TARİH KAYDEDER/KAYBETMEZ..

TARİH KAYDEDER AMMA KAYBETMEZ..(Dersim)

   Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 4 Mayıs 1937 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla başlattığı Dersim Tertelesi’nde on binlerce insan öldürüldü, on binlercesi yurtlarından, tarihinden, kültüründen, inancından koparılarak Türk ve Müslüman toplumun içinde “zorunlu iskan”a tabi tutuldu. Kızılbaş/Alevi, Kürt, Kırmanç/Zaza, Ermeni kız çocukları ise Türk  yapılmak üzere köklerinden koparılarak kimsesizliğe mahkum edildi.

   Dersim katliamı ve Seyyit Rıza”nın şahadet yıldönümünde Allah’tan rahmet dileriz.

“Bizim alnımızda kara leke yok, başını dik tut cigeram. Varsın Harpıt(Elaziz) Buğday Meydanı, bugün bize Kerbela olsun. “Evladı Kerbelayık! Bî hatayık! Ayıptır, zulümdür, cinayettir..”İfadeleri gönlümüzde tazeliğini koruyor.

   Tağut ve tiranlar halkın gönlünde taht kuran figürleri zulümle ortadan kaldırmaları onları efsaneleştirir.

   Ancak bu olayda zulüm görenlerin evlatlarının büyük çoğunluğu sisteme yamanma noktasında hala bu zulmü yapanların safında yer almalarını anlamlandırmak mümkün olmasa da.

   Zulmün şiddeti birkaç nesli sindirerek etkileyecek düzeydeydi bunu da anlamak fazla zor değil.

   Dersim’de Munzur çayının birkaç gün kırmızı aktığını tarihten sorarsak bize hakikat kayıtlarını izhar eder

   Dersimde Kemal isminin çok olmasını da anlıyoruz, Anlamadığımız ise Seyyit Rıza’nı beslendiği kültür kaynağındaki kahramanlar ile O’nu katll edenlerin fotoğraflarının Bu insanların özel mekanlarında yan yana dizilmesidir, Oysa; zalimler Ali ve Haydar’ın köküne asit döktüler.

   Siyasete yamanmaya çalışanlar hadi vicdanınız varsa Dersim’in girişine “Bu Halk yaralıdır, Mazlumdur; zalimlerini sormadan geçmeyin” diye bir yazı yazın.

   Bir de “Dersimin kayıp kızlarını” okuyun.

   Hadi yazsınlar zulüm bizdense ben bizden değilim.

   Bu halk Var oldukça liderlerini gizli veya açık hayatlarında bir şekilde yer vererek mazlumiyetini ölümsüzleştirirler.!

Evladı kerbelaya selam olsun.