını yaşıyorlar.
Prof Alex Carrel’in dediği gibi “Toplumu çökerten maddiyat değil ahlaksızlıktır” Çünkü güzel ahlaka oksijen kadar muhtacız ve herkes için lazımdır. Medeniyetimizin çöktüğünü ve kokuştuğunu kısa bilgiler aktardığımız bu verilerden anlaşılıyor.
Fıtratı bozulan insanın rezalet ve hezimetini önlemek için fıtrata uygun hikmet yüklü mesajları ile beşeriyete rehberlik yapan tüm Enbiyalara selam olsun.

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir