İçeriğe geç

İRADENİN İFLASI..!

İRADENİN İFLASI…!

  İnsanlar bazen bir hakikati anlatmak için kinaye babında mizahla karışık hayvanlar üzerinden meramını ifade ederler, Çünkü hayvanlarla ortak yönlerimiz bazen bedeni fonksiyonlarını ortak amaçlar için kullanmaları söz konusudur.

   Köyün yaşlı semercisi Bekir Usta ölmüştü.

Tüm eşekler köy meydanında toplandılar, tepindiler oynamaya başladılar.

   Yaşlı hasta bir eşek duvar dibinde düşünüyordu. Ona geldiler:

─ Haberin yok herhalde, semercimiz öldü, dediler.

─ Ne olmuş öldüyse?

─ Artık sırtımız yara bere olmayacak, özgür olacağız…

─ Nasıl bir özgürlükmüş bu!

─ Semerci olmayınca artık sırtımıza semer yapılmayacak, kırda bayırda istediğimiz gibi dolaşacağız…

Yaşlı eşek gülmüş;

─ Şaşarım aklınıza, demiş.

─ Bugün sevinçle tepineceğinize aslında yas tutmalısınız.

   Bekir Usta iyi kötü sırtımızın ölçüsünü biliyor, bizi rahatsız etmeyecek semerler yapmaya çalışıyordu.

   Yarın bir acemi semerci getirirler, sırtınız yaradan kurtulmaz.

   İyisi mi siz semerciden değil, eşeklikten kurtulmanın yolunu arayın.

   Eşek kaldıkça, sırtınıza bir semer yapan bulunur.

    Olay bir eşek üzerinden ifade edilse de Hakikatte özgür yaratılan insana hayvan muamelesine mecbur edilen insanın kesinlikle yükten ve eşeklikten kurtulmanın yolu idrakte oluşan özgürlük bilincinin sahibine verdiği ilk mükâfat sadece kendi yüküne mecbur olduğudur, Başkalarının sırtına binen için düşüş kaçınılmaz bir sonuçtur.

   Eşekleştirme sendromundan kurtulan ve tercih imkanı olan her insan için ideal olan ne yükünü başkasına vurmak ne de başkasının yüküne razı olmamak.

   Büyük Arif İbrahim Ethem(ra)’a bu zamanda dost bulunmaz dediler.!

   İbrahim Ethem “Yükünü vuracağın dost arıyorsan doğrudur ve yoktur, ama yükünü yükleneceğin dost arıyorsan gel bizde çok istediğin kadar verebiliriz.” dedi.

   Allah insanın çabasını kaderine bağlayarak, “Siz kendi durumunuzu değiştirmezseniz ben sizin durumunuzu değiştirmem” “Layık olduğunuz şeylerle yönetilirsiniz.” İlahi beyanları ile “Her darlıkta sonra bir genişlik vardır, Muhakkak ki her darlıkta sonra bir genişlik vardır, yeter ki kalkın” “Biz çabanızı kaderinize bağladık” hitabı insanları bağlamadığı için fikirlerindeki kölelik sendromunu ve  halini hep olmaması gereken limoni şükürlerle devam ettirip, hayatına suni tad katması beyhude çabaların saçmalığıdır..

   FİRAVUNLARI sormuşlar bu kadar eşeğe nasıl sahip oldunuz, Cevap ilginç, “İtiraz eden olmadı.”

    Roma köle ayaklanmasının başarısızlık nedenlerinden biri de Köleler Spartaküs’e sen bizi neden ayaklandırdın oysa Allah bizi köle olarak yarattı.

    Ağaya soruldu, Ağanız ne zaman bitecek? Cevap ‘sizin eşekliğinizin bittiği gün.’

    Hz. Muhammed(sav) min ortaçağa vurduğu en devrimci darbe *Allah’ın laneti ağırlığını başkasının sırtına vuranların üstüne olsun” dustur ve söylemiydi.

   Savaşlarda bile herkes bir işle uğraşırken kendisi de odun toplayarak ağırlığın bir köşesini tutmuştur.

   Peygamberin bahs ettiği ağırlığın muhatapları, Aristokrasinin Ağaları, Şeyhleri, Pirler,Patronlar, Firavunlar, sultan ve kralları, Tiran ve Ceberrutların hayatı köle ruhlu Fikirlerde oluşan eşekleştirmenin Kimi modern Kimi de klasik zincirlerle hayata ve yaşamaya mecbur edilmiş, Kimi bigane, Kimi gafil, Kimi kerhen, Kimi zerle, Kimi zorla, Kimi cahil bırakılarak, Kimi kitap yüklenmiş eşek olarak Nurilere nurlu hayat yaşatıp, gafilce ahiretin hurileri ile cezbeye gelerek hayatı ve ağırlığına bin kez Razi ve merzi, bir tiyatronun isimsiz figürü olmuş, eşekle insan arasında med ve cezirle yaşayıp papağanların bir iki kelimelik sesleri akşam sahibinin vereceği kut(Kanatlıların yiyeceği) ile sahiplerini memnun etme telaşındadır.

   Ortaçağdaki klasik kölelik boynuna zincir geçirilerek pazarda eşek diye satılırken, Modern çağda kapitalizm daha akıllı zincirler kullanarak bankaların plastik kartlarındaki Çip’lere gömdüğü modern zincirlere bağlamış, Bu Çiplerin himmetiyle kimini arabanın stepnesi yapmış, Kimini oturduğu evinin papağanı, Kimini Ticaretin ortasında çek senet esiri, kimini mesleğiyle övünen bürokrasinin hint kumaşı, Kimi Çaresizce şişelere sığınmış cinlerin Süleyman’ını  oynuyor,   

   Sonuçta Kapitalizm insanları üretim ve  tüketimin modern kölesi yaparak kendilerine hizmet edecek kadar para denilen bir lanetli puta taptırarak bekalarını garanti etmişlerdir.

   Huzur içinde uyusun, ünlü Amerikan stand up sanatçılarından George Carlin sahnede şunları söylerdi:

   “Politikacılar size seçim yapma özgürlüğünüz varmış gibi yanlış bir fikir yayarlar. Doğru değil. Seçim hakkınız filan yok. Sizin sahipleriniz vardır. Sizi malları gibi görürler. Her şeyin sahibi onlardır

   Toprağın sahibi onlardır, şirketlerin sahibi onlardır. Senatonun, kongrenin, belediye meclislerinin de sahibi onlardır. Yargıçları kıç ceplerinde taşırlar. Büyük medya şirketleri de onlarındır. Böylelikle haberleri kontrol ederler. Sizin nasıl bilgilendirilmeniz gerektiğine de karar verirler. Sizi billurlarınızdan yakalamış durumdalar. Bu, büyük bir kulüptür ve siz orada değilsiniz. Siz ve ben o büyük kulüpte değiliz dostlar!”

     Demokrasi zırvadır, Binlerce fakirin sandığa giderek sandıktan çıkaracakları bir zengine iradelerini iradesizce kullanır, Kullanıldığının da farkında olmadan  ve sonuçta bir zırtabozu seçerek büyük tiyatronun sonucunu alkışlarlar. .

   Yüz bin çelimsiz ve zayıf insanın sandığa giderek yedikleri zakkumlarla göbeği şişen gerdanı olması gereken noktaya kadar uzamış birine iradesini teslim eden bu yüzbinler için büyük bir tiyatronun sefası kenzolara ait olmak üzere, cefasının acısını yılarca tadacakları bir hakikattir. 

   Yani İradenin  ipoteği, iradenin esareti İradenin rezaleti yani önünde birkaç sıfırla yaşamak budur. 

   Oysa sınıfsal izzetin Siyaset matematiğinde Bir idareci halkının en düşük hayat standardını yaşamıyorsa Liyakatten yoksundur ifadesini ilke etmeyen büyük yığınlar zaten pisliğe mahkumdurlar çünkü kaderleri çabalarıyla doğru orantılıdır.

   Napolyon yıllar önce “Bir gazeteci düşmanım olacağına bir ordu düşmanım olmasını isterim.” demiş

   Haberlerde geçti televizyon gösterdi, internetten okudum, Gazete yazmış ıvır zıvırla beslenen toplumun kendine ait hiçbir şeyi yoktur, Çünkü Zihni Alinasyonla mutasyona uğramıştır.Yani iradesi hile ile ipoteğe alınmıştır.

   İradenin aklı selim eşliğinde salim bir idrak ve tefekkür özgürlüğü herkesin özlemi ve amacı olmadıkça herkes bir şekilde medyatik yalanlarının kurbanı olması kaçınılmazdır. Çünkü Tiranlar hayatlarını demagoglara borçludur, demagoglar ise hayatını yalana borçludur, Aritmetik yalanlar üretirler ki, bilimden habersiz olan halkı Tiranların rol modellerine inandırsınlar.

Vesselam

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir