ORTADOĞU VE GERÇEKLER

ORTADOĞU VE GERÇEKLER…!

    Yüce Allah Enfal suresi 73.Ayette şöyle buyurmuş. “İnanmayanlar birbirlerinin velileri ve Dostlarıdırlar, Siz de böyle yapmazsanız yeryüzünde bir kargaşa ve büyük bir karışıklık olur”

“Ml’minler, MÜ’m inleri  bırakıp, kâfirleri dost edinmesinler ve bunu her kim yaparsa Allah’tan İlişiği kesilmiş olur.”(Al-i İmran/28)

    Bu ilahi hitaplar İnananlar için çok büyük sorumluluk yükleyen, Ya iman, Ya küfür seçeneklerinin en bariz ifadeleridir. Bu ayetler ışığında Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda kendi konumlarını ve yönetildikleri siyasetin eylem ve söylemleri ile direk alakalı olup, Ya isyan, Ya iman mantalitesinin anlam içerik ve kapasitesinin eyleme yönelik ilişkiler ağının homojenliğidir.

   İman ve eylem bütünlüğünün olmadığı şahıs ve üniteler ya izzet ya zillet seçeneklerinin sakinleri olacakları da bir hakikattir.

    Günümüzde beşer hayatına hükmeden değerler bütünü Köle ve efendi güzergahının sakinleri ile hayat devam ediyor. İşte yeryüzünün kargaşa kaos ve zulmün esas kaynağı bu bütünlüğün içindeki şereflilerin, şerefsizlerle deneme ve sınanmaları devam ediyor.

    İmam Muhamned bin idris Eş-Şafii(r a) şöyle buyurmuş :

“Dost ile Düşmanın karıştığı zamanlarda, Dostunuzu bulmak için düşmanın oklarını takip edin onlar,sizi dostunuza götürür”

    Günümüzde İmamın bu tavsiyesini dikkatle okumak ve takip etmek her aydın ve Müslümanım diyenin Şer’i sorumluluk dairesinde Farz’ul ayn şeklini almıştır.

İsrail Savaş Bakanı Avigdor Liberman:

    “İran’ın dış politikasının İsrail’in yok olması üzerine kurulduğundan eminiz ve İran’ın; Yemen, Lübnan, Suriye’deki uygulamaları tamamen İsrail’in yok olması içindir.

İsrail’in eski Amerika büyükelçisi Itamar Rabinovich:

“Suriye devlet başkanı Beşar Esad, İsrail ile barış anlaşması imzalasaydı ülkesindeki iç savaşı engellerdi.”

    Evet, Bize inanmıyorsanız Bari bu Siyonist’e inanın.! Ama sadece inanın.

Suriye’deki Hizbullah’ın amacı İsrail ile mücadele etmektir ve onlar bu amacını gizlemiyor ve ben Rusya’daki istihbarat servislerinin de bunu teyit edeceğinden eminim. Bununla birlikte biz İran’ın ve Hizbullah’ın bu amacına ulaşmasına izin veremeyiz.” Demiştir.

    İnanın bu Siyonist’in basireti tüm Arap devletlerinin de siyasi ve fiili çabasıdır.

Zamanın! melun Yezidi,

    Suudi Veli ahtı geçen aylarda yaptığı açıklamada alenen “Kendi ülkelerine sahip olmak İsraillilerin hakkı / İsrail ile birçok ortak çıkarımız var!” açıklaması lanet ve rezalet dolu bir beyan değil mi? Bırakın ortak çıkarı kökünüzü araştırın aynı ırktan olduğunuzu deden Abdülaziz İbn Suud’tan sorsanıza ey reziller.!

    Katar Eski Başbakanı Hammad Bin Casim “Suriye Savaşını, Amerika, Suudi Arabistan ve biz planladık ve hayata geçirdik” itirafı yıkımın tüm fotoğrafını anlatıyor.

    Hz. Ali(as) dinleyelim; “Her türlü hatayı af ederim, ama şerefsizliği asla affetmem” beyanı bu uşakları kapsadığı kesindir.

    Siyonist savunma bakanının beyanı “İsrail Arap ittifakına katılacak”! Ortadoğu’da yakılan yıkılan Libya, Suriye, Irak, Yemen’de tüm bu zalimlerin teşebbüsü değil mi?

    Ne yazık ki Müslüman halklar bu gerçeği okuyamıyorlar.

    Bazı Müslümanların Basiretleri bağlanmış ve hala kitaplardan dairesel tahareti okuyorlar, Ortaçağda Köleliğe en büyük devrimci darbeyi indiren Bir Din’in köle müdavimleri hala köle ticaretinin usul ve esasları üzerinde kafa yoruyorlarsa ve kaynaklarından bu habis zihniyet ve uygulamayı çıkarıp atamamışlarsa ve 21.yy.da tüm dünyayı kasıp kavuran binlerce köle çeşitlerine de aynı devrimci mantık üzerinden peş peşe darbe vuramıyorlarsa  eyvahlar olsun.

    Mezhep ve meşrep sazlarından ziyade basiret sazlarını çalsalar isabetli olur.

     Kandil dualarından ziyade Feraset dualarıyla uğraşsalar en isabetli olur.

     Allah’ın Ayetini, İmam-ı Şafii ve Siyonist’in söylediklerini bir arada değerlendirilmelidir. Ancak o zaman doğru sonuca gitmek basit olacaktır.

    Suriye konusunu ayrı bir makalede değerlendirdik., Şu an gelinen noktada

Seyid Hasan Nasrallah Suriye ile Suudi Arabistan arasında gizli bir görüşme yapıldığını, Suudilerin Suriyelilere İran ve Direnişle ilişkisini kesmesi karşılığında teröristleri desteklemeye durdurup ülkenin yeniden imarı için yüzlerce milyar dolar ödemeyi teklif ettiğini açıkladı.

   Tüm çabalar sonuç vermeyince Hizbullah hareketi Şeytan Amerika tarafından Terörist ilan etmeye yetti.

     Özetlersek Siyonist İsrail ile iç içe geçen bir Yahudi zihniyet ve Büyük şeytan Amerika’nın sömürü ve zulüm naraları karışmış durumda olan ve bölgeye kan zulüm mahrumiyet ve mağduriyet ‘in hâkim olduğu lanetli bir coğrafyanın müsebbibi oldular. Araçları da ulus, Mezhep, meşrep ve uşaklık yapan bazı kesimlerce Sözde İslam’ın kalbi Suud’un lanetli ve rezil hanedanlık ve krallığıdır.

   Ortadoğu’da muvahidlerin filizlenen izzetli mücadele ve duruşlarından paniklenen ABD ve Siyonistler, NATO ve Avrupa’nın demokratlarını ve tüm bu ülkelerdeki bağırsak atıklarından oluşan İŞİD ve NUSRA  tipi yedi adet teşekküle Arap ve suud finansmanı ile ördükleri fesat duvarları hezimetlerine engel olamadı. Çünkü muvahidler tevhit bilincin en üst versiyonlarıydı.

      Geçen hafta Siyonist Devlet savaş bakanı Liberman “Suriye savaşının galibi Eset  oldu” itirafları aslında kazanan Direniş cephesi olduğunu zımnen ifade etmiş ve İsrail 1974 teki sınırları korunmalıdır. İfadesi Bükemediğin bileği öpme niteliğindedir. Büyük Şeytan Amerika’nın Suriye topraklarını terk etmek üzeredir, Elinde kullandığı ve görevleri tamamlanan bir takım İŞİD, Kırıntılarını Afrika, Bir kısmını Afganistan ve kalan işe yaramazları da ilgili vatandaşları oldukları ülkelere kazasız teslim etme gayretindedir. Kuzey Suriye’nin statüsünü Esad ile tartışan Kürtler de bu bölgeyi Suriye devletine bırakacaklarmış.

   Bugünlerde Büyük şeytan Amerika İran’la görüşmek için kuyruk sallarken Devrim Muhafızları komutanı bir beyanat yayınlayarak kapıları kapattı. Bu izzetli tavır Devrim Muhafızlarını topyekûn terörist yapmaya yetti.

    Hey Allah’ım sen nelere kadirsin, O’nun yolunda cihat edenlerin izzet ve şerefi ve Kafirlere de Zillet ve nedameti yaşatmasını Tarihi ve ilahi vaatlerde görmek mümkündür.

     Son iki yılda sözde 50 İslam ülkesi İslam ordusunu teşkil ettiler ama sadece Kendi flama ve bayrakları ile bir geçit töreni izledik o kadar, Çünkü İslam yok ki olmayan bir şeyin de ordusu olmaz zaten ve anladık ki her şey Müslüman halkların sakalına gülmekmiş.

    Son günlerde Büyük şeytanın Trompeti 6 Ülkeden oluşacak İslam NATO’sunu kurduracakmış, Hırsızlığın başka bir versiyonu çıkacak. Çünkü bu zevat kendileri bir tabanca kurşunu bile üretmekten acizlerdir. Sömürgecilerin soygununun başka bir versiyonu.!

     Vahşi Batı’nın ve haçlıların işgaline karşı olmayacak bir oluşum olacağını herkes bilir kime karşı olacak sözde bu konsept, Ortadoğu’da İzzeti  ve şerefi  hedeflerinin üst sıralarına alan Kimilerine göre Rafızi, Kimine göre Ferisi,Kimine göre Şii, Kimine göre Mollalar, Kimine göre İhracı müsait olan  Din devleti, Kimine göre Ali’nin Aslanları, ve Kimine göre de Terörist damgası vurulan Hizbullah, İslami Cihat, Hammas,ve Yemen Asileri ;Bu mazlumlara dayanak olan İran’daki devrim muhafızları da Şeytanlarca Terörist ilan edilmeye yetti. Dünya siyasetinde Ne kadar komik tiyatrolar oynanıyor.

     Küba’nın efsanevi Lideri Fiel Castro nun dediği gibi “Eğer düşman sana ödül veriyorsa sende bir puştluk var demektir.” İfadesi ile Rahmetli İmam Humeyni’(ra)nin dediği gibi Amerika bizden razı olduğu gün bizim felaketimizin başlangıcı olacaktır.” İfadesi izzetin ve Sömürüye karşı dik durmanın ifadesidir.

    İran İslam Cumhuriyetinin Nükleer Prog.askıya alması,Uzun menzilli füze programlarından vazgeçmesi ve Ortadoğu’daki etkinliğine son vermesi karşılığında zillet müzakereleri teklif eden büyük şeytan Amerika bu insanların hayat felsefesini 40 yıldır hala anlamadı ve ambargolarla ekonomik muhasara ile bu muvahidleri dize getireceğine hayal ededursun, Bunlar kırk yıldır ekonomik ablukayı kırmada doktora sahibi ferasetli insanlar olduğunu da bir türlü anlamadı. Mekke müşriklerinin peygamberin mesajına engel olmak için uyguladığı ekonomik ambargo günümüzde biz Müslümanlara hiç mi çağrışım oluşturmuyor?

    Ortadoğu’da devam eden kargaşanın esas müsebbipleri Ürettikleri Silahları bire 10 fiyatına Ortadoğu’daki firavunlar üzerinden ırk mezhep ve meşrep kombinasyonları üzerinden fesat üreterek ölen Müslüman, öldüren Müslüman sonucu ile ürettikleri tüm silahların  %50’sini satarak bir taşla kaç kuş vurduğunu hiç düşündük mü? Bu fesadı fark eden İran’ın efsanevi Lideri İmam Humeyni(ra) ve devam eden Valayet-i Fakih müessesi her türlü maddi sıkıntı ve ambargolara rağmen bu fesat dalgalarını önleme adına Irak’ta Haşdi Şabi,Libnanda Hizbullah,Filistinde Hammas ve İslami Cihat ve Yemende Tüm İslami kesimlerden oluşan direniş cephelerine verdiği anti emperyalist destekleri doğru okuyamayanlar; İran’ı tabii ki Fars emperyalizmi ile suçlayacaktır.

     Gelinen noktada Şeytan Amerika’nın Suriye’de oyun ve hırsızlığını en yetkili ağızdan dinleyelim.

    Suriye BM daimi temsilcisi Beşar El Caferi:
“ABD, Suriye’nin petrol yataklarından her gün 200 bin petrol varili, 40 bin ton pamuk alenen çaldığında;
Binlerce hektar buğday tarlasını ateşe verdiğinde;
5 milyon büyükbaş hayvan çaldığında;
Bununla birlikte Suriye’yi bölmekle övünüp Suriye lirasını kasten zayıflattığında;
Suriye halkını boğmak üzere ekonomik yaptırımlar koyduğunda;
Suriye topraklarının bir kısmını işgal ettiğinde;
Ortağı Türkiye’nin başka bölgelerde işgalini koruduğunda,
ABD BM temsilcisi, yönetiminin Suriye’de vatandaşın yaşam koşullarının sözde rejimin uygulamalarından ötürü gerilediğinden dolayı endişelendiğini belirttiği anda meşru soru şöyle olur: Bu bir siyasi şizofreni değil mi?  Bu bir ağır hastalığa işaret etmiyor mu?” Hırsızlığa motive edilmiş bir ruh gayet tabi hastalıklıdır.

     Büyük şeytanın Siyonistlerle beraber uşaklığa motive edilmiş zelil ve rezil Arap firavunları için yok oluşun son panik işaretidir.

    İslam’ın kalbinden Kabe ve Peygamberin Ravza-ı  mutahharasını kast ediyorsan bu mücrimlerde esarettedir bu esarete son vermek de önce senin sonra tüm İslam aleminin vazgeçilmez görevidir. Peygamber’in pak Naaş’ının altından çıkan servet maalesef peygamber düşmanlarına Zulüm malzemesi oluyorsa ve Ümmet’i de bunu idrak etmekte zorlanıyırsa, Duamız bu ümmete akıl şuur idrak ; Küfür ve zulüm ile mücadele azmi versin olacak elbet.

    Bugün Ortadoğu’da yaşanan zulümlere  en fazla katkı Sunanın Suudi vehabileri ve Firavun kralları olduğunu anlamak için fazla akıllı olmaya gerek yok sanırım.

    Lübnan Hizbullah’ı, Filistin’in İslami Cihat, İhvan-ı Müslümin ve Hamması, Yemenin Ensar gurubunu, Irakta Haşdi Şabi Hareketini terörizm ile suçlayan Büyük şeytan Amerika’nın buğday ambarının zelil Bekçileri Suudi Arabistan Firavunlarının baş müftüsü geçen gün biz Amerika ile Dünyayı yönetiyoruz gibi bir zırva ile Hollywood Aktörü olmaya aday iyi bir oyuncu olmayı deniyor.

    Oysa; An itibariyle Suudi coğrafyasında 4 Milyon yoksul insan olduğunu buna rağmen İki Trilyon $ halkın ve tüm dünya Müslümanlarının hukuku olan bir serveti, yaman hırsızlar bu paralarımızı da ABD ve İngiltere’deki Yahudi Finans kuruluşlarına yatırmayı da ihmal etmemişler. Hırsızların elleri ve Ayakları bila şartsız kesilecektir Biiznillah.

     Bu Suudi uşaklar, Geçen aylarda bu parayı mırıldadılar Büyük şeytan tek kelime ile 11 Eylül saldırılarında parmağımız var bunları tazminata sayarım tehdidi ile karşılaşınca dut yemiş bülbüle döndüler. Hata Trompet bu rezilleri tüm dünya kamu oyu karşısında “Biz olmazsan bir haftada yok olursunuz” dedi. Müftü kırığı ve Firavunlarından tık yok. Yeter ki Şu açıklamalara dikkat edin ;

    ABD Başkanı Donald Trump yeni bir açıklamasıyla daha gündem oldu. Trump, seçmenlere seslendiği bir sırada Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’den nasıl para istediğini anlattı.

    Trump şu ifadeleri kullandı:

“Suudi Kral’ı severim. Kral’a ‘Sizi korumak için kıçımızı yırtıyoruz ve sizin çok paranız var’ dedim. O da ‘Beni neden aradın ki? Daha önce kimse (herhangi bir ABD Başkanı) beni bu nedenle aramamıştı’ dedi. Ben de ‘Onlar salaktı da ondan’ dedim ve parayı yolladı.”

      Trump, daha önce de Suudi Arabistan Kralı Salman’ı, “ABD’nin desteği olmadan iki hafta bile iktidarda kalamazsınız” ifadeleriyle uyardığını söylemiş, şu ifadeleri kullanmıştı:

“Suudi Arabistan’ı biz koruyoruz. Zengin olduklarını söyleyebilirsiniz. Kral Salman’ı seviyorum. Ama krala, ‘Sizi biz koruyoruz. Biz olmadan orada iki hafta bile kalamazsınız. Bundan dolayı askeri harcamalar için para ödemek zorundasınız’ dedim.” Siyaset mesleği Aşağılanmak paralı ve Rezalet olmuş.!

    Libya Müftüsü Şeyh Sadık Giryani 26.04.2019 Günü yaptığı açıklamada;

“Bir kez hac ve umre yapan, bir kere daha yapıp Yemen ve Libya’da Müslümanları öldüren, Sudan ve Cezayir’de ise öldürmek için hazırlık yapan Suudi Arabistan rejimine para vermesin. Allah’ın huzurunda ben bu sorumluluğu üstleniyorum.” Bir hafta sonra garibim müftünün evi bombalanmış,

        Müftü Efendinin kaldığı yerden biz devam edelim, Suriye; Irak ve Yemen’de Öldürülen On milyon insan, Dul ve yetim kalanlar, Sakat kalanlar, Toprağından edilenler, Ve sonuçta savaş psikolojisi ile yetişen bu coğrafyanın garip genç nesillerinden kimse bir şey beklemesin. Sıkılan her kurşun Suudi menşeli değil bu Münafıklar bir tabanca kurşunu bile üretmekten acizdir, 

  Tüm Arap rejimlerinin kayınbabaları Avrupa’nın sarı gelinlerinin Nikahsız piçlerin ünitesi Arap damatlarına bu şeytanların verdiği tüm savaş ekipmanlarının ve savaş aklını piyasa değerinin yüz katına bir bedel ile Büyük şeytan Amerika’dan ve Avrupa’dan alarak Bu coğrafyanın mahrum mazlum ve aykırı tüm fertlerine cani ve vahşice zulüm etmeye devam ediyorlar.

     Suudi Arabistan sermayesi tüm dünya Müslümanlarının malıdır, Mekke ve Medine Müslümanım diyen her ferdin ortak malıdır. Bu mal şu an uşakların insiyatifi ile gasp edilmiş,

    Ne diyelim; Hadim-ül haremeyn, Hain-ül haremeyni oynuyor.

    Hacda Şeytan bildiğimiz simgeye attığımız her TAŞ, Yemenli çocuklardan bir tas kan olarak ciğerlerinden süzülüyor.

   Lütfen anlayın hacı babalar. Attığınız her taş Yemenli çocuklara değiyor. Bakın suudi sözde müftü ve Bel’amların fetvalarına ne diyorlar,”3 $’a Suudi devlet yetkililerinden almadan şeytana attığınız taşlar hac ritüellerinizin geçersizliği için yeterli sebeptir.” tam sürüm şeytanlık buna derler.

   Suriyeli, Iraklı, Libyalı, Filistinli gariplere değiyor. Hacca gidip bıraktığınız her kuruş bir Amerika kurşunuyla evleniyor. Bu çiftleşmeden doğan her mağduriyetin dolaylı muhatabısınız.Kimse yanlış anlamasın Hac’a karşı değiliz ama  İbadeti peşinen çalınan garip bir vaziyetten bahsediyoruz.

    Muhakkak ki yaptığınız seyahatin indellahta bir muhasebesi de Zerre(atom) lar, üzerinden olacaktır,

    Hiç şüphe yok ki Allah(c.c) bunların yedi sülalesinden mazlumların intikamını alacaktır. Ama Mazlum ve mahrumlar da buradaki mücadele ve karşı koymakla vazifelidirler.

    Sonuç: Kabe Esarettedir, Peygamberin (sav) Pak Naaş’ı  esarettedir, Aslan avcısı Hamza esarettedir, Müminlerin Anası Fatimetüzzehra(as) Esarettedir, Cafer-i Sadık as)  Esarettedir, İlk üç Halife esarettedir vs. Dünya Müslümanlarının şüphesiz azami düzeyde ABD. İngiltere, Siyonist İsrail ve tüm uşak ve piyon Arap Firavunlarına ve efendilerine karşı her zeminde Nefret ve lanet dalgalarını geliştirmekle mükelleftir.

    Şüphesiz Allah’ın da bir hesabı vardır.ve şüphesiz Yemen ve Filistin’deki mazlumların feryadı aracısız Müntakim olan o makama ulaşmıştır. Yemen’li Mazlum ve Müstezafların, Filistinli Mücahitlere, Lübnan’da Ali’nin Aslanlarına Irakta Hüseyni şehadetin Aşıkları Haşdi Şabi’ye ve  izzetli Mücadelesine selam olsun. İşte bu izzetli duruş ve vuruş sahiplerine iffet kazandırırken bizim gibi acizler için de umut ve ümit olmaya devam ediyorlar.

    Hakikatte Ortadoğu’da Devam eden bu vekalet savaşında Bir tarafında Dünyanın Hizbuş-şeytanları ,Bir tarafında Hizbullah vardır ve bu savaşın asalet savaşına evirilesi halinde bu savaşın hakikatinden gafil olanların tavrı da merakım arasındadır.?

    Allah Müslümanlara yukarıdaki gerçekleri görecek basiret ve feraset versin. Vesselam.