İçeriğe geç

MEŞREB-HUYUMUZ KADARIZ..

MEŞREBİMİZ(Davranış-Huy) KADARIZ..!

  (Huy – Mizaç- Tabiat,) davranış anlamında olup halk arasında “Can çıkar huy çıkmaz” Sözünün altında kalıplaşmış bir karakterin bütününü ihata eden yanlış ve doğruların kişi için gayri ihtiyari refleks halini almış söz ve davranışların usul halini almış bu minvalde insan için  Ak/Kara kaderdir.!

   İnsanın ruhi ve fizyolojik detayları ile insan ve yaşadığı dünya ve evrenin mutlak doğrularına vakıf olmayan bir irade eksiktir, Hayat bütün şeyleri bizim deneyeceğim kadar uzun değildir, denemelerde ısrar edenler bu denemeleri enerji ısrafı ve insan mağduriyetine de sebep olmaya devam ediyorlar.

   İlahi iradede hayatı sabitleyip, Bu ilkelerle yaşamak fıtrata uygunluk arz edeceğinden, ve  fıtrata ters olanların da dışlanmaya mahkum olacağından Akıl ve ilmin vereceği bir imani Ferasetle yaşamak mutluluğun ve hakkaniyetin varlık sebebi olacaktır, Bunun dışındaki tüm çabalar bir şekilde  eksik kalmaya mahkumdur. Bu mahkumiyet adına ister demokrasi deyin ister sosyalizm ister hümanizma deyin sonuç değişmeyecektir.

    Fıtrata ters bir hayat mantalitesi ister bireysel ister toplumsal hayatta olsun mutsuzluk diyarında mutluluğu arayan gafiller olarak Suni araçlarla aradığı mutluluğun kapısını zorlasa da sonuçları uzun süreli ve kalıcı olmayan çabalardır.

   Gaflet ve delalet  O’nu gerçek hayattan soyutladığı için bu türden bir hayat Hakikatte ölülerin hayatı ile doğru orantılıdır.

   Hz. Ali(as) “İnsanlara faydası olmayanı ölülerden sayın gitsin.” Ölülerle de arkadaşlık olmaz zaten.

   Ölü ve dirileri Büyük usta İbn-i Sina(ra) dinleyelim.

   “İnsanın ruhu kandil, Bilim onun aydınlığı,İLAHİ bilgelik de onun yağı gibidir, Bu yanar ve sana ışık açarsa o zaman sana DİRİ denilir.”

   İnsanların ıstırabına bigane kalan, Bütün endişesi midesi olan insanlar hayata önünde birkaç sıfırla başlarlar ve yine önünde birkaç sıfırla giderler.(İnsan olmak insan kalmak) Makalemiz ve (Sıbğat-Fıtrat Hanifiyet, Tabiat) Makalelerimizde konu daha detaylı işlenmiştir.

  Sakın kimseye inek demeyin, Aksi halde ineğin doyurucu cevaplarla karşılaşırsanız insan olarak verecek cevap bulamayabilirsiniz.

  Kimseye ot bile demeyin çünkü bütün bitkiler OT olarak tabir edilirse aşağıdaki ineğin cevabından daha fazla mahcubiyet çıkar.

  O’NA Kazma bile demeyin çünkü kazma sapıyla kazmadır, Bir kitap beni nasıl değiştirir demeyin çünkü o da bir zaman önce odundu.

   Bu tür misyonunu bulamayan insanlara Kur’an’ın tabirinde herhangi herhangi bir benzetme yoktur, sadece “Aşağıların aşağısı” benzetmesi en doğru yakıştırma olacaktır.

İNSAN SORMUŞ İNEĞE,

   -İNEK, Ne yapmaya geldin dünyaya.?

Maça gitmezsin? , dans etmezsin? , kahveye gidip kâğıt oynamasın? , bira içemezsin? inek gibi yaşıyorsun gündüz çayıra, gece ahıra.!

Bunu mu yapmaya geldin dünyaya ?

İNEK Cevap vermiş;

-Yahu sen bu sözü bana nasıl söylersin?

Şu buzdolabını aç bak, süt benden, yoğurt benden, tereyağı benden, kaymak benden, köfte benden, dolma benden, sucuk benden, pastırma benden, ayakkabın benden, belindeki kemer benden. Ben olmasam pantolonunu bağlayamayacaksın….!

    Peki sen ne yapmaya geldin Dünyaya?

Etin yenmez, sütün içilmez, saçından çorap örülmez, hiçbir işe yaramazsın,

SEN NE YAPMAYA GELDİN BU DÜNYAYA?!

 Lafı uzatırsak hakikat gizli kalabilir. Vessselam

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir