HİDAYET VE MUHABBET DALGALARI

HİDAYET VE MUHABBET DALGALARI….
Bazı insanlar yaşadığı toplumun veya cemiyetin insanları değildir, Tüm insanlık camiasının ortak değerleridir. Çünkü bunlar rutin dışı insanlardır, eylem ve söylemleri bütün bir insanlık camiasına hitap ve tekabül eder ve belki de yüz yılların beklenti ve semeresidir.
İşte bu yüzden Peygamber (s.a.v)
“Alim’in ölümü, Alemin ölümü” olarak ifade edilmiştir.
Yüce Allah bir hadisi kutside “Kulum bana hakkıyla itaat ederse O’nun kalbine sadece kendi korku ve muhabbetimi işler ve Onun dışındaki tüm sevgi ve korkuları alırım ve O’nun sevgisini tüm Salih insanların kalbine işlerim.”
Bu minvalde yaşadığımız asırda 6 Haziran günü Rahmeti Rahmana kavuşmuş olan Büyük Müceddit, Müçtehit, Arif ve devrimci insan Ayetullah El uzma Seyyid Ruhullah el Musavi el Humeyni’nin korkusuz cesareti ve tüm mazlumları kapsayan söylemleri ile yaşadığı Çağ’a Hasetten 2500 Yıllık sasani ırkçılığına “İslam’a yaramayan bir İran’dan bize ne ?” Beyanı ile Devrimci damgasını basarak umulmadık sevgilere mazhar olan bu İnsanın söylemlerini etkili kılan şüphesiz Yüce Allah’tır.
Tüm ırk ve ulus ile sınıfları kapsayan evrensel mesajları ve bu mesajlarda düğümlenen 21.yy da Tüm hurafe ve mütrefiyun bir siyasetin hakim olduğu İslam beldelerine örnek olacak Muhammedi İslam’ı devlet felsefesi ve toplum sosyolojisi ile bütünleştiren “Biz Hz. Muhammed(sav) ve Ali(as) Döneminin İslam’ını icra edeceğiz beyanı ile bu büyük insan tabii ki önce İslam ümmetinin sonra da tüm beşeriyetin sermayesi olmayı hak eden bir Ahlakın ustası olmayı beceren nadir ve numune bir insandı.
Vefatı ile etkileri tüm dünyada his edilen bu insan için Ağlayan bir Hristiyan papaza sorarlar Humeyni senin dininden değildi O’na neden üzülürsün sorusuna? verdiği cevap düşündürücüdür; “Ben güneşin batışına üzülüyorum” ifadesi çok şey anlatmıyor mu?
Oysa İslam aleminin kalemşorları bu sıralarda Humeyni’ye diye bir akımı Sünni ve zorlama yorumlarla oluşturma gayretlerini de okuduk.
Lokata Kızılderili’lerinden İmam HUMEYNİYE(ra) Mektup;
İmam’ın(r.a) önderliğinde 2500 yıllık süren Şahlık rejimini devirip aziz İslam devrimini gerçekleştirmesi ve Fecr Süresinin bir şafak vakti Aryan(İran) coğrafyasını güneşin ilk ışıkları gibi aydınlatmasının üzerinden birkaç ay gibi kısa bir vakit geçmiş idi…
O sıralar da ”Lakota Kızılderilileri’nin önde gelen reisleri, İmam Humeyni’ye(r.a) bir mektup yazar. Kızılderililer bu mektuplarında İmama(ra) şöyle seslenirler…
”Saygı değer Önder Ayetullah Humeyni”,
Asil ve onurlu tüm Kızılderili halkları adına sizi ve şerefli halkınızı en derin sevgi ve bağlılıkla selamlıyor, sizi yalnızca İran halkının değil, yeryüzünün zulme ve soykırıma uğramış tüm mazlum milletlerinin, hülasa bu zulüm ve soykırımlardan en derin olarak nasibini almış biz Kızılderili milletinin de önderi olarak kabul ettiğimizi bildirmek istiyoruz… Halkımız, bütün kalbiyle halkınızın yanındadır. Size, Müslümanların hitap ettiği gibi ”EY ‘İMAM” diyerek hitap etmek istiyoruz… (Helal olsun Kızılderililer kadar İMAM kelimesini kullanamayan yüreksizler var…)
Kızılderililer mektupla birlikte İmama(r.a) çeşitli hediyeler de gönderirler. İmam(r.a) ise bu mektuptan çok duygulandığını ve 80 yıllık ömrümdeki ‘en güzel ve anlamlı mektubu’ aldığını söyler…
Bu olaydan kısa bir süre sonra buna benzer bi mektup daha alır. ABD’nin Arkansas eyaletininde bulunan liseli Kızılderili öğrenciler, İmama(r.a) bi mektup yazarlar… Kızılderili öğrenciler, mektupla birlikte İmam Humeyni’ye(r.a) hediye olarak 1 çift çorap gönderirler. Ve İmamdan (r.a) hatıra olarak kendilerine eski veya yırtık dahi olsa kendisinden şahsi bi eşyasını göndermesini isterler…
İmam(r.a) ise mektubun cevabı ile birlikte bir kitap gönderir onlara… Böylece kitap okumanın insanın gelişimine ve yükselişindeki ehemmiyetine dikkat çekiyor. Eski bir giysiyi saklamakla bir şey olmayacağını gösteriyordu o kızıltenli öğrencilere…
İMAM(r.a) cevap olarak mektupta şunları yazmıştır…
”Bismillahirrahmanirrahim Arkansas eyaletinin Springdale Lisesi’nin aziz öğrencileri;
“Sizin sevgi dolu mektubunuzu ve değerli hediyenizi aldım. Ben Kızılderililer’in ve siyahların baskıda olduğunu biliyorum. İslam öğretilerinde beyaz, siyah ve kızıl arasında hiçbir fark yoktur. İnsanları birbirinden ayıran tek şey Takva, güzel ahlak ve güzel ameldir. Büyük Allah’tan istiyorum ki, siz aziz çocukları başarılı kılsın ve doğru yola hidayet etsin…
Siz aziz çocuklara, büyük İslam Peygamber’inin nasihatlerinden bir broşür gönderiyorum ve size hayır dua ediyorum. İnsani değerlerde başarılı olmanız ümidiyle”…
Bir Dönemin Dünya Ağır Sıklet boks şampiyonu Muhammed Ali Clay “Ben dünyanın en güçlü insanı olduğumu sanıyordum oysa İmam Humeyni(ra) karşısında Büyük Bir dağ karşısında küçük bir saman parçası kadar güçsüz ve hafif olduğumu anladım.”
Yüce Allah’ın mutlak kudretini idrak edenler, Bu kudretin idrakte oluşan ferasetiyle Hayatı daha gerçekçi algılarlar.
İşte bundan dolayı Peygamber(sav) “MÜ ‘minin ferasetinden sakının, Çünkü o Allah’ın basiretiyle bakar ve görür”
İşte bu feraset olayları ve olguları kitap gibi okuma imkanı verir.
“Gönül gözüyle gören hiçbir insanı kandıramazsınız, sizi açık bir kitap gibi
okur!..(Mevlana r.a)
Allah bir kulunu sevdi mi O’nun sevgi ve muhabbetini hiç tanımadığı insanların kalbine işler, Nitekim bilimsel olarak kabul edilen gerçek, Düşünce ve fikirler ile sevgi elektromanyetik dalgalarla yayılmasına rağmen bilim henüz bu dalgaların mahiyeti ile ilgili net bir tespitten acizdir.
1400 yıl geçmesine rağmen 2,5 Milyar dünya nüfusundaki Müslümanların Hz. Muhammed(sav)’me olan bağlılığı ve sevgi dalgaları Alim-i Mutlak,ve Kadir-i mutlak olan bir kudretle gerçekleştiği de bir hakikattir.
On bin Km. Uzaktaki Rahmetli Muhammed Ali Clay’ın, İmam Humeyni(ra) olan muhabbeti de İzah ettiğimiz bu kudretle tecelli ettiği de bir hakikattir.
7 kez Dünya Ağır sıklet Boks şampiyonu Muhammet Ali Clay’ın İman’ı ve başarısını size de nasip etsin.!
Nitekim İmam Humeyni (ra)nin İrfan’da ustası olan Şehy Şahabuddin(ra) ki; imam O’nun için “Ruhum O’na feda olsun “dediği ustasının oğlu bir gün imama babam hiç dize özel bir şey paylaştı mı? Sorusuna İmam Humeyni( ra) “Şayet ben sağken sizinle paylaştığımı izhar etmezsen o özel kanaatini size açıklarım” dedi ve bunun sözünü muhataptan alınca “Babanız bana ; Allah sizinle büyük bir icraatı gerçekleştireceğini umuyorum” diye izah etti ve işte o büyük icraat tüm
Dünyada şok etkisi yaratan İslam devrimi dalgası 50 yıl sonra İlahi İrade bihakkın İmamın eliyle tahakkuk ettirildi.
Devrimden sonra İran izlenimlerini “Cennet ve Cehennem içinde bir Yolculuk” isimli kitabında yorumlayan Kanadalı yazar Carlsen ” İmamın bir sohbetine katıldık ve sohbet devam ederken baktım bu insanı sanki dışardan bir güç yönetiyor, Sanki on iki imamı taklit ediyordu, sohbet bittikten sonra yerinden kalkmasına rağmen ve etkilenmemek için çok çaba sarf etmeme rağmen ,beş dakika hala oturduğu yere bakıyordum, yüzlerce ayine katılıp yüzlerce papaz ve kardinalle muhatap olmama rağmen İmamın elini sıktığım beş saniye içinde beni öyle bir manevi hava sardı ki, kendimi o beş saniyede kaybettim. “Ve ben hiçbir zaman İslam’ı kabul etmeyeceğim ama anlattıklarımı ister kabul edin, ister etmeyin” itirafları kayda değerdir. İrfan basiret ve feraset işidir, okumadan his etme sanattır, Hissiyattır.
Eğer ben Din kabul etseydim Dr.Ali Şeriati’nin Din’ini kabul edecektim diyen, Büyük Fransız Filozof ve Toplumbilimci Jean Paul Satre’nin doğunun Yıldızı diye tanımladığı Dr.Ali Şetiati(ra) Bu devrimin akademik kadrolarının baş köşesinde olmasına rağmen “Ben Fıkıhta İmam Humeyni’nin mukallidi olmaktan gurur duyuyorum.” İfadesi ile pers imparatorluğunun geleneksel kültürü ile bütünleşen Ruhaniler bu büyük ustaya dil uzatmalarına; imam Humeyni “Ali’ye kimse karışmasın.” Beyanı da bu Devrimin Fikir bütünlüğün bir tezahürüdür.
Sonuç: Vefatının yıldönümünde Dünyanın özgürlük aşıkları, Rahmetli İmam’ı Çok boyutlu inceleseler kendileri için Referans olabilecek Karizmatik bir örneğe ulaşmış olacaklar. Yüce Allah bu aziz İnsanın eliyle Kendini Kudretli ve azametli sanan dünyada onlarca firavunu da bu sima ile Rezil etmiştir.
İslam Ekonomi Doktrininin yazarı Büyük Filozof Şehit ve Seyit Muhammed Bakır Essadr(ra) İmam Humeyni hakkındaki kanaatine bakalım “Beni ölümle tehdit etmeye kalkışmayın, Ben bugün İslam devletinin kurulması yönündeki arzularıma ulaşmış bulunuyorum, Çünkü, İmam Humeyni böyle bir devleti kurmuştur, bunun ötesinde bir arzu taşımamaktayım, Bundan sonra ölmek ve yaşamak benim için aynı şeylerdir.”
Muhakkak ki izzet ve Şeref Allah’ın, Resülü’nün ve O’na tabi olanlarındır. Oysa insan oğlu, Hala izzeti Farklı ünitelerde ve figürlerde araması da, Cehaleti için yeterli sebeptir.
Bana göre Felsefi açıdan İmam Humeyni yirminci yüzyılda İslam dünyasının en Büyük din Alimi ve pratikleriyle İslam dünyasının Akıl Şuur ve bu aklı eyleme dönüştürecek katalizör olmuştur.
İmam Humeyni’den birkaç satır aktaralım;
“İslam siyasetten ayrı değildir. İslam diğer dinler gibi değil ki dua ve zikirden ibaret olsun. İslam’ın siyaseti diğer hükümleriyle birliktedir. Ve ben de siyasi müdahalede bulunuyorum.
“ İslam ülkelerinde, kirli eller, Şiiler ve Sünniler arasında ihtilaf yaratıyorlar. Bunlar ne Şii nede Sünni’dirler. Bunlar emperyalizmin elleridir. İslam ülkelerini ellerimizden almak istiyorlar. “
“Müslümanların temel sorunu Kur’an ve İslam’dan uzak olmalarıdır. Eğer Müslümanlar Allah-u Teala’nın buyurduğu ‘Allah’ın ipine sımsıkı topluca sarılın bölünmeyin’ emrine göre bu bir tek emr ve nehye doğrultusunda bile hareket etselerdi bütün sorunları; siyasi, sosyal, iktisadi sorunlar hallolurdu. Hiçbir güç onlara karşı koyamazdı.”
“Bilinçli olarak ileri gidin. Kur’an, İslam ve ülke için hizmet edin. Bütün İran ve İslam ülkeleri İslami bir topluluktur. Bundan dolayı hepimiz İslam için birlikte olmamız gerekir.
Bu İslami topluluklardan her biri, İmam-ı Zaman’nın liderliğindeki büyük İslam toplumundan bir şubedir.”
Şüphesiz söylenen ve söylenecek çok söz vardır; Evladı peygamber olmanın sorumluluk ve liyakatini gösteren sayın Ruhullah Humeyni’yi saygıyla muhabbetle ve selamlıyoruz. Vesselam