İçeriğe geç

DOĞRU İLETİŞİM

DOĞRU İLETİŞİM
Etkili bir iletişim yeteneğine sahip olmak ve ne istediğimiz tam olarak anlatabilmek için öncelikle iletişimin ne olduğunu bilmek gerekir. İletişimin birçok değişik tanımı yapılmıştır.
Ama kısaca iletişim: İki veya daha fazla kişi arasında geçen sözlü veya sözsüz beden dili kullanılarak gerçekleştirilen, amacın, eylemin veya bir fikrin gerçekleşmesini sağlamak veya etkilemek amacıyla yapılan bilgi alışverişidir.
İletişim kişiler arasında olabildiği gibi, kişi ile grup veya grup ile grup arasında da olabilmektedir.
Birçok bilim insanı etkili iletişim kurmanın önemini vurgulamış ve bu alanda birçok çalışma yapmıştır. Ve denemeler sonucu ortaya birtakım etkili iletişim teknikler çıkmıştır. Bu teknikler duruma ve kişiye göre farklılık gösterir ve doğru yerde, doğru kişiye uygulandığında mükemmel sonuçlar verebilir.
En büyük iletişim problemimiz: Anlamak için dinlemiyoruz. Cevap vermek için dinliyoruz
Yalanla ‘iletişim’ kurmak ve yalanı ‘yutturmak’ bir başarı değildir. Sadece yenilginin ertelenmesidir. (Neale Donald Walsch)
Etkili İletişim İçin;
•Kendinizle barışık olun.
• Duruşunuza ve yürüyüşünüze dikkat edin. • Ses tonunuza dikkat edin.
• Canlı ve atak olun.
• Doğal olun.
• Sıcak olun. Gerçekçi olun,
Etkili iletişim becerileri
• Kendini tanımak.
• Kendini açmak ve kendini doğru ifade etmek.
• Karşımızdakini etkin ve ilgili dinlemek.
• Empati kurabilmek (kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koyabilmek)
• Hoşgörülü ve önyargısız olmak,
• Eleştirilere karşı açık olmak,
• Beden dili, göz kontağı, hitap, ses düzeyi vb. kurabilmek
İyi Bir Dinleyicinin Özellikleri
 Dikkatini karşısındaki kişiye verir.
 Konuşmacıyı sözünü kesmeden dinler.
 Göz teması kurar.
 Son sözü söylemek için çabalamaz.
 Dinlerken vereceği cevabı düşünmez.
 Yargılamadan, suçlamadan dinler (önyargılı değildir).
 Duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışır.
 Dinlerken başka bir işle meşgul olmaz.
 Konuşmacının sözlerine olduğu kadar sözsüz mesajlarına da dikkat eder.
 Konuşmacının duygu ve düşüncelerine anladığını gösteren sözlü ifadelerde bulunur.
Genelde İletişimde Yapılan Hatalar
 Emir vermek
 Tehdit etmek
 Uyarmak
 Konuyu saptırmak
 İsim takmak
 Sınamak
 Öğüt vermek
 Eleştirmek
 Yargılamak
 Nutuk çekmek
 Suçlamak
 Alay etmek
Yüce Allah “Ey Resulüm hikmetle ve güzel öğütle davet et” diyor. Gerçekler ve doğru yöntem hikmetin kendisidir.(Hikmet ve marifet Makalemize bakın)
Peygamber(sav) “Bilgisizce amel edenin bozdukları yaptıklarından fazla olur”
İnsan ancak anladığı şeyleri duyar.!
(Geothe)
Hz Ali(a.s) şöyle buyurmuş “Kelam ilaç gibidir, azı şifa verir çoğu öldürür.”
Önemli olanı ise söze hikmetin hâkim olmasıdır. Dikkat edersek Peygamber herhangi bir yere davetçi gönderirken özellikle Bilgi, birikim, hitabet sanatına hakim sağlam karakterli insanları seçmiştir.Hz.Ali(as) mı Yemene davetçi olarak gönderdiği gibi,82 Erkek ve 18 Kadın ile Habeşistana hicret ettirilen Cafer Bin Ebu Talip(ra) gibi.
“Dostun sana söyleyeceği acı dahi olsa, senin canını acıtmayacak şekilde tatlı dille söyler.!”(Şems-i Tebrizi r.a)
Mevlana(ra) şöyle buyurmuş “Söz söylemesini biliyorsan söyle senden ibret alsınlar; söz söylemesini bilmiyorsan sus seni insan sansınlar” Günümüz dünyasında en büyük sıkıntı insanların birbirini anlamaktan çok çok uzaklaşmasıdır ve büyük çoğunluk hikmetten uzak yalanla beslenen bir iletişim anlayışının revaçta olmasından kaynaklanmaktadır.
Hani meşhur bir söz vardır, Ne anlatırsan anlat; Anlattıkların karşıdakinin anlayacağı kadardır.
İletişimde Engeller: 1-Kişilik farklılıkları
2- Eğitim farklılıkları 3- Dil farklılıkları 4-Sosyal, kültürel ve çevre farklılıkları 5- Fiziksel görünüm
Günümüzde Türkiye’de evliliklerin %30 u ilk beş yılda boşanmayla sonuçlanıyorsa temelinde iletişimsizlik ve karşılıklı ifadelerin gerçeklerden ve hikmetten yoksun olmasıdır. İnsanlar ortak akıl üretmekten çok uzaklaşmış.
Hayatımızda hedefi ne olursa olsun, Ticaretten, Savaş ve barışa, politikaya, bireysel ilişkilere kadar siyaset ve iletişim tekniklerini doğru kullananlar başarıyor.
Doktorlar bile hastalığı tıp dilinden halk diline çevirirerek ancak hastalığı ve tedaviyi hastaya anlatabiliyorlar.
Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuş.” İnsanların anlayabileceği dilde onlara hitap ediniz.” Anlamak grameri de seviyeyi de kapsar.
Bazen yaşlı bir koca kadına anlattıklarını Üniversiteli kıza, Üniversiteli kıza anlattıklarını da koca karıya anlatırsan ikisini de sapıtırsın seviye dilini doğru zeminlerde kullananlar başarıyor.
Hz. İsa'(as)ma sormuşlar,
“Ölü diriltmekten daha zor ne olabilir?” Demiş ki,
“İfhamu Men La Yefhem” Yani “Anlamayana, Anlatmak.”
“Konuşmak İhtiyaç olabilir, Âmâ susmak sanattır”(Geothe) İşte bunun için halk arasında Söz gümüş ise sukut altındır, İfadesi bihakkın doğrudur.
İnsan için konuşmak bir İhtiyaç ise susmak da sanatın bir başka versiyonudur.
Şemsi Tebrizi (r.a )
“Dilin kıymetini Arif olandan,
Gözün kıymetini Ama olandan,
Sözün kıymetini Lal olandan,
Ekmeğin kıymetini Aç olandan,
Aşkın kıymetini Hiç olandan ÖĞREN.” Demiştir.
Hz. Ali (As.) Buyurdu;
“Şüphesiz hayır tümüyle üç haslette toplanmıştır: Bakmak, susmak ve konuşmak.
1-İçinde ibret alma olmayan her bakış hatadır.
2-İçinde düşünce olmayan her sükût gaflettir.
3-İçinde zikir olmayan her konuşma ise kuru gürültüdür.
Derdi anlatmak ve dinlemek de her sanatkara göre değişiklik arz eder;
Şems-i Tebriz’i'(ra) dinleyelim,
Derdini sade anlatan adam dertlidir,
Güzel anlatan ediptir,
Haliyle anlatan aşıktır,
Tebessümle anlatan ariftir.!
Hz. Ali (a.s) dinleyelim,
“Bakışı ibret, susması düşünce ve Tefekkür, sözü zikir olan, hatasına ağlayan ve insanların şerrinden güvende olduğu kimseye ne mutlu!”
İşte bu konuda Yüce Allah ayeti kerimede “Onlar ayaktayken otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar, Göklerin ve yerin, yaratılışı üzerinde düşünürler, Rabbimiz bunları boş yere yaratmadın seni eksiklerden uzak tutarız bizi cehennem azabından koru derler”(Ali İmran/191) işte bu ayette geçen Hikmet ve marifet ehlinin konuşması ve susması bile hikmettir ve marifete mebnidir.
Evet şu ayet de bu Marifet ehlinin konuşması da hikmete mebnidir, yüce Allah’ın ayette belirttiği “Boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçerler” (Furkan /72)
“Suskunluk her zaman bilgeliğin ifadesi değildir, Fakat gevezelik daima aptallığın emaresidir”(Franklin)
Hikmet ve marifetin Şah’ı Hz. Ali(a.s) ve Padişahı da Muhammed(sav) olup söz ve eylemleri insanlık var olduğu müddetçe yol gösterici olacaktır.
Peygamber(sav) “Sizden biri konuştu mu ya hayır söylesin ya da sussun” hadisi de bu ayette matuftur.
“Sözün, Dünyadan El çekmiş insanların sözü gibi görünürken, İşin Dünya’ya tapanların işi olmasın.!”(Hz. Ali as)
Söz ve davranışlar aynı ritmikte değilse sözün samimiyetinden şüphe edilir. Davranışlar sözlerin temsilcisi, sözler de davranışların ifadesidir. Bunların çelişkisi ise nifakın da ötesidir.
Beşeriyetin en büyük iletişim problemi anlamak için dinlemiyor, Cevap vermek için dinliyorlar işte bunun için literatürümüzde Dinlemesini bilmeyen konuşmasını da bilmez denmiştir.
İşte bunun için literatürümüzde “Söz söylemesini biliyorsan söyle senden ibret alsınlar söz söylemesini bilmiyorsan sus seni insan sansınlar.” İfadesi de derin bir anlam içerir.(Konuşmak ve susmak başlıklı makalemiz aydınlatıcı olacaktır.)
İşte bunun için iki dinle bir konuş demişler.
Ne diyelim ağzı olan konuşuyor, Neyi konuştuğumuz ağzımız kadar önemli ve gerekli olduğunu keşke idrak edebilsek.
Sukutumuz tefekkür ve sessiz bir tezekkür ise anlam da, Mukkaddes hedefe matuftur.
Marufu emreden ve münkirden neyh eden, Allah’ı Zikr eden ağızlara ve Allah’ın yaratıklar üzerindeki ilim ve kudretini düşünen beyinlere selam olsun.!
Sıkıntı ifade sahibinin zamanı, zemini muhatabı ve yöntemi doğru seçmesi ile alakalıdır. Bunların hepsi hikmeti barındırır.
Hikmeti seçenlere selam olsun. Vesselam

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir